Patates, dergi, ve diğerleri...
Pazara çıkan biri, herhangi bir şey, meselâ patates alırken bir dizi hususa…
Ara
On akıl, yirmi göz!
Dergileri, bir açıdan, iki gruba ayırmak mümkündür herhalde: ‘koalisyon’ dergileri, ekip işi dergiler.
İlk grupta yer alan dergiler, farklı yazarların bağımsız ve çoğu zaman birbirinden habersiz surette yazdıkları yazıların toplandığı bir havuz hükmündedir. Bu dergiler, yazarları ne kadar kabiliyetli olursa olsun, bir karma oluştururlar; en fazlası, bir şöhretler karması...
Ekip işi dergilerde ise, bir ruh ve heyecan birliği söz konusudur. Yazarlar, kendi sayfaları dışında derginin bütününe yönelik bir katkıya açık haldedirler; ve derginin tamamında ayrı ayrı birer aklın ve kalbin toplamını görmekten öle, her bir yazıda birden fazla aklın ve kalbin beraberliğini okumak mümkündür.
Gecikmiş de olsa itiraf edelim ki, 2000 yılının sonuna gelindiğinde, Zafer’in görüntüsü daha ziyade bir koalisyon dergisi hükmündeydi. Evet, her biri kendi alanında yetişmiş kabiliyetler ile istikbal vaad eden genç yeteneklerin toplandığı bir ortamdı dergimiz; ama tam bir yardımlaşma, tam bir beraberlik, tam bir ekip ruhundan söz etmemiz için erkendi. Şükür ki, yazarlarımızla 2000 yılının sonunda ilkini yaptığımız ve o tarihten sonra belli aralıklarla tekrarladığımız toplantılarla sağlanan beraberliğe bir de dergimize yıllardır yazılarıyla zaten katkısı bulunan bir arkadaşımızın editör olarak aramıza katılmasıyla, Zafer dergisi imrenilesi bir ivme yakaladı. Dergimizin sayfalarına sinen yardımlaşma ruhunun okuyucularımızdan da gizli kalmadığını düşünüyor; bilvesile, gitgide yükselen grafiğimizde emeği ve yardımı bulunan bütün yazarlarımıza teşekkür ediyoruz. Zafer’in yakaladığı bu ekip ruhu, umuyoruz ki, 2002’de ve takip eden yıllarda büyük hizmet görecektir.
Bilvesile, dergi için bir ‘restorasyon’ ve ‘atılım’ yılı 2001’den sonra, 2002’de dergiyle birlikte kitaplarda da bir atılım hedeflediğimizi belirtelim. Önümüzdeki aylarda, bunun ilk örneklerini görebileceğinizi umuyoruz.
Ve, ne mutlu ki, Kurban Bayramıyla şereflenen ve şenlenen bir aya girmiş bulunuyoruz. Bütün okuyucularımızın Bayramını tebrik ediyor, hakkınızda hayırlar, bereketler ve saadetler diliyoruz.
Selam ve sevgiyle...
Selim GÜNDÜZALP - Genel Yayın Yönetmeni
Pazara çıkan biri, herhangi bir şey, meselâ patates alırken bir dizi hususa…
“Sonunda hatırlayacağımız şey düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın suskunluğudur.” — Martin Luther King,…
Bir fare kapanı ne zaman fare tutar? Bir uçak ne zaman uçar?…
Gece beyazdı... Karanlık bembeyaz... Sokak lambasının altında... Kar yağıyordu sessizliğe; geceye... Kar…
Kar yağıyor. Ağır bir soğuk var dışarıda. S’nin kalbi ile dışarının soğuğu…
Hayat yolculuğunda her insanın yüz yüze geldiği en temel acılar üzerine kitap…
Dört sene evvel Büyükada’da oturuyordum, bayramda bayram namazına gitmeye niyetlendim. Fakat, frenk…
Besle Kartalı, Oysun Gözünü Kartallar yavrularını beslerken gözlerini daima kapalı tutarlar. Çünkü,…
Şehrin en mutena semtlerinden birinde, iki büyük alışveriş merkezi ile deniz arasında…
Özellikle son on yıldır, medyada giderek yoğunlaşan şekilde kurban karşıtlığı yapılmadan geçirilen…
Yakın bir zaman sonra, belirli hastalıkları olan insanlara takılacak çipler sayesinde, hasta…
AHİRET YATIRIMI Hz.Ömer, bir bedevinin hızlıca namaz kılıp, “Allah’ım beni hurilerle evlendir.”…
Michael Mecid Wolfe, Yahudi bir baba ve Hristiyan bir anneden olan Amerikalı…
Son zamanlarda yükselen fiyatıyla gündemi işgal eden doğalgazın gerçek fiyatı ne olmalıdır,…
AĞAÇKAKAN NASIL KAKAR! Ağaçkakanın gagasıyla ağacı delme hızı saatte yaklaşık olarak 40…
101 DİZE Birden yemiş verir şu çıplak ağaç kış ortası: Sığırcıklar. *…
Okuyucularımdan sıkça e-mail (elektronik posta) alıyorum. Çocuk eğitimine gösterilen bu ilgi bizi…
CEVHER “Asıl, öz, kabiliyet, istidat.” CEVHER-I FERD “En küçük cisim, atom.” ÂRAZ…
Adam, bineceği otobüsün kalkmasına bir saatten fazla süre olduğu için, terminalin yarı…
Sinema ne kadar gelişirse gelişsin, teknoloji isterse inanılmaz başdöndürücü başarılar elde etsin,…
Rüya hepimizin bildiği bir gerçek. Her gün görüyoruz, yaşıyoruz ve biliyoruz. Nasıl…
Acılı bir anne, “Acıları anlatmak (okumak) kolay, yaşamak zor.” diyordu; başka birinin…
Çocukluğumun geçtiği şehirde evimiz bir bölümü daha önce mezarlık olarak kullanılmış ‘musallâ’…
Benî İsrail’den bir adama gidip, ondan bin dinar borç isteyen bir adam…
İhtiyacı az olanın ömrü uzun olur. — Hz. Ali *** Devlet hazinesi…