TR EN

Dil Seçin

Ara

KESİR HESABI

İnsanoğlunun değeri kesirle ifade edilecek olursa; payı gerçek kişiliğini gösterir, paydası da kendisini ne zannettiğini; payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür.

— Tolstoy

 

***

 

ANLAM BOŞLUĞU

“Anlam boşluğu psikolojik yönden yıpratıcıdır. Yaşamı anlamlı olan kişiler her türlü dış tehlike ve zorluklarda yaşamlarını sürdürebilirler.”

— Victor E. Frankl

 

***

 

DOĞMADAN ÖLMEK

“Bugün yaşamda en üzücü şey, bir çoğumuzun henüz tam olarak doğmadan ölmesidir.”

— Erich Fromm

 

***

 

İLİM

“İlim öğrenilen değil, yaşanılandır; yaşanmayan ilim geçmeyen para gibidir.”

— İmam Şafiî

 

***

 

“Fiziksel cesareti hayvanlar da gösterir, bu güdüseldir. Ahlâkî cesareti ise yalnızca insanlar gösterir. Buna öğrenilmeden sahip olunmaz.”

— Teitaro Suzuki

 

***

 

“Sizden bir kimse, güvenliğinden emin, sağlığı yerinde, günlük azığı yanında sabahlarsa, sanki bütün dünya ona verilmiş gibidir.”

— Hz. Peygamber (sav)

 

***

 

ZULÜM PEK AZDAN BAŞLAR

Adaletiyle ünlü hükümdar Nuşirevan avda idi. Derken av hayvanlarından birini kebap yapmalarını istedi. Fakat yanlarında tuz yoktu. Ve tuz alması için bir köleyi yakın bir yere gönderdiler. Nuşirevan, giden köleye:

“Aldığın tuzu para ile al.” dedi. “Sonra, bedava alma âdeti çıkıp köy harap olmasın.”

Yanındakilerden birisi:

“Efendim, bu kadarcık şeyden ne çıkar ki?” diye sorunca, Nuşirevan şunu dedi:

“Dünyada zulüm pek azdan başlar; sonra her gelen onu çoğaltır ve nihayet bugünkü hale gelir.”

 

***

 

“Eşyayı Hakka değil nefse göre düzenler,

Kendi takma gözüne sahte dünya çizenler…”

— Necip Fazıl Kısakürek

 

***

 

“O mü’minler, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar.”

— Furkân Suresi, 67

 

***

 

BEREKETİNİ GÖRÜYORSUN!

Adamın biri yaşadığı devre göre küçümsenmeyecek bir gelire sahip olmasına rağmen, yine de geçim sıkıntısı çekiyormuş. Her zaman yedi altın alan adamcağız, ne yapıp ettiyse parasını yetirememiş. Daha sonra gelirini önce sekiz, sonra dokuz, derken on altına çıkarmayı başarmış. Ama nafile…

Altınlar arttıkça, adamın geçim derdi azalacağına daha da çoğalıyormuş.

Zavallı adam ümitsizlik içinde kıvranırken, aklına o civarda bulunan ulu kişilerden birine danışmak gelmiş ve utana sıkıla huzura çıkıp derdini anlatmış.

Bilge kişi, onu dinledikten sonra:

“Şimdi on altın alıyorsan, bir dahaki ay dokuza in.” demiş. “Yine de olmuyorsa, daha da azalt gelirini.”

Bu sözler, adamın aklına hiç mi hiç yatmamış. Yatmamış ama, ‘herhalde bir bildiği vardır’ deyip önce dokuz, sonra sekiz, derken altı altına kadar azaltmış gelirini. Bir de bakmış ki, o ay eline geçen para ötekilerden az olduğu halde fazla fazla yetiyormuş.

Adamcağız hayretler içinde tekrar o ulu kişiye koşup:

“Efendim” demiş. “Bu ne iştir ki, on altınla geçinemezken, altı altınla krallar gibi yaşıyorum?” diye sormuş.

“Evlat” demiş bilge, “yaptığın işin karşılığı altı altınlık idi. İşin içine hak etmediğin para da karışınca, bereket gidiyordu. Şimdi, tamamen helalinden kazandığın için, bereketini görüyorsun.”

— Dr. Hayri Bilecik

 

***

 

RÜYA VE KELEBEK

“Bir kere rüyamda kelebek olduğumu gördüm. Şimdi artık rüyasında kelebek olduğunu gören Chuangtze miyim, yoksa rüyasında Chuangtze olduğunu gören bir kelebek miyim bilmiyorum.”

— Chuangtze

 

***

 

ÖLÜMÜN ÖĞRETTİĞİ

“Ölüm, bir sınır olduğunu öğretir bize. Ölüm zamanın değerini öğretir bize. Zamanın ne denli değerli olduğunu anlarız ölüm sayesinde. Ölüm bize, bakmayı ve görmeyi öğretir… Sevdiğimiz kişilerin her zaman aynı olamayacağını öğretir.

— Leo F. Buscaglia

 

***

 

DAHA KÖTÜ

Birçok kusurlarla dolu olmak şüphesiz kötü şeydir; fakat onları bilmemezlikten gelmek daha kötüdür.

— Pascal

 

***

 

YAVAŞLIK VE HAFIZA

“Yavaşlık ile hatırlama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Bir şeyi hatırlamak isteyen kimse yürüyüşünü yavaşlatır. Buna karşılık, az önce yaşadığı kötü bir olayı unutmaya çalışan kimse elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır. Yavaşlığın düzeyi anının yoğunluğuyla doğru orantılıdır.”

— Milan Kundera

 

***

 

SANAT

Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış. Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış…

— Necip Fazıl Kısakürek