ALLAH SİZİ BİLİR
İyi bir şey yapmak istediğinde Allah için yap, kıskançlık için değil. Bir başladığın işe dört elle sarıl, canını dişine takarak çalış, yüreksiz olma. Birden ileri atılarak, geri kaçarak çalışma. Sana gerekli olan bu işte. Başka bir şeye ihtiyacın yok. Her gün duanı yap, hiç unutma bunu. Aklına geldikçe, nerede olursan ol, Allah’a dua et. Allah sizin temiz yüreğinizi bilir.
— Dostoyevski
***
Hadis-i Kudsî
“Kullarımdan birinin vücudunu, malını veya çocuğunu bir musibete uğrattığımda, o kulum bunu iyi bir sabır ile karşılarsa kıyamet gününde o kimse için mizan kurmaktan veya onun için amel defteri açmaktan haya ederim.”
(Kudaî, Deylemî, Hakîm, Tirmizî, Enes (ra)’dan rivayet etmişlerdir.)
***
“BEN SÜRÜMDEN KAZANIYORUM!”
(Bir çoban)
***
“Bülbül ne yatarsın yaz bahar oldu
Çağrışıp ötmenin zamanı geldi
Serviler yeşerdi, çiçekler doğdu
Cana can katmanın zamanı geldi”
— Gevherî
***
İNSANIN İKİ DÜNYASI VAR
Birincisi, yaşadığı, yediği içtiği, gezdiği, uyuduğu, günlük hayat.
İkincisi ise, onu çepeçevre saran, şimşeğin çaktığı zamanki görüntü, bulutların arasından güneşin çıkması, şimal yelinin insanın yüzüne dokunup da gitmesi gibi.
Bunu insanın duyması, hissetmesi gerek. Biz bu manevî dünyamızdan, onun bıraktığı tesirlerden yararlanıyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun Afrika’da, Amerika’da olsun, hepsinde bu manevî dünya vardır. Püf noktası o ortak noktayı bulmaktır.
— Cengiz Aytmatov
***
Bir devlet adamına öğüt
Sakın ‘Ben tam bir kudret sahibiyim, emrederim, itaat ederler.’ deme. Şayet elindeki kudret sana bir büyüklük ve tahakküm hissi verirse üstündeki melekûtun büyüklüğüne şöyle bir bak ve kâinatı sevk ve idare eden o muazzam ve muhteşem ilâhî kudreti ve senin kendi nefsine bile güç yetiremeyeceğin şeylerde Allah’ın nasıl bir mutlak kudret sahibi olduğunu düşün. Bu, senin o yükseklerde gezen bakışlarını yere indirecektir.
— Hz. Ali (kv)
***
“Bugün dünyanın en ıssız köşesi ruh. Susuzluktan ölüyor insan.”
— A. S. Exupery
***
“Ne verirsen elinle, o gider seninle”
Cimrilerden birine bir yoksul gelerek:
“Evde hastam var. Yoğurtla ekmek istedi.” der.
Cimri çıkarıp bir tas yoğurt verir.
Gariban, “biraz da ekmek..” dediyse de, vermez kapı dışarı eder. O gece rüyasında, kendini cennete gitmiş görür. Cennette huriler ne istediğini sorarlar. Aç gözlü cimri, cennet nimetlerinin hepsinden ister. Huriler ona yalnız bir çanak yoğurt getirirler.
“Aman bu nedir zeytin gözlüler. Cenneti kuruttunuz be!” diye serzenişte bulunur. Bunun üzerine hurilerden biri:
“Sen kapına gelen o gariban adama yalnız yoğurt vermiştin. ‘Ne verirsen elinle, odur giden seninle.’ nasibin budur. Buyur burdan ye.” demişler.
…
Bu deyim, “şu dünya hayatında ne hayır işler, ne sevap yaparsan ahirette karşına o çıkar.” mânâsında kullanılır.
Halk arasında; “Ne verirsen elinle, o gider seninle.” şeklinde de kullanılır.
***
DUA
Ağlayın, su yükselsin!
Belki kurtulur gemi.
Anne, seccaden gelsin
Bize dua et, emi!
— N. Fazıl Kısakürek
***
ATASÖZLERİ
Göz var görmek için
Akıl var bilmek için
…
İnersin gönlüm inersin
Atı kor eşeğe binersin
Eşeği de kor yaya gidersin
…
Anası övdüğün koy da kaş
El övdüğün al da kaş
***
Gönül diyor ki..
Zaman zaman gönülden böyle sesler alıyorum: Aç mısınız? Önce senden açını doyur; o zaman lokman sana belki daha tatlı gelecektir. Susuzsun. Tasını önce dudakları seninkilerden daha fazla kurumuşa uzat; o zaman bağrını belki zülâl serinletecektir. Yorgun musun? Mutlak senden yorgun bir baş vardır; yastığını evvela ona uzat, ihtimal sen de daha ferahla dinlenirsin. Üşüyorsan. Örtünü teninden daha fazla üşümüş bir tene sarabilirsen, onun sıcaklığı omzunu ısıtmasa da ruhunu üşütmez.
— Ruşen Eşref Onaydın
***
“İnsanlar büyük keşifler yapmışlardır. Yapamadıkları tek şey, ölümü öldürememeleridir.”
— Şair Abdülhak Hamid’in son sözleri
***
“Bazıları düşünmek için okur; bu çok nadirdir.
Bazıları yazmak için okur; bunlara hep rastlanır.
Bazıları konuşmak için okur; bunlar büyük çoğunluğu meydana getirir.”
— S. Caleb Colton