“Kendi kalbin kendi sırlarını muhafaza etmek için başkalarının kalbinden daha geniştir.”
— Hz. Ebubekir
***
“Öleni peşinden üç şey takip eder; ailesi, malı ve yaptıkları. Bunlardan ikisi geri döner ve biri kalır. Ailesi ve malı geri döner, yalnız yaptıklarıyla, ameli ile baş başa kalır.”
— Hz. Peygamber (asm)
***
YANLIŞLIK
Düşüncemiz nasıl yanlış olmasın ki? Çocukluğumuzdan beri bize öğretilen şundan başka bir şey değildir:
Bizi yürümeye alıştıran dadımız bir taşa çarparak ağlamaya başladığımız vakit bizi azarlayacağı yerde taşı dövmeye koyulur.
Ey Allahım! Bu taşın suçu nedir? Çarpacağımızı bilmek ve yer değiştirmek taşın vazifesi mi?
— Epiktetos
***
EĞER İSTERSENİZ
Gözlerinizi iyi açın. Ve sizden biraz vakit, biraz dostluk, biraz arkadaşlık, biraz güven ve destek bekleyenleri görmeye çalışın. Belki de bu bir içine kapanık, topluma küsmüş, hasta ya da beceriksiz biri olacaktır. Ama siz onun için önemli birisi olabilirsiniz. Ona saygı duyarsanız ona hizmet edebilirsiniz. Ve onu topluma kazanabilirsiniz. Tabii ki eğer isterseniz.
— Dr. Albert Schweitzer
***
“Helalin hesabı, haramın ise azabı vardır.”
— Hz. Ali (ks)
***
Yollar ayırmaz kavuşturur
Amerika iç savaşı sırasında genç bir adam cumhurbaşkanı A. Lincoln’e Amerika’daki demiryollarını gösteren bir haritayı işaretle, “Bakınız, demiryollarının hemen hemen hepsi Batı ile Doğu arasında.” dedi. “Eğer bu demiryolları Kuzey ve Güney arasında yapılmış olsaydı, altı ay bile sürmez, savaşı kazanmış olurduk. Çünkü asiler daha hazırlanmadan askerlerimizi güneye indirip onları ezer geçerdik.”
Lincoln gayet mahzun bir şekilde karşısındakine bakarak ağır ağır cevap verdi. “Evladım” dedi, “Demiryolları eğer Kuzeyle Güney arasında daha önce yapılmış olsaydı savaş çıkmazdı. Çünkü o zaman Kuzeyliler ve Güneyliler, birbirlerine yaklaşır, kaynaşırlar ve bu kadar kardeş kanının dökülmesine sebep olan bu savaşı göze almazlardı.”
***
“Neler çeker bu gönül / Söylesem şikayet olur”
— Yahya Efendi
***
ELEŞTİRİ
Hiçbir sorumluluk duygusu olmayan, erkek, kadın, çocuk, yoksul kitlelerin kaderinden hiçbir şekilde rahatsız olmayan ve her şeyle alay eden bu eleştiri topluluklarını her zaman acayip buluyorum.
— H. F. Amiel
***
Yaşamak, en sonunda dikilen bir taş için...
Bütün ıstırapların işte en korkuncu bu!
Bir avuç toprak olmak düşünen bir baş için
...
Bizi ister toz yap savur mahşer yelinde
İster sürü çöp gibi tufanların selinde...
Sonunda bir varlığa ulaştır da Allah’ım
Bırakma tabiatın merhametsiz elinde
— Orhan Seyfi Orhon
***
“En güzel uyku bile uyanılan anın değerine ulaşamaz.’’
— Andre Gide
***
500 yıldan beri, ülkenin hiçbir yanında kimsenin sevinçten ölmediği ileri sürülüyor.
— G. C. Lichpenberg
***
EDİSON’UN YARIM SAATİ
Edison bir buluş peşinde saatlerce çalıştığı günlerden birinde uykuya yenik düşer. Yardımcısına yarım saat sonra uyandırmasını söyleyerek oradaki bir koltuğa uzanır.
Yarım saat sonra yardımcısı Edison’u öyle güzel ve tatlı bir uyku içinde bulur ki uyandırmaya bir türlü kıyamaz. Bir yarım saat daha bekler ve uyandırır sonunda. Edison uyanır uyanmaz ilk işi saati sormak olur. Saati öğrenince de çok sevdiği yardımcısını o kızgınlıkla azarlamaktan geri durmaz ve:
“Ne hakla benim hayatımdan yarım saatimi çalarsın?” der.
***
Köpek en gözü açık hayvandır, oysa uyur bütün gün.
— G. C. Lichpenberg
***
GÖRMESİNİ BİLMEK
İnsan daha iyisini görmesini öğrendi mi herhangi bir manzaranın bile, onun nazarında bitmez tükenmez güzellikleri vardır.
— Alain
***
FARKLI OLAN
Bir insan arkadaşlarından farklı adım atıyorsa, hiç kuşkusuz farklı bir çalgıyı işitmektedir. Ölçeği ne olursa olsun, ne kadar uzaktan gelirse gelsin onun duyduğu müzikle gitmesine izin veriniz.
— Walden
***
YALNIZ KALMAK
Kendi iyiliğinizi isterseniz iyi kimselerle dost olun. Çünkü kötü bir arkadaş edinmektense yalnız kalmak daha iyidir.
— G. Washington
***
BATIYI TANIMAK
Bana öyle geliyor ki, ne varsa doğuda vardır diyenler yalnız batıyı değil doğuyu da bilmiyorlar. Bunun gibi, ne varsa batıda vardır görüşünü ileri sürenler de yalnız doğuyu değil batıyı da tanımıyorlar.
— M. Akif Ersoy
***
OKYANUSTA BİR DAMLA
Bir amaç, bir hedef bir insanın hayatını anlamlı kılar. Bir insanın kendisi için yaşaması, onu diğer canlılarla eşit kılar. Çocukları için yaşaması, meyvesini olgunlaştırmaya çalışan ağaca benzer. Milleti için yaşaması halinde o tek başıyla bir millet olur okyanusa karışan bir su damlası gibi.
— Hekimoğlu İsmail