Satır Arkası
GÜNLÜK TUTUN Bir günlüğe yazmak, size kendinizle birebir sohbet etmek fırsatı tanır.…
Ara
Aziz ve çok değerli okuyucularımız;
Güzel günler çabuk geçer. Mübarek Ramazan ayı da geldi de gidiyor bile. Ardından serin bir ferahlık ve tatlı anılar bırakarak… Şimdi bayramların, Ramazanların, oruçların o ilahî zevki hayatımızın en güzel anıları arasında ebedî bir yer tutmak üzere “Allahaısmarladık” diyor.
Ramazanla, bayramla ilgili ne kadar güzel anıları vardır insanların, hiç unutulmaz. Dönüp dönüp hatırlanır. Dünya bir değirmendir, döner. Dünya ahirete inkılâp eder. Geride bu güzel anılar kalır elimizde.
Sevgili dostlar; büyük bir oluşun, büyük bir kavuşmanın, şimdi Ramazan’dan ayrılışın o buruk acısını yaşıyoruz. Şükür ki, ayrılışının acısını unutturacak kadar güzel bir kucaklaşma var; bayramlaşma var sonunda. Bayram onu hak edenlerindir, Ramazan’ın hakkını verenlerindir.
Bayramınız da, Ramazanınız da, bin aydan hayırlı Kadir Geceniz de mübarek olsun. Ömrünüz bereketle dolsun. Hayatınız, bu mübarek gecelerin ve gündüzlerin getirdiği rahmetin neşesiyle ilahî huzuruyla dolsun. Kısacık ömrümüz bu mübarek ayla beraber upuzun bir ömür olsun inşallah.
Ömrü ya da hayatı uzatmanın bir tek yolu vardır. O da, yapılan işlerin ve hizmetlerin Allah için yapılmış olmasıdır. O zaman yapılan hiçbir iş, söylenen hiçbir söz mâzide kalmaz. İstikbâle yollanan bir mektup olur. Bir gün gelip önümüze koyulur. “İşte gönderdiğin mektup!” diye… İnsan yaptıklarıyla, konuştuklarıyla ebedî hayatını şekillendirir. Eğer o manzaranın içinde hoşlanmadığı bir şey varsa, “Bu da nereden çıktı?” diyemez. Her şeyin sorumlusu, yine insanın kendisidir.
Bilgisayarımızda, kendisi ancak bir başka programla açılabilen dokümanlar vardır. O program yoksa o dokümanların üzerinde bir tasarrufta bulunamayız. Hayatta yaşadıklarımız da bundan pek farklı değil. Ama yaşadıklarınızın içinde, Allah’ın razı olmadıklarını er ya da geç silmek ya da değiştirmek imkânı bulunan bir program vardır. O da tövbe ve istiğfardır.
Evet, sevgili dostlar… Bir yandan mübarek bir ayın geçişi, bir yandan bayram sevinci, bir yandan eğitime başlayacak yavrularımızın o heyecanlı hâlleri... Yazın kısa süren bu tatil döneminden sonra bir hareketlilik başlıyor. Yoğun bir trafik bizi bekliyor.
Aman ha, hızla geçerken yakınlardaki dostlara da bir merhaba demeyi unutmayalım. Dost, dostun nesini özlemez ki? Sesini özler, merhabasını, ilgisini, kendisine uzatılacak olan bir selâm ve sohbet faslını gönülden özler.
Bâkî olan dostluğun hatırına bir selâm verelim dedik; hâlinizi, hatırınızı soralım dedik. Biz de kapınızı gönül dolusu bir selâm ile çalalım dedik. Sıcak ayların sonunu, serin yazılarla bağlayalım dedik.
En küçük işimizde bile Rabbimizin yol göstericiliğine ve ilhamına muhtacız. İnsan hayatını hafife aldı mı, Allah’tan gelen ikramı ve ilhamı da küçümsüyor, göremiyor. Küçük zannettiğimiz her nimet, Rabbimizden geldiği için büyüktür. O nimetin şükürle değerlendirilmesi gerekirken, sıradanlaşıveriyor birden. “Zaten böyle olması gerekirdi.” diye düşünülüyor herhalde.
Hâlbuki düşünmek, deşmektir. Tefekkür ise bir teşekkürdür Rabbimize. Gördüklerimize yeni bir gözle bakmaktır. Eşyanın tozunu almaktır. Ve hayata ince bir ayar çekmektir.
İman ve inanç budur işte... İman, Allah’ın her işimize müdâhil olduğunu bilmektir, hayatımızı her yönüyle Allah’a açık olduğunun şuuruna varmaktır. “Allah bana yeter.” diyenin inancı, tüm yetersizlikleri yenmeye yeter.
En küçük bir nimete gösterdiğimiz dikkat ve hassasiyet, onu o en sevgili Rabbimizden bilmek, ne kadar da değerli kılıyor. Şimdi insan geçen günlerin içindeki nice nimete hayıflanıyor. “Estağfirullah” diyor. Nimete nankörlükten dolayı, şükrünün azlığından dolayı Rabbinden af dileniyor. Özür diliyoruz Rabbimizden. Günah ve gafletle geçen her anımız için.
Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten,
Affet Sen’den habersiz aldığım her nefesten…
(Necip Fazıl Kısakürek)
Çok şükür, böyle güzel bir dünyada, böyle güzel bir hayatın içinde, böyle güzel bir hizmetin, Zaferimizin etrafında kümelenmiş; yıllardır gerçeği ve hakkı anlamaya ve arayanlara anlatmaya çalışıyoruz. Bulduklarımızı, yaşadıklarımızı sizlerle ve tüm insanlarla paylaşmaya çalışıyoruz.
