TR EN

Dil Seçin

Ara

SANATKÂR

Kendisi de bir hattat olan Osmanlı Sultanı II. Mustafa, sanatkârı sever ve korurdu. Hat sanatını ve bu arada ustası hattat Hafız Osman’ı da çok severdi. Hafız Osman ile bir gün çalışırlarken, Padişah onun hokkasını tutarak dedi ki:

“Bir Hafız Osman daha yetişmez.”

Hafız Osman ise bu iltifata, sanatkârane bir incelikle şöyle cevap verdi:

“Hocasının hokkasını tutan sultanlar geldikçe, nice Hafız Osmanlar yetişir hünkârım...”

 

***

 

İNCE ELEMEK

İmam Buhari, hadis-i şerif konusunda ince eler sık dokurdu. Dinin emirlerine uymayan, edeplerini gözetmeyen ve ahlâk zaafları olan kimselerin rivayet ettiği hadisleri de almazdı. Bir keresinde, hafızası kuvvetli ve ilmi sıhhatli olan bir raviden neden hadis almadığı sorulduğunda şöyle cevap verdi:

“Onun, kaçan devesini boş yem torbasıyla aldatarak yakaladığını gördüm!..”

 

***

 

KRALIN CEVABI

İngiliz kralı VI. George tahta çıktığında, binbaşı Mac Leod bir İskoçya şehrinin tebriklerini ilettikten sonra dedi ki:

“Güneş yeryüzünü aydınlattığı sürece, majestelerinin tahtta olmasını dileriz.”

Bu şakşakçı lafından sonra kral gülümseyip dedi ki:

“Ya benden sonrakiler ne olacak?.. Onlar mum ışığında mı hükmedecekler.”

 

***

 

BAKALIM

Bir asilzade asker savaşta bir kolunu yitirir. Bir süre sonra Kral Louis ile görüştüğünde, kendisine ilgisini esirgememesini rica eder.

Kral:

“Bakalım, düşünelim!..” diye cevap verince, krala şunları söylemekten kendisini alamaz:

“Eğer ben de o günlerde, sizin düşmanlarınıza karşı ‘bakalım, düşünelim’ deseydim, bugün kolum yerinde olurdu.”