TR EN

Dil Seçin

Ara

ÇOCUĞU KIZDIRMAMAK

Rahmetli annem şöyle derdi:

“Annelik görevi, çocuğu kendisine isyan ettirmemektir.”

Yani, bir şey söylersin, dinlemez, anneye asi olur. Çocuğu anneye asi duruma düşürmemek, basiretli bir annenin görevidir.

— M. Esad Coşan (rh)

 

***

 

DİL VE KULAK

Dil ile kulak kalbin anahtarlarıdır.

Dil söylemese idi, gönüllerdeki sırlar gizli kalırdı.

Kulak işitmese idi, insan nasıl bilgi sahibi olabilirdi ?

— Sadi-i Şirazi

 

***

 

GECENİN SESİ

Yaklaşıp geçmekte olan her bir gece şöyle seslenir:

“Gücünüzün yettiğince hayırlı işler yapın. Ben artık, kıyamete dek, size dönmeyeceğim.”

 

***

 

Hz. Ali anlatıyor: “Resulallah (sav) buyurdular ki, ‘Kim Kur’an’ı okur, ezberler, helâl kıldığı şeyi helâl kabul eder, haram kıldığı şeyi de haram kabul ederse Allah, o kimseyi cennete koyar. Ayrıca hepsine cehennem şart olmuş bulunan ailesinden on kişiye şefaatçi kılınır.’” (Tirmizi, Sevabu’l-Kur’an 13)

 

***

 

HACC’IN BİR HİKMETİ

Hacc farz olmasa, dünyadaki Müslümanlar birbirlerini nasıl tanırlar? Cenab-ı Hakk, Kur’an-ı Kerim’inde:

“Biz sizi bir takım milletler, kavimler ve kabileler hâlinde yarattık. Birbirinizi tanıyasınız ve gerekeni yapasınız.” (Hucurat, 13) meâlindeki âyet-i kerimeden de anlaşıldığına göre, emir buyurulan tanışma, ancak Hacc mevsimi mümkün olabilir. Yoksa üç beş kişinin ticaret kastıyla, birkaç memleket dolaşması o maksadı temin edemez.

— Mahir İz, Din ve Cemiyet

 

***

 

İNCİLER

Gece-gündüz ömrünüz kısalıyor, yaptıklarınız ise kaydediliyor.

•••

Herkes ektiğini biçer. Kim hayır ekerse, sevinçle onu biçer. Kim de kötülük ekerse, pişmanlıkla onu biçer.

•••

Yavaş olan payını kaybetmez. Çok hırslı olan da kendisine takdir olunanın dışında bir şey elde edemez.

•••

Kime hayır verilirse, onu Allah vermiştir.

Kim kötülükten korunursa, onu Allah korumuştur.

— Abdullah bin Mes’ud

 

***

 

“Şu anda dünyada kaç kişi pencereden dışarıya bakıyor? Ve kaç kişi gördüklerini değil de başka şey düşünüyor.”

— Servet Gürbüz

 

***

 

“Bilecen gelsin, bilecen gelsin”

Öküzün teki, büyükçe bir küpten su içerken, nasıl ettiyse kafasını küpün içine sokmuş, bir daha da çıkaramamış. Kafası küpün içinde, böğürüp dururken, hem sahibi hem etraftaki konu komşu toplanıp gelmişler. Kim ne yaptıysa öküzün başını küpün içinden çıkaramamış. Sonunda, “Bilecen”i çağıralım demişler.

Bilecen, köyün bilgesi gibi bir adammış. Her müşkili ona sorarlarmış. O da, bilsin bilmesin bir yol çaresi atıverirmiş ortaya.

Bilecen gelmiş, “Kesin öküzün başını.” demiş. Kesmişler. Ama öküzün kafası hâlâ küpün içindeymiş. Köylüler, “Öküzün başı çıkmadı ki?” diyecek olmuşlar. Bilecen onlara fırsat vermeden, “Şimdi de kırın küpü deyivermiş.”

•••

Bu deyim, “halk arasında kendisini bilge ilân eden, her müşkil iş için bir parlak(!) fikir ortaya koyanları anlatmak için” kullanılır.

Bu deyimle eş mânâda bir başka deyim daha vardır: “Akıllı gelini çağırın da, bu müşkili halletsin.”

 

***

 

KEŞKE!

Her konuyu bilen bir gazeteci dostu için, “Yaşlandıkça akıllanıyor.” denildiğinde gazeteci Memduh Bayraktaroğlu:

“Keşke yaşlanmadan akıllansaydı.” demiş.

 

***

 

İŞİNİZİ İYİ YAPIN

Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo’nun resim, Beethoveen’ın beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki yerdeki ve gökteki herkes durup ‘Burada işini çok iyi yapan büyük bir çöpçü yaşıyormuş.’ desin.

— Martin Luther King

 

***

 

Gazetecilik, büyük ölçüde, Lord Jones’un yaşadığından habersiz insanlara, “Lord Jones öldü.” demekten ibarettir.

— G. K. Chesterton

 

***

 

LA FONTAINE VE ÇOCUKLAR

La Fontaine denince masallar, masal denince de çocuklar aklımıza gelir. Ancak La Fontaine’nin çocukları sevmediği hiç aklımıza gelmezdi. Bunu kim mi söylüyor? Jean Jacques Rousseu. Sadece Rousseu değil, bir çok edebiyat tarihçisi de söylüyor. Kendisi karısına 1662’de yazdığı mektupta çocuklara tahammül edemediğini itiraf ediyor.

— Ali Ural