Satır Arkası
Cesaret insanda korkunun olmayışı değildir. Cesaret, bazı şeylerin korkudan daha önemli olduğunu…
Ara
Bir Dergi Ne Verir?
Her abone mevsiminde, hemen her dergi, daha çok sayıda insan tarafından okunmak için, bir kampanya yürütür. Son derece doğru ve yerinde bir teşebbüstür bu. Bir dergi, okunmak için çıkıyorsa, olabildiğince çok sayıda insan tarafından okunmayı istemek elbette onun hakkıdır.
Bu kampanyalar genellikle iki nokta üzerinde yoğunlaşır: (1) fiyat indirimi, (2) derginin yanında verilen hediyeler.
Bir derginin daha fazla okuyucuya ulaşabilmek amacıyla geçici bir süre için fiyat indirimine gitmesi, son derece anlaşılır bir durumdur. Ancak, fiyat indirimi dendiğinde öylesine akıl almaz örneklerle karşılaşıyoruz ki, ancak doğrudan veya dolaylı bir destekle üstesinden gelinebilecek böylesi bir indirim, özgürlüğünü ve özgünlüğünü korumak için bilinçli şekilde haricî destekten uzak duran dergileri zorluyor. Dergilerin fiyatını kıyasladığı kadar kalitelerini de kıyaslamayı bilen okuyucular açısından bu bir sorun teşkil etmiyor belki; ama birçok okuyucu açısından, akıl almaz fiyat indirimleri bir haksız rekabete ve sonuçta daha iyi ve daha pahalı olanın zarar görmesine yol açabiliyor.
Öte yandan, abone faaliyetini desteklemek için verilen, bir kısmının maliyeti belki dergi maliyetini de aşan hediyeler ise, zaman içinde gerek ilgili dergi, gerek bir bütün olarak dergicilik açısından bir zaafa yol açıyor. Bir derginin yanında verilenlere yönelik bir abone kampanyası, dikkatleri derginin içinde verilenlerden alıkoyuyor. ‘Hediyeli’ kampanyalar, sonuç itibarıyla, hediyenin öne çıkması, derginin ise onun gölgesinde kalması ile sonuçlanıyor. Deyim yerindeyse, “hediyenin hatırına” dergi alma gibi, esasında dergi yayıncılığının özünü ve onurunu zedeleyen durumlar zuhur edebiliyor. Bu şartlarda, “Bir dergi ne verir?” sorusu, esasında “Bir dergi içinde ne verir? İçerik olarak ne verir?” şeklinde anlaşılmalı iken, “yanında ne verdiği” hatıra gelmeye başlıyor.
Sebebini geçmiş sayılarda izah ettiği üzere, fiyatını “piyasa şartlarında” belirleyen bağımsız bir dergi olarak Zafer, abone döneminde size bir “hediye” veremiyorsa, sebebi işte budur.
Bize göre, bir derginin vereceği en büyük hediye, “yanında verdikleri” değil, “içinde verdikleri”dir. Bir yıl boyu, her bir sayısında, okuyucusuna “İyi ki bu dergiye abone olmuşum.” sevincini yaşatabilmesidir.
Zafer dergisinin her bir sayısı, “içinde verdikleriyle” sizlere bu duyguyu yaşatabilme gayretiyle çıkıyor. Ve, bu noktaya odaklanmış bir dergi olarak kendimize ve okuyucuya olan saygımız, bizi “yanında bir şey verme” gibi bir tavırdan alıkoyuyor.
2003 yılında da, on iki ay boyu, sizlere on iki güzel sayı hediye edebilme dileğiyle.
Selam ve sevgiyle...
— Editör
Cesaret insanda korkunun olmayışı değildir. Cesaret, bazı şeylerin korkudan daha önemli olduğunu…
Dalların ucunda karşımıza çıkan ve geleceğe sarkan diri bir hayatı içimize sindiren…
Bilim dünyasında, diş çürümelerini önceden engellemek için yapılan ilginç çalışmalar var. Bu…
MÜNAKAŞA: Çekişme niyetiyle soru sormak ve karşılıklı atışmak. MÜNAZARA: Kuralına uygun olarak…
Küçük çocuk, deniz kenarında gördüğü yassı bir taşın güzelliğine hayran olmuştu. Mutlaka…
ÇAYIN FAZİLETLERİ Neredeyse ay geçmiyor ki, çayın faydalarına dair yeni bir araştırma…
Sizce âlim kimdir ve insanların ne kadarı ilim sahibidir? Bilmenin yolu nedir?…
İzafiyet teorisi, hız, kütleçekimi, karadelikler derken, ‘zaman’a dair ilginç bir düşünce yolculuğuna…
BABANIN ÖLÜMÜ Kurnazlığı ile meşhur olmuş Müzebbid, bir arkadaşı ile birlikte yemek…
Dağlarda seyahat eden bilge bir kadın, bir dere kenarında değerli bir taş…
Ramazan ayının ilk günleriydi. O günkü Moral FM’deki program zekât hakkındaydı. Canlı…
Yolun başındayım... Belki geç geldim, belki erken... Bu ıssızlık içimden... ... Yollar...…
KÖR OLASI PARA! Bu paralara bakınca kendi kendime gülümsedim, “Ah gözü kör…
İspanya’da bütün dünyanın hayranlıkla bahsettiği Endülüs İslâm medeniyetini kuran Müslümanların bu ülkeden…
Dünya günden güne, ‘Sam Amcanın kulübesi’ olma yolunda ilerliyor. Merkezinde Amerika’nın yer…
Bazı kimselerde öyle bir haslet vardır ki, kelimelerle anlatılmaz. Başınız sıkıntıda mı,…
Şu satırların okuyucusu veya yazarı olmanın ötesinde, daha nice beraberliği paylaştığımız güzelim…
Su insan hayatının en önemli vazgeçilmezi... Susuz edemiyoruz. Susuz hayat mümkün görünmüyor.…
Bir gün, çocuğum doğdu. O dünyaya geldiğinde, yetişmem gereken uçaklar ve ödenmesi…
Medenî insanla bedevî insanı birbirinden ayıran en belirgin özellik eğitimdir. İlk ve…
Her mahallenin, her şehrin ve her zamanın kimsesizleri vardır. Televizyon kanallarının birçoğunda,…
Kalbin atışı, kaderin sesidir. — F. Schiller *** Hayata ekleyebileceğimiz şeyi eklemek…