TR EN

Dil Seçin

Ara

ÇARŞI - PAZAR

Şeytan, ticarette, yalan, hile, hıyanet ve yemin ettirerek Müslümanları günaha sokmaya çalışır. Çarşı pazara erken gidip, geç dönenlerle daha çok uğraşır.

— Muaz b. Cebel

 

***

 

YETİŞMEK İÇİN

Hayatta yetişmek, azim, dayanma gücü ve öğrenme hevesi ister. İnsanların nasıl yetiştiklerini anlatan kitapları okumakta büyük fayda vardır. Gençler, yetişmenin bazı ipuçlarını ancak oralardan elde edebilirler. Yoksa okullarda sıraya girmek, yetişmek için hiçbir zaman kâfi gelmez.

— Şevket Rado

 

***

 

Yağmurdan sonra büyürmüş başak,

Meyvalar sabırla olgunlaşırmış.

Bir gün gözlerimin tâ içine bak: 

Anlarsın ölüler niçin yaşarmış, 

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak.”

— Sezai Karakoç

 

***

 

“Biz aslanları ve kaplanları ehlileştirebiliriz. Ama vahşi huylarımızla en yakınlarımıza saldırmaktan geri kalmayız.”

— Plutark

 

***

 

Karlar altında çilekler

İhtiyar bir kadın, ormanda yaşayan bir bilgenin karlar altında çilek yetiştirdiğini duymuştu. Büyük kızından, ormana gidip çilek getirmesini istedi. Kız ormana gitti, bilgeye annesinin dileğini söyledi. Bilge:

Bana bir iyilik et de önce şuradaki karları süpürüver, kuşlara yem vereceğim” dedi.

Kız, Kuşlardan bana ne? Ben çilek istiyorum” cevabını verdi.

Bilge de ona çilek vermedi. Kız gerisin geriye eve döndü.

Bunun üzerine kadın aynı şeyi üvey kızından istedi, ormana onu gönderdi. Bilge ona da karları süpürmesini söyledi. Kız bir an bile düşünmeden süpürgeye sarıldı, karları öte tarafa doğru süpürmeye başladı. Çilekleri falan unutmuştu artık, yalnız aç kalan kuşları düşünüyordu. Ama birdenbire karın altından çilekler çıktı ve bilge ona istediği kadar toplamasını söyledi..

İşte böyle, körü körüne, yalnız kendi çıkarını düşünen bir kimse aradığını bulamaz. Çünkü bulmak yolundan çok uzaktır. İstediğimize ulaşmak için yolumuzun üzerindeki insanları da unutmamalıyız. Onların hakkını da vermeliyiz. 

— F. W. Foerster 

 

***

 

“Çocukları sevin, melekten farksızdırlar. Bizleri duygulandırmak, yüreklerimizi günahlardan ayırtmak için gelmişlerdir yeryüzüne.”

— Dostoyevski

 

***

 

“İYİLİĞİ ARAMAYA BAŞLADI MI, İNSANDA KÖTÜLÜK KALMAZ.”

 — Mevlana

 

***

 

YALNIZLIK CEZASI

Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, yani kendi kendisiyle, baş başa kalmaktan daha çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar, ama en çok kendinden kaçar, kendini bulmak istemez. Çünkü kendini iyice görebildiği zaman, istediği gibi olmadığını görür, içinde müthiş bir zavallılık, dolduramayacağı uçurumlar, boşluklar bulur. Bu duruma göre bize çok cazip gelen işler ve eğlenceler, daha ziyade kendimizi düşünmekten, bakışlarımızı içimize çevirmekten alıkoymaya yarayan şeylerdir. Hapishanenin o kadar korkunç bir ceza olması bu yüzdendir, yine bu yüzden yalnızlığa dayanan insan çok azdır. 

— Pascal

 

***

 

Farenin hasretinden öldü kedi.”

— Sururî

 

***

 

KURT İLE KUZU

Nefis, dünyalık bir şeye rastladığı zaman, ıssız bir yerde, bir kuzuya rastlayan bir kurt gibi olur. Kurdun, kuzuyu yeme isteği ne ise, nefsin de o dünyalık şeyi isteme hırsı aynıdır.

— Yahya b. Muaz

 

***

 

ŞİMDİ ve SONRASI

Boş iken, meşgul zamanın için çalış.

Sağlıklı iken, hastalıklı zamanın için çalış.

Gençliğinde, ihtiyarlığın için çalış.

Hayatta iken, ölümünden sonrası için çalış.

— Münzir b. Melik

 

***

 

BÖYLE OLUN...

Öylesine güçlü olun ki, hiçbir şey huzurunuzu bozmasın...

Sağlık, mutluluk ve zenginlikler hakkında konuşun...

Dostlarınıza değerli oldukları hissini verin...

Her şeyin iyi yanını görmeye çalışın...

Başkalarının başarılarına kendi başarınız kadar sevinin...

Geçmişin hatalarını unutun ve onlardan yararlanın...

Neşeli davranın ve herkese gülümseyin...

Kuşkular karşısında çok düzeyli, öfke karşısında çok olgun, korkular karşısında çok güçlü ve sorunlar karşısında çok mutlu olun ki; silgiye ihtiyacınız kalmasın...

— C. Larson