TR EN

Dil Seçin

Ara

Bisiklet

Bisiklet

Lise yıllarımdı. Bir muhasebede stajyer olarak çalışıyordum. Çalıştığım büro şehrin hemen çıkışında bir sanayideydi. Mükelleflerimiz de genelde o bölgedeki sanayi esnafından oluşuyordu.

Ayda en az iki kez bu dükkanlar ziyaret edilmek zorundaydı. Birinci ziyarette defterler toplanır, ikincisinde ise tahakkuk eden vergiler toplanırdı. Dolayısıyla bütün esnafı tek tek yürüyerek dolaşıyorduk.

Bu ise bir hayli zamanımızı alıyordu. 

Patronumuz vakit kazanmak için bir bisiklet almıştı. Bu bisiklet sayesinde artık esnafı rahatça dolaşıyorduk.

Benim o işyerinde ikinci senemde, bir alt dönemden yeni bir stajyer geldi. Defterlerini tuttuğumuz mükelleflerin yerlerini tek tek öğrettikten sonra, günü geldiğinde stajyer arkadaşa, “Bisikleti al bütün esnafı dolaş ve defterlerini topla” dedim.

Yeni stajyer itiraz etti, “Hayır ben bisikletle gitmek istemiyorum” dedi.

Fakat ben ısrar edince dayanamadı bisikleti alıp gitti.

Normalde yarım saatte gelmesi gerekirken, bir buçuk saat olmuştu ve arkadaş hala yoktu.

Çok merak ettim. Bürodan sürekli yola bakıyordum. Kendi kendime de “Adamı yolladım, acaba araba mı çarptı; bir şey mi oldu?!” diye düşünürken uzakta beliriverdi.

Gelir gelmez heyecanla sordum, “Kardeşim nerede kaldın? Bisikletle yarım saatte halledilecek iş. Bir şey mi oldu?!” 

Ben öyle merak ve heyecanla sorarken arkadaş sakince cevap verdi:

“Yok abi. Sen çok ısrar edince ben bisikleti alıp gittim ama ben bisiklet kullanmayı bilmiyorum ki, yanımda gezdirdim!”