TR EN

Dil Seçin

Ara

BAŞARI

Devamlı gülümsemek, anlayışlı insanların saygısını ve çocukların sevgisini, şefkatini kazanmak; doğru ve dürüst eleştirilere katlanabilmek, yanlış arkadaşların ihanetlerine tahammül edebilmek; güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek” geride sağlıklı bir çocuk, ya da bu dünyayı olduğundan biraz daha iyi bırakabilmek, dünyada yaşayan bir tek canlının bile sırf siz yaşadınız diye daha rahat nefes almış olduğunu bilmek. İşte Başarmış Olmak” budur.

— Rolph Waldo Emerson

 

***

 

Bilmek önemlidir ama yapabilmek ondan da önemlidir.”

 

***

 

ÖKSÜZ

Parçalanmışlık beni besliyor, ben o aşk duygusundan yoksun yaşayamam. Mutluluktan yana değilim, mutlu insanların öyküsü yoktur çünkü. Trajedi istiyorum, beni trajediler hayata bağlıyor. Hayatımda trajedi yoksa, tutkuyla kemiren aşk yoksa, kendi kalbimi yiyorum. Acı aslında ilâhi bir şeye duyulan susuzluk gibi. İlâhi parçadan kopmuş gibi hissediyorum kendimi, kopmuş, öksüz bırakılmış.

— Cezmi Ersöz

 

***

 

İyiliği Öğütleyin

Biz Hz. Peygambere, Ey Allah’ın Resulü, kendimiz yapamamış ve vazgeçmemiş olsak da, yine insanlara iyiliği öğütleyip, kötülükten sakındıralım mı?” diye sorduk. Cevaben buyurdular ki:

Evet, kendiniz onu yapmamış olsanız bile, iyiliği öğütleyip, kendiniz vazgeçmemiş de olsanız, kötülüklerden sakındırmaya çalışınız.”

— Ebu Hureyre

 

***

 

OKUYUCUYU İKİYE AYIRIRIM: 

HATIRLAMAK İÇİN OKUYANLAR, UNUTMAK İÇİN OKUYANLAR.

— E. William Lyon Phelps

 

***

 

SİZ ÖLDÜKTEN SONRA

Siyasî ve ekonomik farklılıklardan bağımsız olarak düşünürseniz, insanların hepsinin gereksinimlerinin aynı olduğunu görebilirsiniz.

Yüzünü göremeyeceğiniz, ama şefkatini hissettiğiniz torununuzun çocuğuna karşı yüreğinizde biraz insanlık varsa, ortak geleceğimize karşı, bu gezegenin güvenliğine katkıda bulunun. Bayrağınız ve ülkeniz ne olursa olsun. Nasıl mı? Altı milyar kim, ben kimim. Bu, denize gözyaşı dökmek gibi bir şey.” düşüncesini hemen silin kafanızdan.

Elinizdeki teneke kolayı vapurdan denize fırlatmamakla; işyerinde kağıtları telef etmemekle, artık yemekleri balkon pervazına konan kuşlara sunmakla işe başlamaya ne dersiniz?

Hatta ve hatta, trafikte bağıra çağıra direksiyonuyla kavga edenleri şoke etmek için onlara gülümsemeye ne dersiniz?

Deneyin, işe yarıyor.

Siz öldükten sonra da yaramalı.

— Ayşenur Yazıcı

 

***

 

Ne semizdi, ne temizdi”

Açlıktan karnı sırtına yapışmış, kaburgaları teker teker sayılmaya başlamış bir tilki, böyle oturup kaşınmakla olmayacak, çıkıp yiyecek birşeyler bulayım bari.” demiş.

Çok gitmemiş ki, bakmış bir ölü horoz, uzanmış yatıyor. Hafifçe de kokarcaymış.

Aman benim gibi asaletli bir hayvan, bu kokulu leşe mi kaldı.” deyip burun yapmış. Tam dönmüş giderken; gökten bir kartal inip iki pençe horozu kapmış. Tilki kartalın pençesine takılıp salın salın, en son yolculuğuna giden horoz ölüsüne bakarken:

Ah ne temizdi, ne semizdi, kıymetini bilemedim.” demiş.

 

***

 

BİR TEK GENÇ İÇİN

On dokuzuncu yüzyılın tanınmış Amerikalı eğitimcilerinden Horace Mann, gençler için inşa edilen bir tesisin açılışında yaptığı konuşmada şöyle bir söz söylemişti: Eğer bu tesis, bir tek çocuğun hayatının kurtulmasına vesile olabilirse, harcanan emek ve para yerini bulmuş demektir.”

Konuşmadan sonra, kendisine bu sözünde abartma olup olmadığını soran birisine şu cevabı verdi: Hayır—eğer kurtulan benim çocuğum ise.”

 

***

 

KARA TOPRAK

Dileğin varsa iste Allahtan 

Almak için uzak gitme topraktan 

Cömertlik toprağa verilmiş Haktan 

Benim sadık yarim kara topraktır

 

Hakikat ararsan açık bir nokta 

Allah kula yakın kul da Allaha

Hakk’ın gizli hazinesi toprakta 

Benim sadık yarim kara topraktır

 

Her kim olursa bu sırra mahzar 

Dünyaya bırakır ölmez bir eser

Gün gelir Veyseli bağrına basar 

Benim sadık yarim kara topraktır

 

—Aşık Veysel

 

***

 

86.400$

Bir bankada hesap sahibi olduğunu düşün. Her sabah bu hesaba, 86.400 dolar para yatırılıyor, fakat bu paranın hepsini akşama kadar harcamak zorundasın, ertesi güne transfer edilemiyor. Paranı kullansan da kullanmasan da hesap her akşam sıfırlanıyor diyelim. Ne yaparsınız? Tabii ki hepsinin harcamaya çalışırsın. Hepimiz, Zaman adlı bu bankanın müşterileriyiz.

Her gün ve her sabah 86.400 saniyeye sahip oluyoruz; bu saniyeleri yarına transfer etmek imkânsız. Her sabah hesabımız doluyor ama her akşam da boşalıyor. Geri dönüş yok, saniyelerini şu anı yaşayarak harca, en iyisi bunlarla yatırım yap.

Kendin de dahil ve bütün insanlığın mutluluğu ve iyiliği ve güzelliği için. Zaman durmuyor, gidiyor. Her gün için en iyisini yapmaya çalış ki, hesabın sıfırlanmasın bir gün gelip te. İşte bu fırsat her an sana veriliyor ve sadece elindeki şu an senin verilen en gerçek bir armağanındır.

— Hasan Yılmaz