CEBİNİ DOLDURMAK
Bir mecliste, önemli bir görevin başına kimin getirileceği konuşuluyormuş. Orada bulunanlardan biri:
“Hayrullah Efendi bu görev için biçilmiş kaftandır; doğrusunu söylemek gerekirse, yerini iyi doldurur.” demiş.
Hayrullah Efendi’yi yakından tanıyan Hakkı Bey dayanamamış:
“Yalnız yerini doldursa iyidir.” demiş. “Cebini de doldurur o.”
***
ÇALACAK BİR ŞEY KALMAMIŞ
Bekri Mustafa, her zaman tartıdan çalan mahalle bakkalını kara kara düşünürken görünce sormuş:
“Hayrola, kara kara ne düşünüyorsun böyle?”
“Hiç sorma,” demiş bakkal, “hırsızlar dün gece terazi ile dirhemlerimi çalmışlar.”
Bıyık altından gülmüş Bekri:
“Vah, vah.” demiş. “Demek sana çalacak bir şey kalmadı.”
***
İNGİLİZ NEZLESİ
I. Dünya Savaşı yıllarında bir arkadaşı, o zaman İngiliz Muhipler (sevenler) Cemiyeti Başkanı olan Sait Molla’nın hasta olduğunu söyler.
Ercüment Ekrem:
“Ne hastalığı bu?” deyince, arkadaşı:
“İspanyol nezlesiymiş.” der.
Ercüment Ekrem, küçük bir kahkaha atarak:
“Zannetmem azizim.” der. “O olsa olsa, İngiliz nezlesi olur.”