TR EN

Dil Seçin

Ara

Askerliğin Esası İtaattir

Askerliğin Esası İtaattir

Hepimiz Allah’ın askerleriyiz ve O’na itaatle mükellefiz.

Bizi bu maddî kâinatta var eden, sadece var etmekle kalmayıp taş, toprak, bitki veya hayvan değil de dünyadaki varlık cinslerinin en mükemmeli olarak insan cinsinden var eden, âhirette de ebedî Cennetini vaat eden Allah, muvakkat (sınırlı) dünya imtihanına her gün yaklaşık üçyüz bin kişilik gruplar halinde gönderiyor ve o rakama yakın gruplar halinde de bu dünya imtihanından terhis ediyor.

Onun, telafisi ve tekrarı olmayan bu dünya imtihanımızda bizden beklediği: Sıfatlarının akisleri vasıtasıyla Onu tanımaktan ve “amentü”de özet olarak bildirilenlere de iman ettikten sonra en mühim olarak, “bir müminin miracı” hükmünde olan günde beş vakit namazla Onun huzuruna çıkmayı ihmal etmemektir. 

Askerliğin, kumandanını tanıdıktan sonraki en mühim esası ona itaattir; biz erkekler de kadınlar da hepimiz Allah’ın askerleriyiz ve O’na itaatle mükellefiz.

Askerlikte en mühim vazife de, günlük içtimalarla usulüne göre birlik kumandanının karşısına çıkmaktır; askerlikte bunu yapmayan cezalandırılır. 

Bütün kumandanlardan çok daha büyük ve en kudsî kumandan (Kumandan-ı Akdes) olan Allah, biz askerlerini günde beş defa huzurunda içtimaya çağırıyor. Genelde takvimlerdeki namaz vakitleri ile yapılan bu davet, İslâm ülkelerinde takvimlerdeki namaz vakitleriyle birlikte, ezanlarla da tekrarlanıyor.

Bu dünyada içtima davetine bir defa bile gelmeyen askerler bundan dolayı cezalandırılırken, “Kumandan-ı Akdes”in her günün beş vaktinde yaptığı içtima davetlerine dünyadaki ömürleri boyunca gelmeyenlerin, dünya imtihanları bittikten sonra ceza ve mükâfat yeri olan âhiretteki cezalarının ne kadar büyük olacağını düşünmeleri gerekmez mi?

Hele, dünya hayatları boyunca O “Kumandan-ı Akdes”in her günün beş vaktinde yaptığı içtima davetlerine uymadıktan başka, tüm suçların en büyüğünü işleyerek; hem O “Kumandan-ı Akdes”i ve hem de O’nun emirlerini ve yasaklarını inkâr hali içinde de yaşamak suretiyle, o en mühim, tekrarı ve telafisi olmayan dünya imtihanı müddetlerini geçirmişlerse...