TR EN

Dil Seçin

Ara

Önceki Peygamberlere İnanıyorsak Onların Kutsal Günlerini Kutlamak Neden Günah Olsun?

Önceki Peygamberlere İnanıyorsak Onların Kutsal Günlerini Kutlamak Neden Günah Olsun?

Kutlanan bu günleri daha yakından tanıyalım. Bakalım bu âdetler eski peygamberlere mi dayanıyormuş acaba?..

Bir konuda doğruyu bulabilmenin ilk şartı doğru soruyu sormaktır. Dinimizle ilgili muhatap olduğumuz soruların pek çoğunda ise yanlışın hatalı sorudan kaynaklandığını görürüz. Tıpkı başlıktaki soruda olduğu gibi… Bu soru Noel, Şükran Günü gibi adetlerin eski peygamberlerin öğretileri olduğu ön kabulüne dayanmaktadır.

Acaba gerçekte de öyle midir?

Aslında bu soruyu soran kişilerin profiline baktığımızda bu soru ile ulaşılmak istenen nokta ortaya çıkmaktadır. Bu soru her zaman yılın son günleri yaklaştığında ortaya atılır ve yılbaşı kutlamalarına katılmak için meşru bir zemin hazırlama maksadı taşır. Aslına bakarsanız fetva istedikleri de tüm Hıristiyan kutsal günleri değil sadece Noel’dir.

Öncelikle bilinmelidir ki; tüm peygamberlerin insanlara getirdiği mesaj aynıdır. Sadece insanlığın anlayış durumuna göre mesajın derinliği ve kapsamı farklılık gösterebilir. İlk peygamberler daha özet dersler verirken, insanlık geliştikçe ilahi mesaj da daha derinlikli halde gelmiştir. Yani İslamiyet tüm hak dinlerin doğru bilgilerini tasdik etmiş ve ayrıca içlerine giren yanlışları da düzeltmiştir.

Bu açıdan diyebiliriz ki, zamanımızda kutlanan çeşitli gün ve bayramlar geçmiş peygamberlerin de derslerine aykırıdır, bu gibi putperest adetlerine dayanan bayramlar onların da mesajlarına uymaz…

Şimdi kutlanan bu günleri daha yakından tanıyalım. Bakalım bu adetler eski peygamberlere mi dayanıyormuş yoksa başkalarına mı?

Başlıktaki soruyu soranlar derler ki; Kur’an’da Hz. Muhammed’den önceki peygamberleri kabul etmenin şart olduğu söyleniyor.

Ayrıca İslâm’ın şartlarından bir tanesi de Peygamberlere inanmaktır. Hal böyle olunca Hz. İsa’nın doğum gününü kutlamak neden günah olsun? Onun getirdiklerini uygulamak neden günah olsun?

Hıristiyanların Hz. İsa’nın (as) doğum günü olarak kutladıkları bayram Noel’dir. Bizim de kullandığımız güneş takvimine göre senenin bitmesine birkaç gün kala kutlanır. Ülkemizdeki, bu soruyu soran kişi gibi Müslümanların çoğu bu bayramı, bu tarihte kutlamaz. Böyle bir bayramdan haberleri bile yoktur. Yani maksatları Hz. İsa’nın doğum gününü kutlamak değildir. Çam süslemek ve Noel Baba bu bayrama ait simgelerdir. Kutlamalar daha çok Hz. İsa’nın doğum günü değil de Noel Baba’nın hediye dağıtma günü havasında geçer–son söylediğimden, Kiliselerde yapılan törenler hariçtir. Alışveriş çılgınlığının tavan yaptığı dönemdir. Mağazaların yıl boyu satamadığı malları tüketmeleri için iyi bir fırsattır.

Noel’e tekrar dönmek üzere diğer günlere geçelim:

Şükran Günü de yine Hristiyanların kutladığı bir gündür ama Hz. İsa ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Hatta ilk ortaya çıktığında Fatih İstanbul’u fethedeli yüz elli yıl olmuştur. Yani bu bayramın ilk ortaya çıktığı zamanın Hz. İsa’nın hayatta olduğu zamanla arasında, bizimle Efendimizin (sav) arasındakinden daha uzun bir zaman vardır.

