Besle Kartalı, Oysun Gözünü
Kartallar yavrularını beslerken gözlerini daima kapalı tutarlar. Çünkü, yavru kartalların da yeterince sivri ve sert gagaları vardır. Beslenme sırasında, acele edip annelerinin gözlerine zarar verebilirler. Ayrıca, bütün kartalların gözlerine ‘niktitant zar’ denilen fazladan bir göz kapağı yerleştirilmiştir. Bu kapağa yüklenen görev, gözleri korumak, ve bir de, temizlemektir.
***
İNSANA DAİR
• Döllenmeden sonra çocuğun boyu 5 milyon kat büyür...
• İnsan beyninin yüzde 80’i sudur. Ortalama ağırlığı ise 1.3 kg’dır.
• İleri doğru bir adım atıldığında, insan vücudundaki 54 kas çalışır.
• Birinin yüzünü hatırlamak için beynin sağ tarafı kullanılır.
• Yetişkin bir insan günde ortalama olarak 23 bin kez nefes alır.
• Kaşları yukarı kaldırmak için 30 kası harekete geçirmek gerekiyor.
• Hapşırdığınız zaman, kalbiniz de dahil olmak üzere bütün vücut fonksiyonlarınız bir an için durur. Ve gözleri açık tutarak hapşırmak imkânsızdır.
• Gözlerimiz hiçbir zaman büyümez. Ama burnumuz ve kulaklarımızın büyümesi asla sona ermez.
• Kadınlar erkeklere oranla iki kat fazla göz kırpar.
• İnsan vücudundaki en güçlü kas dildir.
***
ÇAPKIN MEYVE GÜVELERİ
Meyve güveleri (graptolitha molesta) kur yapmak için çok ince ve karmaşık yöntemler kullanırlar. Dişi güvenin dikkatini çekmeye çalışan erkek güve özel olarak çekici kokulu bir parfüm üretir. Bu parfüm, yasemin özünde bulunan ‘metil yasmonat’ adlı bir bileşiği içermektedir. Karmaşık bir kimyasal yapısı olan bu bileşik, günümüzde üretilen parfümlerin çoğunda kullanılır.
***
Evrenin rengi: Ya kırmızı, ya mavi, ya yeşil
Bize geceleri siyah, gündüzleri mavi de gözükse, kâinatın ana rengini merak ettiyseniz, size şaşırtıcı bir haber: Johns Hopkins Üniversitesi bilim adamlarının yaptığı ve dünyadan iki ila üç milyar ışık yılı uzaktaki iki yüz bin civarında galaksinin teleskoplarla izlenmesiyle de desteklenen bir araştırmaya göre, kâinat maviyle yeşil arası turkuaz bir tonda duruyor, ama yeşil daha ağır basıyor. Yani, kâinatın ana rengi yeşil. Üstelik, kâinatta yeşil renk veren tek bir yıldız dahi olmadığı halde bu böyle. Uzmanlar, bu durumu, kâinatta yaşlı kırmızı yıldızlarla genç mavi yıldızların çokluğuna bağlıyor, yeşil rengin bu iki grubun yaydığı ışıkların kombinasyonundan hasıl olduğunu düşünüyorlar.
Bilim adamlarının söylediğine göre, kâinatın üç ayrı dönemde üç ayrı ana renginden söz etmek mümkün. Genç mavi yıldızların var olduğu başlangıç evresinde mavi, orta dönemde genç mavilerle yaşlı kırmızıların birleşiminden hasıl olan yeşil, sona doğru ise yaşlı kırmızı yıldızların hâkimiyetinden dolayı kırmızı.
Ne dersiniz? Kıyamete dair, ‘gök bir gül gibi kızardığında’ buyuran Kur’ân âyetini bir de bu bilginin eşliğinde mi okumalı acaba?