TR EN

Dil Seçin

Ara

AF VE AFİYET

Allah’ım! Senden dünya ve ahirette afiyet dilerim.

Allah’ım! Dinim, dünyam, ailem ve malım hakkında af ve afiyet dilerim.

— Peygamberimiz (asm)

 

***

 

O’NDAN İSTEYİN

Bütün ihtiyaçlarınızı Rabbinizden isteyin, hatta ayakkabınızın bağı koptuğu zaman onu bile.

—Peygamberimiz (asm)

 

***

 

ACİZ OLMA

Sana fayda veren şeye çaba göster, Allah’tan yardım dile ve aciz olma.

— Peygamberimizi (asm)

 

***

 

“Bir insan yaşlandığı zaman kafası işlemez olur, tembelleşir.

Bunun nedeni, kendi hatasıdır; çünkü aklından zamanında çok fazla yararlanmamıştır.”

— Samuel Johnson

 

***

 

“Yaşamın hızlı temposu değil, insanı can sıkıntısı öldürür.

İnsanları hasta ve mutsuz yapan, hiçbir şeyin değerli olmadığı hissidir.”

— Dr. Harold Dodds

 

***

 

ÖNCE NE VARDI?

Evimizin üç odası vardı. Her şeyin olduğu ve ödevimi yaptığım mutfak. Kardeşlerimin uyuduğu küçük oda. Bir de annem babamla benim uyuduğumuz üçüncü oda. Yazın, samanı içeri yığdıktan sonra, kardeşlerim arada bir ambarda uyumaktan da hoşlanırlardı. O zaman ben de küçük odaya geçer, orada yalnız uyurdum. Yatağın karşısında camı kara benekli bir ayna vardı. Uyku tutmadığı zamanlar öylece uzanıp kendi kendime konuşurdum. Küçük parmağımla konuşurdum. Başlangıçta ne vardı, diye sorardım. Sessizlik. Allah dünyayı yaratmazdan önce ve dünya, manganez ve dağlar yokken, ne vardı? Parmak sallanırdı. Masada örümcek görsen, örümceği aşağı atsan masa kalır, masayı dışarı taşısan döşeme tahtaları kalır, döşeme tahtalarını söksen toprak kalır, toprağı arabaya doldurup götürsen dünyanın öbür tarafındaki yıldızlı gökyüzü vardır, öyleyse başlangıçta ne vardı? Parmak cevap vermezdi, ben de onu ısırırdım.

— John Berger, Bir Zamanlar Avrupa’da

 

***

 

“Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.”

— İsra Suresi, 36

 

***

 

Başkasının günahını çekmez hiçbir günahkâr

Ekmediğini biçemez hiç kimse

“Buldu bir hazine falanca kişi ansızın

İş ne, dükkan ne? Ondan istiyorum ben de.”

Baht işi hazine bulmak, nadir şey ona kavuşmak

Sana gereken, tende kudret oldukça çalışmak.

— Mevlânâ

 

***

 

İNCİ VE BUĞDAY

Bir Arabi, Basra’da mücevher esnafının bir toplantısına katılmıştı. Söze girerek, başından geçen bir olayı şöyle anlattı:

“Bir gün, çölde yolumu kaybetmiştim. Yanımda yiyecek namına bir şey kalmamıştı. Ölümümü beklediğim bir sırada, içi incilerle dolu bir torba buldum. Bu torbanın içindekileri kavrulmuş buğday sandığım andaki sevinci ve onların inci olduğunu anladığım zaman duyduğum üzüntüyü asla unutamam.”

— Sadi-i Şirazî

 

***

 

“Uçmayı öğrenecek olan, önce yürümeyi ve koşmayı ve tırmanmayı öğrenmeli;

insan uçmaya uçarak başlayamaz.”

— Nietzsche

 

***

 

TİTİZ VE DÜZENLİ

Lord Brogham, ışık kanunu hakkında yeni araştırmalar yapmaya başlamıştı. Brogham’ın titiz ve düzenli çalışmalarını bilen arkadaşları bir toplantı sırasında onun hakkında şöyle övgüyle bahsetmişlerdi:

“Onun hayattaki görevi, kundura boyacılığı olmuş olsaydı İngiltere’nin en mükemmel kundura boyacısı olmadan mümkün değil rahat edemezdi.”

 

***

 

ÇALIŞINCA

Çalıştığınız zaman akıp giden saatlerin fısıltılarını içinde müziğe dönüştüren bir ney’e benzersiniz.

Çalıştığınız zaman yeryüzünün en uzak düşünün, doğduğu gün sizin adınıza ayrılan bir parçasını doldurmuş olursunuz.

— Halil Cibran

 

***

 

YALNIZ AMA HAKLI

Haksızlığa sapıp bütün insanların seninle beraber olmasını sağlamaktansa; adaletle hareket edip, tek başına kalmak daha iyidir.

— Mahatma Gandhi

 

***

 

TOHUMUN ÇABASI

Eğer bir tohumun güneşe ve havaya ulaşmak için yolundaki taşları delerek ve çimenleri yararak mücadele etmesi ve sonra rüzgârla, karla boğuşması gerekiyorsa lifleri, gövdesi daha sert ve güçlü olacaktır.

— John C. Maxwell