Şükran Günü’nün ortaya çıkması, Avrupa’dan Amerika ve Kanada’ya göçen insanların, hasat zamanı Allah’a şükretmek için bir ritüel icat etmeleriyle olmuştur. Bölgesine göre ekim, kasım aylarında kutlanır. Ayırt edici etkinliği Hindi pişirilmesidir. Ülkemizdeki Müslümanlar tarafından bu bayram da bu tarihlerde kutlanmaz. Hatta kimsenin haberi bile olmaz.

Cadılar Bayramı: Aslen Hristiyan âdeti de değildir. Pagan âdetidir. Hristiyanlığa yedinci yüzyılda girmiştir. Ekim’in son gününde kutlanır. Ayırt edici etkinliği korkunç kıyafetler giymek ve oyulmuş “kabaklardır.”

Sevgililer gününün ortaya çıkmasının da bir Hıristiyan din adamına dayandığı söylenir. Bunun da Hz. İsa ile hiçbir ilgisi yoktur. Yılbaşından sonra ikinci büyük “çılgın alışveriş” zamanıdır.

Yani bu bayramlardan Hz. İsa ile ilgisi olabilecek tek bayram Noel’dir. Onu da topu topu üç yıl süren peygamberlik hayatında Hz. İsa’nın kutlayıp kutlamadığını bilmiyoruz. Diyelim ki, kendisi kutlamasa bile bir peygamberin doğum günü kutlanmak isteniyor. Acaba bir peygamberin, bir Allah elçisinin doğum günü dans edip sarhoş olarak mı kutlanır? –Ki Hristiyanlar bile Noel’de öyle yapmıyor.

Görüldüğü gibi bu adetlerin tamamı Hristiyanlığa Hz. İsa’dan yüzlerce yıl sonra girmiştir. Dolayısıyla bunları yapmakla Kur’an’da ve İslâm’ın şartları arasındaki geçmiş peygamberleri kabul etme emri arasında hiçbir bağlantı yoktur.

Son olarak bu iddialardan en masumu olan “Noel’i değil yılbaşını kutladığını” söyleyenlere cevap verelim:

Bir defa “Bir takvim yılının değişmesinde kutlanacak ne olabilir?” sorusu cebimizde dursun. Bunun nasıl mantıklı bir açıklaması olabilir ki!.. Yıl bittiği, ömrümüzden bir yıl daha gittiği için ancak üzülmek gerekir.

Bununla birlikte yılbaşı kutlaması da bize Hristiyan âleminden geçmiştir. Yani bir Hristiyan âdeti diyebiliriz. Fakat dini bir temeli yoktur. Onların Noel tatillerinin içine rast geldiğinden, Noel’e ait bazı simgeler yılbaşı kutlamalarına da karışmıştır.

Sadece bu kadarı bile Yılbaşı kutlamanın, Hristiyan ve Yahudilere benzememek için en basit bir günlük uygulamasını bile değiştiren Hz. Peygamber’in emrine aykırı olduğunu göstermeye yeter.

Bununla birlikte:

- Yılbaşı gecesi Noel Baba kıyafetleri giyip Noel Baba şapkaları takmak,

- Birbirine Noel Baba figürlü hediyeler almak,

- Evinde Noel ağacı süslemek,

- Yılbaşı için hindi pişirmek,

- Yılbaşı için kabak pişirmek, Hristiyanlara benzemektir. Hem de onların farklı farklı zamanlarda yaptıkları ritüelleri bir geceye sığdırmaktır.

Keşke Batı’nın ahlaksız ve yozlaşmış sefahat ve eğlencelerini benimsemek yerine; bilim, teknoloji ve disiplinli çalışma gibi faydalı yönlerini örnek alsak. Bize dayatılan şeyleri kabul etmeden önce, nefsimizi sessize alıp biraz düşünsek.