TR EN

Dil Seçin

Ara

Hz. Zeynel Abidin'in (ra) duası:

''Allah'ım! İtaatinde niyetime sebat ver; sana kullukta basiretimi sağlamlaştır. Beni, hataların kirini yıkayıp gösterecek amellere muvaffak et.

(Sahife-i Seccadiye'den)

 

***

 

İnsan hiçbir söz söylemez ki, onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın.

(Kaf Suresi, 18. ayetin meali)

...

Allah'ım! Kulağımın, gözümün, dilimin, kalbimin ve şehvetimin şerrinden Sana sığınırım.

(Peygamber Efendimiz'den (asm) (Ebu Davud, 2/92; Tirmizi 5/523))

 

***

 

Gözler her şeyi görmez. İnsan, kalbiyle aramalı.

                                     Saint Exupery

 

***

 

AYASOFYA'DA İLK EZAN

Molla İdris-i Bitlisi'nin Tevarih-i Al-i Osman isimli kitabında, Ayasofya'da ilk ezanın ne zaman ve nasıl okunduğuna dair şöyle bir bilgi aktarılır:

Emevi halifelerinden Abdülmelik bin Mervan, oğlu Mesleme'yi büyük bir ordu ile istanbul'un fethine gönderdi.

İslam askerleri şehri uzun süre kuşattılarsa da surların sağlam ve düşman askerlerinin de çok kalabalık olması sebebiyle fetih mümkün olmadı.

Bizanslılar çok zayiat verdikten sonra, Emir Mesleme'nin tek başına şehre girip Ayasofya'da bir kere ezan okuması şartıyla bir sulh yapıldı. Başka bir şart koşulmadı.

Bu anlaşma gereği Emir Mesleme, Ayasofya'da gür sesiyle ezan okudu. Bunun ardından İslam ordusu Şam'a döndü.

(Nişancızade; Mir'at-ı Kainat)

...

(Ayasofya, 1453'te ordumuzun İstanbul'u fethetmesiyle cami yapıldı. Fakat 1 Şubat 1935'ten bu yana müze halindedir.)

 

***

 

Bir işi en güzel tarzda yapmaya, o işin adabı diyoruz.

                                                   Prof. Dr. Esad Coşan (rh)

 

***

 

Güzelliği arıyorsan, önce sen güzel ol.

                               Prof. Dr. Kemal Sayar

 

***

 

Her hayat kalbinin ekseninde döner. İnsanların uğrunda öldükleri, uğrunda yaşadıklarıdır!

                                               Selahaddin Şimşek

 

***

 

HASTA GEYİK

Yaşlı bir geyik hasta olmuş ve daha rahat otlayabilmek için güzel otlarla dolu bir çalılıkta yaşamaya başlamış.

İyi huylu olduğu ve her hayvanla iyi geçindiği için, pek çok hayvan sık sık geyiğin ziyaretine gelmiş.

Günler böyle geçerken, her gelen ziyeretçisi geyiğin çevresinde bolca bulunan güzel otlardan tatmaya başlayınca kısa sürede tüm otlar bitmiş.

Geyik ise, hastalığından kurtulmuş; fakat nekahet döneminde, ziyarete gelenler tüm otları bitirdikleri için, yiyecek bir şey bulamayıp açlıktan ölmüş.

...

Bu öyküden alınacak ders:

Hasta ziyaretine, faydalanmak için değil, teselli ve yardım için gidilmelidir.

 

***

 

''Ne yapıyorsun?'' dedi.

''Şeytan taşlıyorum.'' dedim.

''Hani taşların?'' dedi.

''Taşlarım, kelimeler.'' dedim.

                         Ömer Sevinçgül