R. D. Laing,
Yaratanla ilişkisi kopan birisinin,
yaratılana da ulaşamayacağını böyle tespit etmiş:
“Seküler psikoterapist,
köre yol gösteren şaşı gibidir!”
***
Nuri Pakdil,
kanlı bir hüviyet cüzdanı koyuyor göğsümüze:
“İnsan âşık olmadan kendini tanıyamaz.”
***
Cahit Külebi’nin şiiri,
ebeveyn olmaya dair tüm kitapları unutturuyor,
cümle teorileri susturuyor,
ince bir sızının kıyısında mayalıyor her şeyi:
“Bir nazlı kuşa benzer çocuk dediğin.
Ev ister, ekmek ister, öpülmek, okşanmak ister.”
***
Halil Cibran,
güzel şarkıların,
yanık türkülerin,
tatlı sözlerin adresini yazıyor.
Dışarının gürültüsünü susturup
içine can kulağı olmaya çağırıyor:
“Yalnızca sessizlik ırmağından içtiğiniz vakit
gerçekten terennüm edeceksiniz.”