EN ÖNEMLİ ŞEY
Çağımızda en önemli şey “Neden?” diye sorabilmektir. Neden demeye cesaret edemeyenler “nasıl” sözcüğünün arkasına saklanırlar.
—Tony Morrison
***
BOĞANIN SONU
Madrid’de boğa güreşlerini seyrettim. Eğer birinci boğanın başına gelen olayları ikinci boğa bilseydi matadorların elinde oyuncak olmayacaktı.
— Hekimoğlu İsmail
***
HAZİNE
Su üstünde yürürsen saman çöpü olursun. Havada uçarsan sinek kesilirsin; bir gönül ele al ki adam olasın... Yıkıntının olduğu yerde hazine bulma umudu vardır. Allah'ın hazinesini niçin harap bir kalpte aramıyorsun?
—Hace Abdullah Ensari
***
İYİLİK
Bir adamın iyilikleri kötülüklerinden çok olursa kötülükleri anılmaz olur. Kötülükleri iyiliklerinden fazla olursa iyilikleri anılmaz olur.
— Abdullah ibn Mübarek
***
Anladım ki Allah; insanların birbirinden ayrı ayrı değil, tek vücut halinde yaşamalarını istediğinden, her birine kendi ihtiyaçlarını değil, hepsi için gerekli olan şeyleri ilham ediyor. Anladım ki insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de; gerçekte onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse, Allah’a yaklaşır; Allah da ona yaklaşır. Çünkü o sevgiyi yaratandır.
—Tolstoy
***
Şükretmeyi Unutmamalı
Henry David Thoreau, kırlarda rastladığı beyaz evlerin önünden geçerken bir yandan onlardan birinde uyum içinde yaşamını geçirebileceğini düşünür, bir yandan da o evlerin mutlu sahiplerini kıskanır. “Sahip olduğunuz şeyi görmesini bilecek gözler diliyorum size” der. Bu sözü, biri arada bir hatırlatmalı bize; sahip olduklarımız için şükretmeyi unutmamamız için.
— Ali Çolak
***
Dua
“Allah’ım!
Ellerimi öyle yap ki, senin yarattıklarına saygı duysun. Kulağıma öyle keskinlik ver ki, Senin sesini işitsin. Beni öyle düşünce ve akıl sahibi kıl ki, Senin insanlara öğrettiklerini anlayayım.”
— Sioux Kızılderilisi
***
Bilmez efendi, çok yaşayan, çok gezen bilir.
— Evliya çelebi
***
EN ISSIZ KÖŞE: RUH
Sevgili annem,
Haber verildiği halde bir türlü başlamayan bir bombalamayı beklerken, dizlerimin üstünde yazıyorum bu mektubu. Sizi düşünüyorum...
Müthiş üzgünüm. Sevgili canım anneciğim, korkunç ihtiyacım var sevginize. Yeryüzünde en çok sevdiğim şeyler neden tehlikede olsun? Beni savaştan çok ürküten yarının dünyası: Bütün şu yıkılan köyler, sağa sola savrulan aileler!
Ölüm umrumda bile değil, ama insanlar arasındaki ruhsal birliğe dokunulmasına dayanamıyorum. Öyle çok isterdim ki, hepinizi karbeyaz bir masa başında toplanmış görmeyi.
…
İnsan yüreği çok daha başka şeyler bekliyor. Çağımın uğraştığı şeylerden de hiç hoşnut değilim. Bile bile göğüslenen ve katlanılan tehlike, vicdanımın üstüne çöken ağırlığı kaldırmaya yetmiyor.
…
Bugün dünyanın en ıssız köşesi ruh. Sevgisizlikten susuzluktan ölüyor insan.
— A.S. Exupery, Küçük Prens'in yazarı
***
Aklınla gör, kalbinle işit.
— Atasözü
***
KÜTÜPHANE KERVANI
Onuncu yüzyılda İran’da yaşamış Vezir Abdülkasım İsmail, kütüphanesinden hiç dışarı çıkmazmış. Mesai gidiş ve dönüşü 117 bin kitaptan ibaret olan kütüphanesini, 400 deve sırtına yüklenmesi gerekirmiş. Sefer sırasında terbiyeli develerin, alfabetik sırayı bozmadıkları söylenir.
***
ŞİDDET
Bir toplumda şiddet ve saldırganlığın kuşaktan kuşağa geçen bir davranış kalıbı olmasını önlemek için önce ailede ve okulda çocuklara uygulanan şiddet ve baskının kaldırılması gerekir. Saygı görmeyen çocuk saygı göstermiyor. Gösterdiğiyse klasik eğitimin şartlandırdığı iki yüzlülük oluyor.
— Hüseyin Portakal
***
DÜŞÜNCE PAZARI
Konuşmalar oturumlar yazarların kitapların olduğu kadar düşüncelerin buluşların yaklaşımların da bir pazarı sanki. Her malın alınıp satıldığı, fiyatının belirlendiği bir pazarı var. Konuşmalar da düşüncelerin pazarı olmalı. Dergilerdeki gazetelerdeki, tv’lerde konuşmalar çoğaldıkça düşünmesini öğrenmek düşünceleri açıklamak daha bir önem kazanacak. Çünkü kültürel zenginliği ürün borsaları değil düşünce borsaları olan konuşmalar besliyor. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın konuşulan yapılır. Yazılan da bir gün uygulanır.
—Prof. Dr. Ersin Gürdoğan
***
ŞİDDET
Eğer kelimeler doğru değilse kavramlar da doğru değildir. Eğer kavramlar doğru değilse mantık karmakarışık olur. Mantık karmakarışık olduğu zaman, bütün halk huzursuz olur. Halk huzursuz olduğu zaman bütün bir ulusun düzeni bozulur.
— Konfüçyüs