İnsan hayattaki amacını sağlıkta olduğu kadar hastalıkta da gerçekleştirebilir.
Ölümden sonraki hayatın varlığı üstünde düşünecek olursak hastalıklar bizi bir hayattan başka bir hayata yaklaştırıyorlarmış gibi görünecektir. Bu istenmeyen değil istenen bir şeydir. Söz konusu acılar esnasında, başımıza ne geleceğini anlayıp açıklayabilir ve de bu yeni hayata kendimizi hazırlayabiliriz. İnsanlar genellikle, Tanrıya ve insanlığa hizmet etmenin sadece sağlıklı insanlara özgü bir şey olduğunu düşünürler. Bu her zaman doğru değildir. Hatta sıklıkla tersi doğrudur. Tanrı ve insanlığın hizmetinde sağlığın mı yoksa hastalığın mı daha iyi olduğunu bilemezsiniz.
Kendiniz için, sadece kendiniz için sağlık ve güce ihtiyacınız vardır. Ancak Tanrıya hizmet etmek için bunlar gerekli değildir. Hatta bazen aksi bile doğrudur. Ölüm döşeğindeki hastalarla birlikte olduğum zamanlarda, sıklıkla en önemli şeyin, yaklaşan ölümü saklamak yerine, hastaya, içinde büyüyen ve ölüm tarafından yok edilemeyen ilâhî ve ruhanî fıtratını (yaradılışını) açıklamak olduğunu farkettim. Hastalıklar çoğunlukla kişinin fizik gücünü azaltırken ruhanî gücünü serbest bırakırlar. Hastalıklar, bilincini ruhsal alanda yoğunlaştıran kişinin iyilik hâlini azaltmaz tersine artırırlar.
—Tolstoy
***
“KOMŞUNUN DUVARI ALEV ALMIŞSA,
SENİNKİ DE TEHLİKEDE DEMEKTİR.”
***
“Gecede bir saat vardır ki, inanan bir kimsenin Allah’tan, dünya veya ahirete dair bir hayır talebi o saate rastlarsa, Allah dilediğini ona mutlaka verir. Bu saat her gecede vardır.”
— Hz. Peygamber (asm), Müslim
***
ÖĞÜTLERİN EN GÜZELLERİ
Başkalarının gizli konuşmalarını yaymayın.
…
Birbirinizin ayıplarını araştırmayın.
…
Gereksiz yere rekabete girmeyin.
…
Birbirinizi kıskanmayın.
…
Birbirinize kin tutmayın.
…
Birbirinize sırt çevirmeyin.
…
Ey Allah’ın kulları! Allah’ın size emrettiği gibi kardeş olun.
— Hz. Peygamberimiz (sav)
***
MUTLULUK YANIBAŞIMIZDA
Bir İngiliz gazetesinin açmış olduğu yarışmada okuyuculara şu soru soruldu:
“Yer yüzündeki en mutlu insan kimdir?”
Gelen cevaplardan dört tanesi ödül aldı.
1- İyi yapılmış bir işten sonra ıslık çalan bir sanatkâr.
2- Kumda şatolar yapan küçük bir çocuk.
3- Yoğun bir iş gününden sonra bebeğine banyo yaptıran bir anne.
4- Güç ve tehlikeli bir ameliyattan sonra bir insanın hayatını kurtaran doktor.
Ödül alan cevaplar arasında ne para, ne de mal mülk bulunuyordu “küçük çocuğun yaptığı kum şato”(!) hariç. Bu cevaplar aslında mutluluğun yanı başımızda ve herkes için geçerli olduğunu gösteriyordu.
— P. Mangan
***
“KİŞİNİN AKLINDAN GEÇENİ ÖĞRENMEK İSTERSEN SÖYLEDİKLERİNİ DİNLE.”
***
İRLANDA HAYIR DUASI
Yol seni karşılamaya çıksın.
Rüzgâr hep arkanda olsun.
Güneşin ışıkları yüzünü ısıtsın.
Yağmur tarlalarına nazikçe düşsün.
Yeniden karşılaşana kadar
Allah seni hep korusun.
***
BUGÜN BANA...
Sabaha karşı veyahut akşam vakti zevk almak ya da acı duymak için okuyabileceğin bir yazıt istiyorsan, güneşin altın gibi parlatıp ayın gümüşe dönüştüreceği harflerle şunu yaz evinin duvarına:
Başkasının başına gelen her şey, kendi başına da gelebilir...
— Oscar Wilde
***
MESUT İNSAN
İnsanlar saadet için yaratılmıştır; tam manası ile mesut olan, kendine, “Ben yeryüzünde Allah’ın emirlerini yerine getirdim.” demek hakkını kazanmıştır. Doğruluk yolundan ayrılmayanların, ermişlerin ve din uğruna ölenlerin hepsi mesuttu.
— Dostoyevski
***
BAKIŞ
Dünyadaki olayların akışına kendini kaptırmayan ve üstüne çıkabilen bir bakış onu anlayabilen tek bakıştır.
— R. Wagner
***
PEYGAMBER
Bir peygamberi nasıl tanıyabileceğinizi öğrenmek mi istiyorsunuz? O, kalbinizden geçenlerin bilgisini size verendir.
— İran bilgeliği
***
“Bir köpek bir şeye havlar, diğerleri de ona..”