Hayatımızın Sahibi Biz miyiz? Hayatın Kaynağı Nedir?
Soru: Hayat kendi kendine mi oluyor? Hayatın kaynağı nedir? Hayatımızın sahibi biz miyiz?
Ara
Soru: Hayat kendi kendine mi oluyor? Hayatın kaynağı nedir? Hayatımızın sahibi biz miyiz?
Cevap: Bunun cevabını anlamak için güneşi misal alabiliriz. Mesela elimizde bir ayna olsa ve bunu güneşe karşı tutsak aynanın içinde güneşin görüntüsünü görürüz.
Şimdi bu aynada görünen güneş ışığı ya güneşten geliyordur veya bizzat aynanın içinden çıkıyordur. Eğer güneşi gösteren aynayı başka yöne çevirince içindeki güneşin görüntüsü kayboluyorsa, demek ki aynadaki ışık güneşten gelmiyordur. Şayet aynayı farklı yönlere çevirdiğimiz zaman ışık kaybolmuyorsa, o zaman ışığın bizzat aynanın kendi içinden çıktığına hükmedilir.
İşte kâinattaki bütün varlıklar, insan da dâhil Allah’ın isimlerine bir ayna gibidir. Onun isimlerini yansıtmaktadır. Bizdeki işitme, ilim, irade görme ve hayat vd sıfatlar kendimizden çıkıyor ve bize ait ise, o zaman bu sıfatların bizde sürekli olması ve bizden gitmemesi gerekir. Hatta ölüm hadisesi de olmaması icap eder…
Fakat bakıyoruz, çok bilgili bir insan da olsa, Allah Âlim isminin tecellisi olan ilmini aldı mı, evinin yolunu bulamıyor. Şayet o ilim bizzat kendinden olsa idi, kaybolmaması gerekirdi. Aynı şekilde hayatın kaynağı bizde olsa gençliğin gitmemesi, ihtiyarlığın gelmemesi gerekirdi.
İşte varlıklardaki hayat ve hayata bağlı her türlü sıfatlar, Allah’ın isimlerinin tecellisi ile var olur, görülürler. Allah’ın bu isimleri ebedî olduğu için, Allah’ın iradesi ile o isimlerin aynaları hükmünde olan—başta insan olmak üzere—varlıklar da ahirette ebedî olacaklardır.
Kısaca söylemek gerekirse, varlıklar Allah’ın isimlerine birer aynadır. Ve varlıklarda görülen isim ve sıfatlar kendilerinden değildir, Allah tarafından verilmiştir. Varlıkların, bizatihi kendilerine ait sıfatları yoktur. Allah, insandaki isimlerinin bazılarını çektiği zaman, insan o isimlerin tecellisinden mahrum kalır. Mesela, Hayy isminin tecellisini çektiği zaman Mümit ismi tecelli eder, yani ölür. Ahirette tekrar Hayy isminin tecellisi ile hayat bulur.
…
Batı felsefesinin telkiniyle bazı kimseler Allah ile olan bağlarını yok kabul ederek, ya da Allah’ı unutarak, her şeyin kendi kendine olduğunu zannetmekte, ve kendisinde tecelli eden isim ve sıfatların da kendi nefsinin eseri olduğunu vehmetmektedir.
Gerçek nedir? Yani insan kendi varlığına sahip midir?
Yukarıda verdiğimiz örnekten de anlayacağımız üzere, hayır.
İnsan, Allah’ın (cc) lütfuyla yok iken varlık âlemine getirildi. Ona hayat ve ruh verildi. Bedeni inşa edildi. Her an hücreleri yenilenmeye ve değişmeye tâbi tutuluyor…
İnsan ortalama 40 trilyon hücreden meydana gelmektedir. Her bir hücrede saniyede binlerce değişik olaylar gerçekleşmektedir. Bunu insanın yapmadığı da ortadadır. Hatta vücudunda meydana gelen hadiselerden insanın haberi bile yok. O halde bu şuurlu, amaçlı ve faydalı işleri kim yapıyor? İşte bütün bunlar Allah’ın tasarrufuyla meydana gelmektedir.
Varlıklar içinde en akıllı, şuurlu, irade ve kudret sahibi olan insan, kendi vücuduna sahip olmazsa, diğer varlıklar nasıl kendi vücutlarının mimarı olacak?
Demek ki hiçbir varlık kendi nefsine sahip değildir. Bütün varlıklar Allah’ın (cc) isimlerinin tecellisiyle ayakta durmaktadır. Yani bütün mevcudat Allah’ın isimlerinin tecellisi ile vardır ve Onun isimlerinin birer aynası hükmündedir.