Gerçekler güneş gibidir. Gizlenmesi ilelebet mümkün değildir. Zafer’in sayfalarını hakikat güneşinin vurduğu bir gerçeğin aynasına dönüştürmeye çalışıyoruz. Bu harmanda sizin de iziniz var…
İzimiz, yüzümüz olacak bir gün. Güzel izler bırakalım. Dostluklarımızı tazeleyelim lütfen. Yeni dostlar katalım aramıza. Yeni okuyucularla beraber büyüsün, gelişsin dostluk halkamız inşallah. Sevincimiz, gayretimiz katlanarak çoğalsın.
…
Geçen ay, 2010 yılının en güzel sayılarından biriyle karşınızdaydık. Ve bu sayımızda da yine çok güzel yazılar var, çok şükür. Her sayımızda tüm kalem erbabıyla birlikte sizlere en güzelini sunmanın gayreti içindeyiz. İnşallah, bu sayımızı da ibretle ve zevkle okur, çevrenizle, ailenizle ve dostlarınızla paylaşırsınız.
Unutmayalım, dostluklar sıcak tutulmak ister, aranmak sorulmak ister. Dostluklar çoğaltılmak ister. Allah için olan bu dostlukları çoğaltalım…
GÜNLÜK TUTUN Bir günlüğe yazmak, size kendinizle birebir sohbet etmek fırsatı tanır.…
1988 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen 43/53 sayılı karar gereğince, …
Öğretmen diğer öğrencilerin şikâyetleri üzerine, sınıftaki zeki, ancak aynı zamanda kıskanç öğrencisine…
Bilim sayesinde, sadece bilmediğimiz şeyleri değil, bildiğimizi sandığımız halde aslında bilmediğimiz şeyleri…
Normal bir bebeğin gelişimi, anne ve bebek arasında bir dizi heyecan veren…
Batı toplumlarında kadınlar, artan oranda aile kurumunun sağladığı huzur ve güven ortamından…
“Onların çoğu, ortak koşmaksızın Allah’a inanmaz.” (Yusuf Sûresi, 12:106) Bu âyette…
Bir marangoz atölyesinde bulunduğumuzu ve önümüzde bir masa olduğunu farzediniz. Bu masa,…
L. N. Tolstoy, 1908 yılında, Abdullah el-Sühreverdi’nin Hindistan’da basılmış olan “Hz. Muhammed’in…
Osmanlı Devleti’nin, hudutları içinde onlarca devleti barındırdığı devirlerde; elbette asayişi sağlamak her…
Çocuklarımıza hayatı biz yetişkinlerin öğrettiğini düşünürüz. Ama bizlerin de çocuklarımızdan öğrendiğimiz pek…
EŞİT MUAMELE Huzuruna gelen herkese hürmet edip eşit muamele yap. Ta ki,…
Mikropları nasıl bilirsiniz? Kötü derseniz, haksız sayılmazsınız, çünkü genelde kötü şöhretleriyle tanınırlar.…
“EY ALLAH’IM! SENİ TESBİH VE TENZİH EDER, SANA HAMDÜ SENADA BULUNURUM. SENİN…
Ramazan ayı idi. Suffa ehli her akşam birileri tarafından iftara götürülürdü. Ancak…
Vaktiniz varsa saymaya kalkın… Bir deneyin hele. Yazmakla bitiremezsiniz. İnsanın neye mi…
Dünyada bir yolcu olduğuna ve elinde ne varsa burada bırakıp gideceğini düşünmeyen…
Drahta (ağaca) ger zarar verse karınca Günahı var mıdır ânı kırınca. ……
“Hiçbir şey yoktur ki, hazineleri bizim yanımızda olmasın. Fakat biz onu belli…
İ’lem Eyyühel-Aziz! Sinek, örümcek, pire gibi küçük hayvanlar, fil, camus, deve gibi…
Hemen yanı başımızda başka bir dünya akar. Kuşların dünyasıdır bu. Bazen uzaktan…
Çocukluğumdan beri hep merak etmişimdir: İnsandan insan, koyundan koyun meydana gelir; bu…
Nedir bu doğa veya tabiat? Aklı, ilmi, şuuru var mı? Görür ve…
Malezya, çok farklı hatıralarla dolu benim için. Her şeyin evvelinde gezdiğimiz Orta…
Bir hırsıza dediler: “Sen çok çaldın. Hırsızladığın bu servet sana da, senin…
Yetişkinler genelde altı sekiz saniyede bir nefes alıp verir. Bir gün boyunca…
Danimarkalılar, İslamiyet ile ilk kez IX. yüzyılda tanıştılar. Bağdat halifesi Muktedir (908-932)…
Göz, ruhun bu âleme açılan penceresidir. “Bakmak ayrı şeydir, görmek ayrı şey.”…
Hicret yıllardan beri benim kafamı kurcalıyor. Hicret olayının gerçek yüzü ve anlamı…
Bir bayram günüydü. Peygamber Efendimiz (asm), saadetli hanelerine geldi. İçeride Aişe annemiz…
Hayatımızın en temel ihtiyaçları arasında olan, beslenmede geniş bir yer tutan tuz…
Yaşanası bir dünyada yaratılıp, görülesi güzelliklerle çepeçevre sarılmışız. Göremediğimiz yerler için de…
Soru: Çocuğum 5 yaşında. Bu sene onu, anaokuluna yazdırmak istedim. Okula başladı,…
ASIL ÖNEMLİ OLAN Mısır Valisi Hayyam, Ömer bin Abdülaziz’e mektup yazdı ve…
Ölmek felaket değildir, öldükten sonra başa gelecekleri bilmemek felakettir. — İmam-ı Rabbani…