BANA BİR DAL VERİR MİSİNİZ?
Adam ormana gidip ağaçlara rica etti:
''Bana sağlamından bir dal verir misiniz? Küçük bir işim var da...''
Ağaçlar iyi niyetliydiler. Adama en sağlamından bir dal verdiler.
Adam, o dalı ne yaptı biliyor musunuz?
Baltasına sap...
Sonra da o baltayla ağaçları tek tek kesmeye başladı. Kesilen ağaçlar, yere düşerken şöyle diyorlardı:
''Akıllı olan, düşmanına kendi eliyle silah vermez!''
***
KARGA AKILLANMIŞ MI?
Karganın teki gagasında bir parça peynirle dala konmuştu. Onu gören tilkinin ağzı sulandı:
''Ooo karga kardeş, sesini dinlemeyeli epey oldu. O harika sesinle bir şarkı söylesen?..''
Karga peyniri güzelce yedikten sonra dedi ki:
''Ben o masalı çok okudum dostum. Sen akıllıysan cahil bir karga bul!..''
***
KIYAMET KOPAR MI?
Bir İslam alimine sormuşlar:
''Kıyamet ne zaman kopacak?''
''Nemelazım'' diye cevaplamış.
''Niçin cevap vermiyorsun?'' demişler.
''Nemelazım dedim ya...''
''Yani?''
''Nemelazımcılık çoğaldığı zaman, yani insanlar üstüne düşeni yapmayıp sorumluluk almaktan kaçtığı zaman kıyameti bekleyiniz.''
***
AZ MI, ÇOK MU?
Bir asker savaşta:
''Rumlar ne kadar çok, Müslümanlar ne kadar az.'' deyince, Halid b. Velid, bu söze şu cevabı verdi:
''Aksine Rumlar ne kadar az, Müslümanlar ne kadar çok! Askerin çokluğu ve azlığı zaferle ölçülür. Düşmanı yenen az asker çok; mağlup olan çoklar da az sayılır.''