TR EN

Dil Seçin

Ara

Ekim 2007

post-title

Ekim 2007, 370

Şimdi Bayram Vakti…

Sevgili dostlarımız,

Ramazan ayı, tüm gündemleri bir aylığına gözlerden gizleyerek kendisini öne çıkardı. İlahi lütuf iklimi, gönüllerimize doldu. Özellikle iftara yakın saatlerde o her günün telaş ve karmaşasına sahne olan caddelerde bile, orucun sakinleştirdiği başlar, ubudiyet tavrıyla ağır ağır yürüdü yuvasına, ailesine, çocuğuna. Mü’minler ilahi huzurda olma duygusunu en çok iftara yakın saatlerde yaşadılar doyasıya.

Şimdi ise bayram vakti. Bayram namazından hemen sonra tekbirler eşliğinde evlerine yollanan nurlu yüzler, ailesiyle buluşacak, sonra da akrabalarıyla. Küsler inşaallah barışacak. Dargınlar bir araya gelecek. Hayat, her Ramazan olduğu gibi, bu Ramazan’la da bir kez daha yeniden hayatlanmış, yeniden nurlanmış olacak.

Evet, sevgili dostlar, bu duygular eşliğinde yaşıyoruz bayramı. Bayramda çocuklarımıza özel bir ihtimam göstermeyi ihmal etmeyelim. Bildiğiniz gibi, güzel dinimiz çocuklara kendisini önce bayramlardaki güzel yüzüyle tanıştırır, tanıştırmak ister. Mükellefiyetler, kalp ısındıktan sonra sunulur. Öyleyse, dinimizin bayramlardaki güzel yüzleri olalım çocuklarımıza karşı. Onlara güzel hediyeler alalım. Gönüllerini hoş tutalım.

Değerli okuyucularımız,

Şimdi de dilerseniz, bu ay sizler için hazırladığımız yazılarımıza değinelim. Bildiğiniz gibi Ramazan ayı gelene kadar kuraklık haberleri gündemden düşmedi. Ne zaman ki yağmur bereketi sağanak sağanak yağdı, o zaman bu haberler gündemden düştü. Fakat o dönemde üzerinde tartışma yaşanan önemli bir konu, yağmur duasıydı. Bir grup insan yağmur duasına çıktı diye koparılan fırtınaları sanırım hatırlıyorsunuz. Bu konuya değinmemiz gerektiğini düşündük. “Yağmur Duası Turnusolu” adlı yazısıyla Ömer Baldık, bu konu hakkında pek işlenmemiş önemli noktaları dikkatlerinize sunuyor. İlgiyle okuyacağınızı umuyoruz.

Ekonomi konularında engin deneyimleri olan değerli iktisatçı Sami Uslu, bu aydan itibaren merakla takip edeceğinizi düşündüğümüz bir dizi yazıya başlıyor: “İktisat Risalesi Yazıları.” Uslu, bize yıllardan beri öğretilen ve sanki değişmez hakikatlermiş gibi sunulan ekonomi kurallarının nasıl çarpıtıldığını ya da çarpık esaslar üzerine oturduğunu ustalıkla ortaya koyduğu yazısında, “Kaynaklar kıt, ihtiyaçlar sınırsız mı?” diye soruyor.

Malum olduğu üzere, içinde bulunduğumuz yıl, dünyada “Mevlana Yılı” olarak kutlanıyor. Değerli yazarımız Prof. Dr. Alaaddin Başar, Mevlana üzerindeki yanıltıcı örtüleri kaldırdığı “Mevlana’yı Anlamak” başlıklı yazısında, Mevlana’nın nasıl anlaşılması gerektiğine çok önemli katkılar yapıyor.

Yine değerli yazarımız Selim Gündüzalp, “Benim Bayramlarım Vardı” yazısında, çocukluğundan bugüne bayramın kendisinde bıraktığı tat ve anlamları, yine o sevecen, yine o duygu dolu sımsıcak üslubuyla bize aktarıyor. Kendisine teşekkür ediyoruz.

Bu sayımızda önemli bir meseleyi hallettiğini düşündüğümüz Niyazi Beki hocamız da, Maun Suresi’nde geçen “Yazıklar olsun o namaz kılanlara!” ifadesinin kimlere hitap ettiğini ve bu ifadeden ne anlaşılması gerektiğini güzel bir üslupla izah ediyor. Niyazi Hocamızın bu tarz yazılarına devam etmesini diliyoruz.

Bunların yanı sıra, Hilmi Orhan, “Çocuk Fıtratında Saklı Sırlar”; Ayten Yadigâr hanım ise reklamların üzerimizde bıraktığı kirli tortuları “Reklamlar Beynimizi Formatlıyor” başlığıyla siz değerli okuyucularımıza aktarıyor.

Yeni bir sayıda yeniden sizlerle buluşmak dileğiyle, hepinize sağlık, sıhhat ve afiyet diliyoruz.

Dergideki Yazılar