TR EN

Dil Seçin

Ara

Bir Bayram Sabahı / Saadet Asrından

Peygamber Efendimiz, bir bayram günü, sokakta çocukların neşe içinde oynadığını gördü. Ancak içlerinden bir tanesi, yırtık ve eski elbiseler içinde idi. Diğer çocuklar gibi gülüp oynamıyor, bir kenarcıkta oturmuş ağlıyordu.

Peygamber Aleyhisselâm onun yanına gitti.

“Niçin ağlıyorsun?” diye sordu. “Neden çocuklarla beraber oynamıyorsun?”

Çocuk, üzüntülü bir şekilde cevap verdi:

“Babam, falan savaşta Peygamber Aleyhisselâm ile birlikte savaşırken şehid oldu. Annem ise başka biriyle evlendi. Üvey babam beni evinden kovdu. Yiyecek, içecek, giyecek ve sığınacak bir yerim de yok. Analı babalı çocukların, böyle yeni yeni elbiseler giyerek oynamalarına imrendiğim için ağlıyorum.”

Resulullah Efendimiz, çocuğun elinden tutarak şöyle dedi:

“Benim, senin baban olmamı, Aişe’nin annen, Hasan ve Hüseyin’in de kardeşlerin olmasını ister misin?”

Çocuk, konuştuğu kimsenin Allah’ın Resulü olduğunu anladı ve sevinçle:

“Nasıl istemem yâ Resulullah” dedi.

Bunun üzerine Peygamber Aleyhisselâm çocuğu alıp evine götürdü. Onu yedirip içirdikten sonra, güzelce giydirdi. Çocuk sevinç içinde arkadaşlarının yanına döndü.

Diğer çocuklar onu gördüklerinde:

“Az önce ağlıyordun.” dediler. “Sana ne oldu da sevinç içinde yanımıza geldin?”

Çocuk olanları anlatınca, arkadaşları ona şöyle dediler:

“Keşke bizim babalarımız da o savaşta şehid olsalardı ve keşke biz de senin gibi olabilseydik!”