TR EN

Dil Seçin

Ara

Karıncaların İletişimi

Derken Süleyman'ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan meydana gelen ordusu toplandı. Hepsi de düzenli bir şekilde sevk ediliyordu. Karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca “Yuvalarınıza girin, karıncalar” dedi. “Tâ ki Süleyman ve ordusu, farkında olmadan sizi çiğnemesin.”

(Neml, 17-18)

 

Bu âyet karıncalar arasında bir iletişim sistemi” olduğuna işaret ediyor. Yirminci yüzyılda üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar, bu küçük hayvanların çok düzenli bir sosyal yaşantıları olduğuna ve bu düzenliliğin gereği olarak aralarında çok gelişkin bir iletişim ağının var olduğunu ortaya koymuştur. National Geografic dergisinde yayınlanan bir makalede bu konudan şöyle bahsedilmektedir:

Büyük veya küçük herhangi bir karınca, başındaki karmaşık duyu organlarıyla, milyonlarca hatta daha fazla kimyasal ve görsel sinyalleri yakalar. Beyin 500 bin sinir hücresi içerir; gözler birleşiktir; antenler insandaki burun ve parmak ucu gibi hareket eder. Ağzın altındaki projeksiyonlar tadı algılar, kıllar dokunmaya karşılık verir.

Biz farkına varmasak da karıncalar, hassas duyu organları sayesinde oldukça farklı iletişim yöntemleri kullanırlar. Avlarını bulmaktan birbirlerini takip etmeye, yuvalarını kurmaktan savaşmaya kadar hayatlarının her ânında bu duyu organlarından faydalanırlar. 2-3 milimetrelik vücutlarının içerisine sığdırılmış 500 bin sinir hücresiyle, insanları hayrete düşürecek bir iletişim sistemine sahiptirler. 

Karıncaların bilgi alışverişi sağlamada, kimi zaman insanların konuşarak halledemediği konularda (toplanma, paylaşma, temizleme, savunma gibi) çok daha kusursuz bir iletişim sergilerler.

Karıncalar daha çok kimyasal düzeyde bir iletişim gerçekleştirirler. İç salgı bezlerinden salgıladıkları kimyasallar, diğer karınca tarafından koku olarak algılanır. Koloninin ihtiyaçlarına göre, örneğin acil bir durum olduğunda bu kimyasallar daha yoğun salgılanır.

Çok yakın tarihte elde edilen bu bilgilere on dört asır önce işaret edilmiş olması, bir mucize değil de nedir?