TR EN

Dil Seçin

Ara

Aralık 2018

post-title

Aralık 2018, 504

Merhaba sevgili dostlarımız,

Yeni başlangıçlar aynı zamanda tazelenmek de demek. Tek bir ömür, yeni sabahlarla kaç ay, kaç yıl oluyor… Hayatı ve kainatı yaratan boşuna böyle takdir etmemiş elbette. Böylece hem ömrümüz bereketleniyor, hem de tekdüzelikten, ataletten, yeknesaklıktan kurtulup canlanıyoruz; hayata her gün, her mevsim yeniden bismillah diyoruz.

Zafer Dergimizle de zamanın akışı içinde her ay yeni bir zafer kazanıyoruz. Ocak, aralık derken 42 yılı geride bıraktık. Niyetimiz ise daha büyük... Rahmetli Selim Gündüzalp abimizin duasıyla niyet edip istiyoruz: “Yâ Rab! Zaferimizi kıyamete kadar daim eyle!..” Evet niyetimiz de gayretimiz de böyle…

Her gayretin, her hareketin ardında mutlaka bir güç vardır. Bizim en büyük gücümüz, niyetimiz ve ümidimiz: Allah (cc) yolunda insanlara faydalı olma niyetimiz ve Zafer Dergisini yayınlamak suretiyle Rabbimizin razı olacağı bir iş yaptığımızı ümit etmemiz…

Sizlerden gelen mesajlar da bizim bu ümidimizi canlı tutuyor… Geçmişte yolu Zafer Dergisiyle kesişmeyen yok gibidir; herkesin hayatına küçük de olsa bir iz bırakmıştır Zafer. Bu aynen devam ediyor çok şükür. Zafer’in hayatlarında sessiz sedasız ama çok önemli etkiler bıraktığı o kadar çok insan var ki; bunların çoğundan kimsenin haberi olmuyor, haberdar olduklarımız ise bizleri fazlasıyla şevklendiriyor…

Belki de ‘Zafer etkisi’, bu zamanın önemli-önemsiz ölçüsü farklı olduğu için dikkat çekmiyor olabilir; sadece dünyevi değerler açısından bakılınca önemsiz bile görülebiliyor. Bir insanın hayatında meydana gelmiş, ancak paraya tahvil edilemeyen bir değişim, bu zamanın nazarında bir kıymet ifade etmiyor olabilir. Ancak biz önemli olduğunu biliyoruz. Bir insanın imanî problemlerini gidermek, en hayati sorularına cevap vermek, insanın hem dünya hem ahiret hayatına dair pencereler açmak, ebedi hayatını tehlikelerden kurtaracak mesajlar vermek.. bunlar bizim için önemli. Hem de çok önemli…

Hem insanlar her güzel şeyi, her olumlu gelişmeyi, her nimeti görüyor mu ki, illa bunu da görsün diyelim…

Şu garip zamanda sağlam doğan yüzbinlerce bebek görülmezken, tek tük sakat doğan bebek nazarlara veriliyor; güzel geçen günler değil, ara sıra felaketli geçenler konuşuluyor; sağlıkla yaşanan yıllar değil, hastalıkla geçen kısa günler anlatılıyor; yapılan değil, yıkılan binalar daha çok haber oluyor…

Bu çoğunlukla, sağlam doğmayı, sağlıklı olmayı, nimetleri vb. zaten olması gereken tabii şeyler olarak görmekten kaynaklanıyor.

Problemin kaynağı da bu nazar. Kur’an’ın ders verdiği gibi, bütün nimetler, hayırlar, güzellikler öyle olması gerektiği için değil, Allah öyle dilediği için, O lütfettiği için öyle oluyor.

Böyle bilinmediği için Allah’tan değil sebeplerden biliniyor; şükür yerine şirk oluyor, sevgi yerine kavga oluyor, anlaşmak yerine niza çoğalıyor; hüsnüzan değil, suizan ediliyor…

Zafer Dergisi belki de bunun için seviliyor; hem sorularına cevap, hem de imanî bir nazar kazandırıyor; sevgiyi, anlayışı, imanı, iyi niyeti, kardeşliği, şükrü, kıymet bilmeyi çoğaltıyor. İnşaallah daha nice yıllar da bu yolda yürümeye devam edecek.

Evet sevgili dostlar, Zafer hepimizin zaferi. Bizler bir bütünün parçaları olarak Zafer’le ortaya çıkan tüm güzel sonuçlardan da hep birlikte hissedar oluyoruz. Kimimiz hazırlayıp, kimimiz postalayıp, kimimiz abone olarak ve çevremizde abone yaparak bir köşesinden tutuyoruz…

Sizleri Aralık sayımızla baş başa bırakmadan önce abone konusunda desteklerinizi beklediğimizi önemle hatırlatıyoruz.

Gayret, çalışmak, sefer bizim; zafer Allah’ın…

Selam ve muhabbetlerimizle…

Dergideki Yazılar