YERİNDE KONUŞMAK
Sultan II. Abdülhamit zamanında, Münif Efendi, Maarif Nazırlığına tayin edildi ve paşa oldu. Dönemin ileri gelenleri ve devlet adamları da Paşayı ziyarete geldiler. Herkesi oturduğu yerden kabul eden Paşa, kapıda Menas Efendi belirince ayağa kalkıp onu kapıda karşıladı, elinden tutup yanı başına kadar getirip oturttu. Meraklı bakışlarla Menas Efendiyi süzen diğerlerine de şöyle dedi:
“Menas Efendi benim kalem arkadaşımdır. Hariciye odasında da beraber çalıştık. Fakat ben vezir olduğum halde, o yerinde saydı. Çektiği hep dilinin belâsıdır.”
Bu söz üzerine Menas Efendi de söz aldı ve şöyle cevap verdi:
“Evet doğrudur; çektiğim hep dilimin belâsıdır. Amma bunun zararını yalnız ben çekerim. Lâkin vekil efendilerimizin susmalarının belâsını bütün millet çekiyor.”
***
ARAYA GİRMEK
Osman Yüksel Serdengeçti, dinî yayınlar yapmaktan dolayı mahkemeye verilmişti. Savcı:
“Sayın Hâkimler! Bunlar kul ile Allah arasına giriyorlar, dini siyasete alet ediyorlar!..” diye ithamlarda bulununca, Serdengeçti cevabı yapıştırdı:
“Hayır Hâkim Bey! Biz Allah ile kul arasına girmiyoruz. Aksine Savcı Beyin kendisi, Allah ile bizim gibi kullar arasına polisi sokuyor.”
***
EVLİLİK
Ressam Elif Naci’ye, “Hanımınıza nasıl dayanıyorsunuz?” diye sordular. O da şu cevabı verdi:
“Efendim, evlilik bir dayanma değil, dayanışmadır.”
***
HZ. ALİ’NİN CEVABI
Hz. Ali’ye şöyle sordular:
“Diğer Halifeler zamanından farklı olarak, neden sizin zamanınızda pek çok karışıklıklar oldu?”
İlim şehrinin kapısı Hz. Ali, şu cevabı verdi:
“Onların zamanında biz vardık; bizim zamanımızda ise onlar yok...”