TR EN

Dil Seçin

Ara

Günlerden Cuma İse...

Bir hadis-i şerifte Allah Resulü (asm) buyurdular ki: “Cuma gününde bana çokça salat-ü selam getiriniz. Çünkü o gün, sizin salat-ü selamlarınız bana arz olunur.” Sahabeleri sordu:

“Yâ Resulallah, kabrinizde çürümüş bir kemik haline geldiğiniz halde bizim salat-ü selamlarımız size nasıl sunulur?”

Peygamberimiz buyurdu ki:

“Allah Teâlâ, yeryüzüne peygamberlerin cesetlerini yiyip çürütmeyi haram kılmıştır. Bir kimse bana selam verince, Allah bana ruhumu geri verir, ben de onun selamına mukabele ederim.”

 

***

 

“Muhabbet, bütün tercihlerin sevgili lehine yapılmasıdır.”

— Kettani

 

***

 

Annenin Yeni Evlenecek Kızına Nasihati

Esma b. Haricetü’l-Fizari düğün gününde kızına şu öğütlerde bulunmuştur:

“Yavrucuğum! Artık doğup büyüdüğün yuvandan çıkıyorsun ve hiç tanımadığın birine hayat arkadaşı oluyorsun. Sen ona yeryüzü gibi ol; o da sana gökyüzü gibi olsun.

Sen ona istirahat yeri ol; o da sana direk olsun.

Sen ona cariye ol; o da sana köle olsun. Bir şey isterken çok ısrarcı olma ki, sana kızmasın.

Ondan fazla uzak kalma ki, seni unutmasın. Sana yaklaştığında sen de ona sokul.

Senden uzak kaldığında sen de belli bir mesafede dur. Onun burnunu, kulağını ve gözünü kötü şeylerden koru.

Kocanın burnu senden sadece güzel kokular koklasın. Kulağı sadece güzel sözler işitsin. Gözü sana baktığında sadece güzellikler görsün.”

 

***

 

İLİM VE PARA

Zünnûn el-Mısrî (öl. 861) şöyle diyor: “Eskiden bir insan, ilim uğruna malını harcardı, şimdi ise insanlar, ilim sayesinde para kazanıyor...”

 

***

 

AHİR ZAMAN İNSANLARI

Şit aleyhisselam 1000 sene yaşamış. 500 yaşındayken, “kaldığın yer rahat değil, sana şöyle daha rahat bir yer hazırlayalım” demişler. Cevap olarak:

“500 sene ömrüm kalmış. 500 sene için değer mi?” demiş.

Tekrar şöyle demişler:

“Ahir zamanda öyle bir ümmet gelir ki, ömürleri 50-60 sene olur, ama bir ev yetmez 2-3, hatta köşkleri sarayları olur.” Şit aleyhisselam:

“Yaa, öyle mi, o zaman desenize onların ömürleri gibi akılları da kıt olur.” demiş.

 

***

 

Ölümün Sesi

Ölümden bir işaret var her şeyde

Ölümün sesini duyuyorum şarkılarda türkülerde:

Kışlanın önünde redif sesi var

Namluların ucunda ölümün sesi!

Bir ay doğdu geceden oy oy

Karanlığın ağzında ölümün sesi!

Erzurum dağları kar ile boran

Vadilerin koynunda ölümün sesi!

Ezo gelin durmuş bakar yollara

Umudun ardında ölümün sesi!

Bir ihtimal daha var

Umuttan da öte ölümün sesi!

 Erdem Beyazıt (1939-2008)

 

***

 

“Halının tozu tükenir,

delinin sözü tükenmez.”

— Atasözü

 

***

 

Ömer, Aynı Ömer

Bir gece Ömer bin Abdülaziz’in yanında bir misafiri vardı. Kandilin yakıtı tükenmişti. Misafir dedi ki:

“Hizmetçiyi uyandıralım da kandilin yağını koyuversin.”

“Hayır, bırak onu uyusun. Ben ona iki ayrı işi yaptırmak istemem.”

“Öyleyse ben kalkıp kandile yağ koyayım.”

“Olmaz, misafire iş gördürmek yiğitlikten sayılmaz.”

Kendisi kalktı, kandilin yağını koyup yerine döndü ve şöyle dedi: “Ben kalkıp iş yaparken de Ömer’dim; gelip oturdum, yine aynı Ömer’im.”

 

***

 

“Babam iki tür insan bulunduğunu söylerdi: işi yapanlar ve yapılan işten kendilerine pay çıkaranlar.

O, benden, birinci grupta yer almam için çalışmamı istedi. Zira bu grupta diğerinden daha az rekabet vardı.”

— Indra Gandhi

 

***

 

DAVRANIŞ BİÇİMİ

Bir insana onun olduğu gibi davranırsanız, olduğu gibi kalır. Bir insana olabileceği ve olması gerektiği gibi davranırsanız, olabileceği ve olması gerektiği gibi olur.

— Goethe

 

***

 

DOST

Faydalı bir kitabı ilk defa okuduğum zaman yeni bir dost kazandım sanırım. Beğendiğim, sevdiğim bir kitabı tekrar okuduğum zaman da eski bir dosta kavuşmuş gibi olurum.

— Oliver Goldsmith

 

***

 

ZAMANE ZENGİNİ

Günümüzün zenginleri hiç okumaz. Ününü genişletmek için tablolar satın alıyorsa, bunların seçiminde uzmanlara başvururçünkü kendileri sanat eserinden anlamazlar; duyduğu haz, resimleri seyretme zevki değil, başka bir varlıklının onları satın almasına engel olmaktan aldığı zevktir.

— B. Russell

 

***

 

ÂLİM İLE CAHİL

Âlim, cahili tanır çünkü bir zamanlar (kendisi de) cahildi; fakat cahil, âlimi tanımaz çünkü kendisi hiçbir zaman âlim olmamıştır.

— İbni ebi Useybia