TR EN

Dil Seçin

Ara

Ağustos 2016

post-title

Ağustos 2016, 476

 

Değerli Zafer okuyucularımız, vefakâr dostlarımız, merhaba.

Her ay sizlerle buluşmak, derdimizi, sevincimizi paylaşmak güzel bir duygu. Rabbimize sizin gibi dostlar verdiği için şükrediyoruz.

Geçtiğimiz ay çok üzüldük, çok sarsıldık. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sıhhat ve afiyetler diliyoruz.

Mübarek Anadolu toprakları dünden bugüne pek çok oyuna maruz kaldı. Çok şükür, her birinden de zaferlerle çıktı. Bugünlere de yine Hakk’ın zaferiyle geldik. Ümitsizliğe kapılmak yok. Zaten düşmanın da şeytanın da istediği bu. Şanlı mazimize bir bakalım. Alnımız ak, yüzümüz pak olsun. Anadolu demek, İslam âleminin kalbi demek. Nerede bir muhtaç varsa, Allah için yardımlarına koştuk. Gönülleri fethettik. Kılıçla fethedilen yerleri kalemle, ilimle, adaletle koruduk asırlarca. Şimdi aynı fedakârlığı bugün yapmaya çalışıyoruz; yapacağız da inşaallah.

Allah’a inancı olmayanların anlayacağı şeyler değildir bunlar. Evet, menfaatten başka bir şey bilmeyenlerin bizim gayemizi, uğruna can verdiğimiz değerleri anlamaları mümkün değil. Çok şükür millet uyandı. Vatan toprağında, al bayrak etrafında birleştik.

Çok uzun süren kışlar yaşadık. Şimdi onlar kışa girdiler, biz bahara; görüyoruz. Allah’ın kanunudur bu. Kimse değiştiremez. Azgınlıkları, hırçınlıkları bu yüzdendir, kıskanıyorlar, haset ediyorlar… Büyük zannedilen ülkelerin ne kadar kirli işlerle uğraştığı; dünyaya sözde medeniyet dersi verenlerin, bırakın medeniyet, insanlıktan bile uzak olduklarının anlaşıldığı günler yaşıyoruz.

Onlar tuzaklarını, algı operasyonlarını yapadursunlar, mülkün sahibi dünyanın dizginlerini, kullarının kaderini bu zalimlerin eline bırakacak değil ya… 15 Temmuz gecesi gösterdiği gibi, inayetiyle Türkiye’yi ve tüm Müslümanları korudu Rabbimiz. Biz Allah yolundayız ve yolumuz şimdi bahardır. Maddi manevi baharların güzelliklerini yaşayacağız inşaallah… Yeter ki Allah ve Resulünün yolunda yürüyelim…

Evet, bir bedel ödediğimiz doğru. Üzüldüğümüz doğru. Ama inşallah bunlar da bizim şerefimizdir; şehitlerimiz, gazilerimiz var… Bir ‘kurtuluş savaşından’ daha zaferle çıktık elhamdülillah…

İnsanlarımızın bu şuur seviyesine ulaşmasında Zafer Dergimizin çok olumlu katkısının olduğuna inanıyoruz. Madem her hayır ve güzelliğin kaynağı imandır; cesaretin ve vatan sevgisinin de kaynağı yine imandır. Bu sebeple 40 yıldır imana kuvvet veren, şüpheleri gideren yazılarıyla Zafer Dergimizin de, yaşadığımız güzelliklere katkıda bulunduğunu düşünüyor, şevkleniyor ve mutlu oluyoruz.

Şimdi kaldığımız yerden gayret zamanıdır. Zafer’in sayfalarındaki hayatımıza ümit katacak, deva olacak, çok güzel yazıların insanlara ulaşması size bağlı. Gençlerimizi, öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi, dostlarımızı bu ilim ve ümit hazinesinden haberdar etmeliyiz. Hepimize görev düşüyor. Siz dostlarımızdan gayret bekliyoruz: Kendinizi ve bir yakınınızı abone yapmanız bile Zafer’in yaşamasına büyük destek olacak…

Şimdi dua zamanıdır, gayret zamanıdır. Bu duaların geri çevrilmeyeceğine inandığımız vakitlerdir…

Bizden hareket, Mevla’dan bereket...

 

***

Son sözümüz Mehmet Âkif’ten:

“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez.

Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”

 

 

Dergideki Yazılar