TR EN

Dil Seçin

Ara

GÜLÜMSE

Her hâdiseyi tebessümle karşılayan bir adama:

Eh, hayatta muvaffak olduğun için tabii daima gülersin. Ama biz öyle miyiz?” demişler.

Adam bu sözlere bir kere daha gülmüş ve:

Yanılıyorsunuz.” demiş. Hem çok yanılıyorsunuz. Ben hayatta başarılı olduğum için gülmüyorum. Tamamen tersine. Güldüğüm için başarılı oluyorum.”

 

***

 

FARK

Tanıdığım bir okumamış marangoz bir kere bana şöyle demişti:

Bir insanla diğeri arasında pek az fark vardır; ama olan o az da çok önemlidir.”

— H. James 

 

***

 

KAYIP HAYALLER

Hemen hemen bütün büyük yazarlar, çoğunlukla saklı da olsa, çocukluktan olgunluğa geçişi, beklentinin heyecanıyla gerçeği öğrenmenin düş kırıklığı arasındaki çarpışmayı konu olarak alırlar. Kayıp Hayaller” her romanın açıklanmamış adıdır.

— Andre Maurois

 

***

 

Ne çok yıldızın var, saymakla bitmiyor

Meltemi cana can katan yaz gecesi!

Olsa olsa şükran duası olacak,

Saksıda sardunyanın kokusu kadar

Dalda ishak kuşunun türküleri de.

İnanırım güzel gece inanırım,

İbadet gibi bir şey teneffüs etmek.

— Cahit Sıtkı Tarancı

 

***

 

İYİ BİR ŞEY SÖYLEDİĞİ ZAMAN BUNU KENDİSİNDEN ÖNCE SÖYLEYENİN OLMADIĞINI BİLEN TEK İNSAN HZ. ÂDEM’Dİ.

— Mark Twain

 

***

 

“Allah, insanın içindekini değiştirmez; insanlar kendi içlerindekini değiştirinceye kadar.”

— Kur’an’ı Kerim 13:11

 

***

 

“Gerçek aşkın yolu, asla düz değildir.”

— Shakspeare

 

***

 

DUA

Yatmadan önce bütün insanlar için dua etmek, okula gitmediğim sıralarda bana anlaşılmaz bir şey gibi geliyordu. Uykudan önce annem beni öpüp ayrılıyordu. Bir an geldi neden dua etmem gerektiğini anladım. Kendi içimden kopan bir arzu ile kendi öz dileğim olarak yalvarıyordum: Sevgili Allah’ım. Bütün nefes alanları koru! Onları bütün kötülüklerden uzak tut! Sükûnetle uyut!

— Dr. Albert Schweitzer, Uygarlık ve Barış

 

***

 

HANGİ ISSIZLIK?

Bir öğle vakti, dağın birinde, ihtiyar bir adamla karşılaştım: Kuru ve inceydi, bembeyaz saçlı, her tarafı yamalı bir pantolonu, delik çizmeleri vardı. Giritli çobanların âdeti olduğu üzere sopasını omzuna almıştı; yavaş yavaş, taştan taşa çıkıyor ve ikide bir durarak etrafındaki dağlara, aşağıdaki ovaya, ve uzakta bir yarmanın arasından şerit halinde görünen denize bakıyordu.

Uzaktan bağırdım:

— Uğurlar olsun, dede! Tek başına buralarda ne arıyorsun?

— Veda ediyorum oğlum, veda ediyorum...

— Bu ıssızlıkta kime veda ediyorsun? Kimseyi görmüyorum ben..

İhtiyar kızdı, başını salladı:

— Hangi ıssızlık? Sen dağları, denizi görmüyor musun? Tanrı bize neden göz verdi? Tepende kuşları işitmiyor musun? Tanrı bize neden kulak verdi? Buna ıssızlık mı diyorsun sen? Benim dostlarım bunlar, ben onlarla konuşuyorum, onlar benimle konuşuyor; sesleniyorum, cevap veriyorlar; çoban olarak, iki kuşak boyunca onlara arkadaşlık ettim, şimdi ayrılma saatimiz geldi.. Artık akşam oldu..’’

— Nikos Kazancakis, El Greko'ya Mektuplar

 

***

 

HİŞT HİŞT!

Hişt Hişt!”

Nereden gelirse gelsin; dağlardan, kuşlardan, denizlerden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin.. Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları...

   — Hişt hişt!

   — Hişt hişt!

   — Hişt hişt!”

— Sait Faik Abasıyanık

 

***

 

GÜLERYÜZ

“Güleryüz, her şeyden evvel insana cesaret verir. Çünkü güleryüzlü insanlarda her şeyi hoş gören, affeden bir kuvvet vardır. Henüz yürümeğe başlayan bir çocuğa bakarken gülmemeğe, tebessüm etmemeğe imkân var mıdır? Hiçbir şeyden anlamaz belki, fakat emekleyen bir çocuk, üstünde toplanan gülüşlerle yürümek için kendinde tabiî bir kuvvet bulur. Aynı çocuğu azarlayınız, yahut o emeklerken asık bir yüzle onu seyrediniz, yürümesini şaşırır ve belki de hiç yürümez ve emeklemez.”

— Kemal Sönmez, Hayat Gerçekleri

 

***

 

ÖZGÜN

Özgün kimdir? Yaptığımız her şey, düşündüğümüz her şey zaten vardır; biz sadece havada olanları kullanan aracılarız.”

— Henry Miller

 

***

 

SIKICI KONU YOKTUR, SADECE SIKICI YAZARLAR VARDIR.

— H. L. Mencken

 

***

 

VAZGEÇ(ME)MEK

İlk seferde başaramazsanız, tekrar tekrar deneyin, sonra vazgeçin. Hemen vazgeçmek, aklını kullanmamaktan başka bir şey değildir.

— W. C. Fields