TR EN

Dil Seçin

Ara

Eylül 2006

post-title

Eylül 2006, 357

Yaz bitti, okullar açıldı!

Gündüzleri uzun olsa da, kendisi çabuk geçen bir yaz mevsimini geride bıraktık. Sararmış yaprakları kadar, yeni iş yılına başlangıç kokan Eylül ayı geldi çattı. Yine yollardaki araç sayısı artacak, yine insanlar büyük bir koşuşturmacanın içine girecek. Bu trafiğin önemli bir kısmını da yine öğrenciler oluşturacak.

Eylül ile beraber, bir yeni eğitim yılı”na daha giriyoruz. Yakasını bir türlü “sorun” kelimesinden kurtaramayan eğitimimiz, bakalım bu yıl nasıl bir seyir izleyecek?

Biz de bu sayıda eğitim dünyamızın önemli sorunlarından birisi olarak dinî eğitim” konusunu masaya yatırdık. Bildiğiniz gibi, son yıllarda gerek İmam-Hatip liseleri üzerinde yapılan budayıcı düzenlemeler, gerek YÖK’ün geçen ay getirdiği Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenlerinin yetiştirilmesine ilişkin düzenlemeler, ülkemizde din eğitimi hususunda radikal bir takım değişikliklere gidildiğini, gidilmek istendiğini gösteren en önemli işaretler.

Zafer ailesi olarak, bu olaylar karşısında Müslüman ve dindar kimliğe sahip herkesin duyarlı olması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle de düşünce üreten Müslümanların bu duyarlılığı din eğitimi konusunda ses getirici fikirlerini kamuya sunmak suretiyle ortaya koymaları gerektiği kanaatindeyiz. Üstelik bu, sadece din eğitiminin değil, dünya genelinde büyük bir sorun yumağına dönüşen eğitimin de yaralarına merhem olabilir diye düşünüyoruz.

Bu düşüncelerin ışığında, Ömer Baldık kapak yazısında laik çevrelerce zaman zaman dile getirilen Din eğitimi on beş yaşından sonrasına bırakılsın” tezinin altında yatan hatalı yaklaşım ve kabulleri ele alıyor. Baldık, bu kabullerin ne kadar hakikatten uzak olduklarını eleştirel bir yaklaşımla ortaya koyduğu gibi, doğru, yani olması gerektiği şeklini de ifade ediyor yazısında.

Bir diğer yazımızda Hilmi Orhan, ideal din eğitimi”nin nasıl olması gerektiğini ortaya koyarak, dosya konusuna destek oluyor.

New Yorkta yılın öğretmeni seçilen John Taylor Gattodan Türkçeleştirdiğimiz Okul Öğretmeninden Altı Ders” başlıklı yazı ise, mevcut haliyle sınıflarda öğretmenlerin öğrencilere aslında veriyor göründüklerinden çok daha başka derslerverdiklerine işaret ediyor. Gattonun trajikomikyazısını okurken bir yandan gülecek, bir yandan hüzünleneceksiniz.

Sevgili Zafer okuyucuları;

Eğitim konusunu kapağa taşırken, elbette geçen ay Lübnanda olan biteni de görmezden gelemezdik. İçinde ‘İsrailgeçen her olayda olduğu gibi, Lübnanda da insan zekasının insan hayatına kasteden şeytanî uçlarına hep beraber tanık olduk. İnsan olarak üzüldük, kendimizi çaresiz hissettik. Bu çaresizlik hissine, kendimizi ait hissettiğimiz Müslüman dünya gereği, kesif bir yenilgi psikolojisi” de eşlik etti.

Bu çalkantılı dönemde İslâm’ın ve İslâm dünyasının hâl ve istikâmeti üzerine zihinlerimizde oluşan bulanıklığı gidermesi için söyleşi yaptığımız Metin Karabaşoğlu, İslâm’ın bugünü üzerine çarpıcı şeyler söyledi. Umuyoruz ki, bu söyleşiyi de dikkatle okuyacak ve hissettiğiniz çaresizliğe farklı ve geniş bir perspektiften bakacaksınız.

Bunların dışında, Zafer Dergisi, yine her ay olduğu gibi dopdolu içeriğiyle sizleri bekliyor. Ramazan ayını idrak ediyor olacağımız bir sonraki ay buluşmak dileğiyle.

Dergideki Yazılar