TR EN

Dil Seçin

Ara

“…Biliniz ki kalpler, ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.”

— Ra’d, 13/28

 

***

 

YÂ ALLAH!

ALLAH’IN ‘ALLAH’ ADI, İSİMLERİNİN TACI

BİZLERİZ, ADININ VE İMDADININ MUHTACI;

ÖYLE ANILMALI Kİ; TİTRESİN RUH VE BEDEN

ÖYLE TİTRESİN Kİ; YİNE ALLAH OLSUN İLACI.

 

***

 

EN ALÇAK KİMSE

Sahabe-i Kiram’dan Abdullah bin Mübarek’e, “İnsanların en alçağı kimdir?” diye sorulunca, “Din kisvesi altında dünya menfaati sağlayandır.” buyurdu.

 

***

 

“Kendi ayıbını görmeyen, başkasının ayıbını büyütür.”

— Sühreverdi

 

***

 

“Allah (cc), Ramazan ve Kurban bayramı günlerinde, yeryüzünde rahmetiyle tecelli eder.”

— Peygamberimiz (asm)

 

***

 

GURURLANMA PADİŞAHIM!

Başlangıcı belli değilse de, on dokuzuncu yüzyıl başlarından beri Osmanlı padişahları Kadir geceleri iftardan sonra teravih namazı kılmak için Ayasofya Cami’ne—Sultan Mecid zamanından beri de saray civarındaki camiye—gider, orada cemaatle beraber yatsı ve teravih namazlarını kılarlardı.

Bu merasim, cuma selamlığının hemen hemen aynıdır. Yalnız geceye tesadüf ettiği için Babüssaade’den Ayasofya Cami’ne kadar olan yolun iki tarafı çeşitli kandil, fanus ve meşalelerle aydınlatılır. Padişah’ın yanında da iki sıralı olarak meşale taşıyanlar yürürdü. Padişah geçerken saray ağaları hep bir ağızdan, “Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var!” diye seslenirlerdi. Padişah, namazı kıldıktan sonra aynı alayla saraya dönerdi.

 

***

 

NUŞİREVÂN’DAN TAVSİYELER

Kişinin bilmediği şeyi iddia edip başaramamasından ve yalancı olmasından büyük ayıp yoktur.

Elinden geldiği halde kendisinden istenen işi bitirmeyen kişiden daha cimri kimse yoktur.

Lüzumsuz yerlere göz dikmekten ve kulak vermekten daha büyük dert olmaz.

Halkın senin iyiliğini söylemesini istiyorsan, kimsenin kötülüğünü söyleme.

Dostlarının azlığını istemiyorsan, kindar olma.

Daima alnın ak, yüzün pak olmak istiyorsan, utanmayı iş edin.

 

***

 

BU NEYİN ZAFERİ?

Almanya, I. Dünya Harbi’nde İngiliz esirleri arasında bulunan Müslümanlarla iletişim kurmak için Millî Şairimiz Mehmet Akif’i davet eder. 

M. Akif Bey, Berlin’e giderken birkaç gece Viyana’da kalır. Bir gece, havai fişek sesleri ile uyanır. Müttefikimiz olan Avusturya-Macaristan’ın başkentinde halk, sokaklarda şenlikler yapmaktadır. Zafer naraları atılmaktadır. 

Akif, bu zafer naralarının sebebini sorunca ilginç bir cevap alır: “Biliyor musunuz? İngiliz orduları bugün Kudüs’e girdiler. Kutsal kenti Müslümanlardan kurtardılar. Elbette zafer ve sevinç günümüzdür!”

Oysa İngilizler onların da düşmanları idi…

 

***

 

112 Odalı Yurt

Mustafa Nailî Paşa (1798-1871) kitabî bir öğrenimin dışında, bir insanın kendisini nasıl yetiştirdiği, elindeki imkânları memleketinin “tam kitabî ve masa başında olanların göremeyeceği” ihtiyaçlarını karşılama yolunda nasıl seferber edebileceğinin tipik örneklerini vermiş Osmanlı veziri…

Şehzadebaşı’nda, sadece YETİŞMEYE KABİLİYETLİ, FAKAT FAKİR vatan evlatlarını barındırma, tüm ihtiyaçlarını sağlama için kurduğu yüz on iki odalı yurdun giriş kapısına şu levhayı astırmıştı: “İlim ve sanat hakiki zenginliktir. Bu hakikati sizlere, bu binayı ilim ve sanat sahibi olmanız duasıyla ihdâ eden ilim ve sanat hasretzedesi söylüyor.”

Eğer birgün, o koskoca İmparatorluğumuzun GERÇEK TARİHİ yazılacaksa, Mustafa Nailî Paşa’nın ayrı, apayrı bir yeri olacağında şüphe mi var?

— Cemal Kutay

 

***

 

SEBAT

İki eli nasırlı ufak tefek bir adamın günde 15 saat çalışmasını seyrettim…

Buraya eğitimsiz, bir başına gelen, bu ülkede konuşulan dili bilmeyen, ama bana örnek olarak inanmayı ve çalışmayı öğreten bir adam.

— Mario Cuomo’nun babası hakkındaki konuşması

 

***

 

ADIN VE NAMIN

Kişiliğini, ananın babanın verdiği adla değil de, kendi gayretinle kazanmaya çalış. Çünkü anan ve baban sana bir ad verdi: ya Ahmet, ya Mahmut, ya falan, ya da filan… Oysa senin kazandığın ad; ya bilgin, ya bilge, ya üstat, ya öğretici ya da becerikli olacaktır.

— Kâbusname’den Öğütler

 

***

 

“Hz. Musa:

“Yâ Rabbi! Bunca nimetin şükrünü nasıl eda edeceğim?” dedi.

Cenab-ı Hak (cc) buyurdu:

“İşte şimdi şükrettin!..”

(Hadislerle İlim ve Hikmet, İbn-i Recep, el Hanbelî)