MÜJDELİ BİR HADİS
İnsanlar mahşer yerinde toplanırlar. Allah bir kuluna sorar:
“Söyle bakalım, şu günahını hatırlıyor musun?"
“Evet ey Rabbim, hatırlıyorum.”
“Şunu da hatırlıyor musun?”
“Evet ey Rabbim, onu da hatırlıyorum.”
O kul, yaptığı bütün günahlarını hatırlayıp, Cenab-ı Hakk’a bir bir itiraf edecek. Vaktiyle kimsenin haberi olmadan yaptığı bütün günahlarını, Allah Teâlâ’nın bildiğini görünce, büsbütün mahvolduğunu düşünmeye başlayacak. O kul böyle düşünürken, Yüce Mevlâ, ona şöyle müjde verecektir:
“Ey kulum! Senin günahlarını dünyada insanlardan gizlemiştim; şimdi de onları bağışlıyorum.”
Günahlarından tamamen arınan o kulun eline, sadece yaptığı iyiliklerin yazılı olduğu bir defter verilecektir.
— Hadis-i Şerif (Buharî, Mezalim 2)
***
“Göğün her yerde mavi olduğunu anlamak için, dünyayı dolaşmaya gerek var mı?”
— Goethe
***
İKİ KULPTAN BİRİ
Her şeyin iki kulpu vardır: Biri onu taşımaya elverişli olan kulp, öteki ise taşımaya elverişli olmayan kulptur. Şu halde kardeşin sana bir kötülük ederse, ona, sana kötülük yaptığı açıdan yaklaşma. Bu onu taşıyıp götürüp elverişli olmayan kulptur. Ama öbür yandan; sen kardeşinin iyi yönlerinden tut. Böylece onu katlanılabilir gösteren sağlam kulptan tutmuş olacaksın.
— Epiktetos
***
“İNSAN HER ZAMAN KAHRAMAN OLAMAZ; AMA HER ZAMAN İNSAN OLABİLİR.”
— Benjamin Franklin
***
KOPYA VE ASIL
Gözümüzü dünyaya açtığımız anda, Allah’ın varlığını tanımak kadar doğal bir şey olamaz. Gördüğümüz her eser, onu yapanı tanıtıyor. Bütün yıldızların gökyüzünde dans eder gibi dönüşü, çok büyük bir ustalık ve güçle ayarlanıyor. Hayvanlar, bitkiler, madenler, her şey ölçülü, ahenkli ve hareketlidir. Hiç kimse, konusu güzel bir tabiat manzarası ya da hayvanlar olan bir tablonun, usta bir ressamın elinden çıkmış olduğundan şüphe etmez. Kopyaları hakkında böyle düşünürsek, asılları hakkında başka türlü olmasına imkân yoktur.
— Voltaire
***
İYİ VE EN İYİ
En iyiyi bulmak için uğraşırken iyiyi kaybediyorsunuz... Evet, daha iyi, iyinin düşmanıdır. Bir şeyi mümkün olduğu kadar iyi yapmak istemek doğrudur. Fakat daha iyisini, belki o an için imkânsız olanı yapacağım diye, iyiyi bitirmek, yarıda bırakmak hiçbir zaman doğru değildir. İdeal çözüm, o işi mümkün olan en iyi şekilde bitirmeye çalışmaktır. İleride gerekirse de yeni tecrübe, bilgi ve imkânlara göre yeniden düzeltmektir. Ünlü bir söz vardır:
“Roma, bir günde yapılmamıştır.” derler.
—W. Shakespeare
***
“Peyniri istemiyorum. Tek istediğim, kapandan çıkmak.”
— İspanyol Atasözü
***
SEVEREK ÇALIŞIN!
Genç arkadaşım! Kendini bil ve tanı; işini ve mesleğini kendine göre seç. Tâ ki, o işte severek çalışabilesin. İnsanın sevmediği ve içine sinmeyen bir meslekte çalışmaya mecbur olması kadar üzüntülü bir hayat düşünemem. Böyle bir insan, işinin sahibi değil, esiri olarak çalışmaya mahkûm demektir. Çalışmanın bu türlüsü ise, hem fert hem toplum için, gerçek fayda ve verimlilikten uzaktır. Ne mutlu o insana ki, serbestçe seçtiği meslekte severek çalışır. Severek çalışan, yorulup yıpranmaz.
— A. Fuat Başgil
***
“Bir problem, yapabileceğinizin en iyisini yapmanız için size verilen bir şanstır.”
— Duke Ellington
***
EN İYİLER
Okul yıllarında, sınavlarda en başarılı olanların ve okulun en iyilerinin kimler olduğunu söyleyebilirsiniz. Ama en iyi insanların kimler olduğunu söyleyemezsiniz. Bu beni fazlasıyla üzüyor.
— Barnaby C. Keeney
***
MERAK
Sadece merakı olanlar öğrenir ve sadece azimli olanlar öğrenmenin önündeki engellerin üstesinden gelir. Merak katsayısı, beni daima, zekâ katsayısından daha fazla heyecanlandırmıştır.
— Eugene S. Wilson
***
YAŞAYAN EĞİTİM
Biz aslında yaşayarak öğreniyoruz. Eğitim diye geçen pek çok şey, eğitim değil, gelenek. Aslında biz gerçek eğitimi, bunun en az farkındayken görüyoruz.
— David P. Gardner
***
FARKLI OLMA
Her çocuğa bir şans verme çabamızın temelinde; her birine, aynı olma değil, farklı olma konusunda eşit fırsatlar verme, bedensel, zihinsel ve ruhsal açılardan eşsiz potansiyele sahip olduklarının farkına varmalarını sağlamak olmalı.
— John Fischer
***
AİLE
Anne ve babalarla tanışmaya ve onları daha iyi tanımaya çalışmamın tek nedeni, bunun, çocuklarını affetmeme yardımcı olmasıdır.
— Louis Jonannot