TR EN

Dil Seçin

Ara

Farkındalık

Farkındalık

Anlam, bir fark ediştir. Kalabalıkta bir dostunuzu fark edince nasıl da yüzünüzde gülücükler açıyor. Kimsenin fark edemediğini görmek bir ayrıcalık olur çoğu zaman. Fark edemeyip bir çiçeğin üzerine basmışsanız, bir ‘cız’ sesinin geldiğini fark edersiniz yüreğinizden. Farkında olmadan bir kedinin kuyruğuna basmak mı, aman Allah’ım! 

Sahildeki paytak yürüyüşünü tamamlayıp suda taklalar atarak seyreden bir ördeği, havada süzülen bir martıyı, ağacı kemiren bir kurdu, tepelere yol bulan bir karınca sürüsünü farketmek, bakışları elbetteki daha anlamlı kılıyor. 

Hayat, fark etmek demektir. Biraz iddialı bir cümle olduğunun farkındayım. Tıpkı detayların bütüne değer kattığını, basit bir vücut dilinin sözü daha da etkili kıldığını fark ettiğim gibi. Farketmek, her şeyi anlamlı kılıyor. Bir adımın altında kalmak üzere olan böceğin geçmesini beklemek ona nasıl hayat veriyorsa. Tatlı bir rüzgârın yepyeni yaşamlar için tohumları savurması, geceyi yaran gündüzün taze başlangıçlara doğması, yağmurun sararan yeryüzünü yeşile boyaması nasıl bir diriliş muştusu oluyorsa...

Sabah, eşinizin özenle hazırladığı kahvaltı sofrasının farkındaysanız, teşekkür dökülür dudaklarınızdan. Merhamet abidesi annenizin, çoğu zaman abarttığını düşündüğünüz endişelenmesinin farkındaysanız ona olan sevginizin coştuğunu hissedersiniz. 

Yağmur yüklü bulutların, ölçüsüz tükettiğimiz suyun, mütemadiyen soluduğumuz havanın. Ayın, güneşin, yıldızların farkına varmak. Direksiz duran göğün, suda batmayan gemilerin, neredeyse gözleri alacak şimşeğin. Babaannemin Sarı Kız’ı ineğin, çift çift nebatın, bir şiir letafetinde kelebeğin farkına varmak. Her gün önünden geçtiğimiz nar ağacının, üzerimizde kanat çırpan kuşların, avuçları büzüşmüş yetimin... Hayatın, Kitab’ın. Farkında mısınız?