TR EN

Dil Seçin

Ara

Yol Arkadaşımın Canına Kıydılar

Yol Arkadaşımın Canına Kıydılar

Hemen yanı başımızda başka bir dünya akar. Kuşların dünyasıdır bu.

Bazen uzaktan duyarız seslerini, bazen yolumuzun etrafında çoğalırlar da bize eşlik ederler. Sessizliğin çaresidir onların renkli sesleri. Yaklaştığımızda kanatları eşlik eder o tatlı cıvıltılara. Bazen bir yere doğru sizi götürdüklerini sanırsınız. Bazen de gerçekten öyledir. Hiç bir şey olmadığında yalnızca yol arkadaşıdır onlar. Ne çok şey söylerler gönüllerini açabilenlere, bir bilseniz!

Belki de bir ümmetten diğer bir ümmete sesleniştir o kuş sesleri…

Yolumun üzerinde can çekişen küçük bir serçe ilişiyor gözüme. Belli ki karşıdan gelen otomobil çarpmış ona. O ne hızlı gelişti öyle! Bir yerlere çarpmaması mümkün gözükmüyordu zaten. Şimdi benim o şirin yol arkadaşımın canını yaktı. Avuçlarıma aldığımda çırpınmayı bırakıverdi. Öyle bakıyordu o küçük yavru. Çok fazla vakit geçmeden kapandı zavallının gözleri.

“Zaten ölecekti ne diye aldın o kuşu avuçlarına” diyen bir ses duydum.

“Avuçlarımın sıcaklığı belki iyi gelir diye düşündüm” diyebildim.

O aykırı ses konuşmasına devamla “Geçen yıl sekiz bin insan öldü bu yollarda, yüz otuz bin de sakatlandı, sen kuşlar diyorsun.”

Ben de dedim ki “Onlar da can taşıyorlar, sen dünyayı yalnızca bizim için mi sanırsın? Bak Yüce Yaratıcı En’am suresinde ne söylüyor. “Yerde yürüyen hayvanlar ve iki kanadı ile uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi ümmetlerdir. Biz kitapta hiçbir şeyi noksan bırakmadık, sonra Rablerinin huzuruna getirileceklerdir.”

Evet, trafik kurallarına uymayıp yol açtığımız can kayıplarına kuşları da eklemeliyiz, kedileri de…

Avuçlarımda can veren yavru kuşun üzüntüsü kanarken yüreğimde, yeni acılar ekliyor haber bültenleri. Trafik kazası diyorlar adına. Ya analar kuzularından ayrılıyor ya da kuzular analarından. Ne zaman bitecek bu hazin manzara?

Çalan telefonun sesi ile irkiliyorum. Arayan bir arkadaşım. Daha önce yazdığım trafik yazımı hatırlattı bana. Herhalde şimdi o da kaza haberleri izliyordu. Sonra da ekledi: “Ben bilmiyorum başka bir çareyi. Bu trafik eğitimine küçük çocuklardan başlanmalı.”

Ona dedim “Trafik eğitimine okul öncesi başlamak lâzım. Ancak, bundan sonuç almak zaman ister. Acil çözüm bulunmalı. Her bir trafik ihlalinin bir cezası var; fakat insanımızın bu cezaları hafife aldığını görüyorum. Topluca öderiz diyenler bile var. Biliyor musun bu son derece tehlikeli. Caydırıcı olamıyor bizim cezalar. Ben artık trafik ihlalinin cezası yeniden sorgulanmalı diye düşünüyorum. İhlal edilen trafik kuralının yol açacağı kaza ve onun sonuçları ne ise ceza da ona göre olmalı. Zaten öyle olması da gerekmiyor mu? Bak Yüce Yaratıcı bize ne haber veriyor. Yerde yürüyen hayvanları da soracağım size diyor, gökte uçan kuşları da...