TR EN

Dil Seçin

Ara

Aşağılık Kompleksi

Aşağılık Kompleksi

Aşağılık kompleksi nedir?

 

Aşağılık kompleksi nedir?

Bir gencin kendisiyle ilgili aşağılık hisleri taşıdığı nasıl anlaşılabilir?

Aşağılık kompleksinin muhtemel sebepleri nelerdir?

Bu konuda çözüm için nasıl bir yol izlenmelidir?

 

TOPLUMLARDA aşağılık kompleksinin sanıldığından daha yüksek olduğu konusunda uzmanlar birleşiyorlar. Bu oranın gençlerde daha da fazla olduğu bir gerçek. Pek çok genç, gençlik yılları boyunca iç dünyalarında güçlü bir yetersizlik hissiyle savaş veriyor.

Aslında aşağılık kompleksi ile benlik saygısı, birbirleriyle yakından alakalıdır ve bir madalyonun iki yüzüne benzemektedir. Sağlıklı ve normal bir benlik saygısı olan gençler, diğer pek çok sorununu nispeten hafif atlatmaktadır.

Aşağılık hisleri yoğun olan gençler ise, daha fazla oranda anksiyete bozukluğu, sosyal uyumsuzluk, obezite, ders başarısızlığı, depresyon, suç işleme, madde bağımlılığı, ergen gebeliği gibi menfi olaylarla yüz yüze gelmektedirler.

İşin kötü tarafı, aşağılık hisleri yoğun olan gençler eğer bir çözüm getirilemezse, aynı hislerle yetişkinliğe doğru adım atmaktadırlar.

12-19 yaşları, kişinin olumlu bir benlik saygısı geliştirmesi için kritik yaşlardır. İçe dönük bir bilincin gelişmesine imkân veren zihinsel gelişmeyle birlikte gençler bu yaşlarda kendileriyle ilgili deliller toplamaya başlarlar ve şu tip sorulara cevaplar bulmaya çalışırlar:

Ben zeki miyim? Ben yeterli miyim? Ben çekici miyim?

Bu soruların yanı sıra, gençler bu dönemde kendi içlerinde oluşturdukları bir ideal benlik ile gerçek benlikleri arasında sürekli acı veren bir karşılaştırma yapmaktan geri durmazlar. İdeal benlik bazen gerçekçi ama bazen de özellikle kendi aşağılık hisleriyle mücadele halinde olan gençlerde olduğu gibi fazlasıyla gerçek-üstü olan arzu ve hevesler üzerine kurulur. Gerçekçi bir temele dayanan ideal benlikler genellikle kendini kabul ile sonuçlanır. Gerçek-üstü hevesler üzerine kurulu olan ideal benlikler ise, hayal kırıklığı, kimlik krizi ve aşağılık hislerine yol açar.

Benlik saygısı veya özsaygı, bir kimsenin kendisini sübjektif bir değerlendirmeye tabi tutmasıdır. Bu değerlendirmenin sonucunda kişi kendisini ya onaylar, kabul eder ya da onaylamaz, reddeder. Bu kabul ya da red, tek başına, bir çocuğun ya da gencin hayatta başarılı mı başarısız mı olacağı konusunda çok önemli bir anlam ifade eder.

Benlik saygısını tanımlamanın bir başka yolu ise şudur: gerçek benlikten ideal benliği çıkardığınızda geriye benlik saygısı kalır. Gençlerin tümü, nasıl bir insan olmak istediğine dair zihinlerinde birtakım resimlere sahiptir. Bu resimler her zaman “Ben büyük bir star olmak istiyorum” gibi uçarı ve hoppa değildir, bazıları da belli “ideal” vasıfları kazanmaya dönük samimi bir arzuyu yansıtır. Eğer gerçek ben ile ideal ben arasındaki mesafe fazla değil ise, kişinin benlik saygısı olumlu çıkar. Ama eğer mesafe fazla ise, o zaman aşağılık hisleri ortaya çıkar.

Gençlik yıllarında düşük benlik saygısı veya aşağılık hislerinin iş başında olup olmadığını anlamanın bazı yöntemleri vardır. Bunlardan birisi, gençlerin kendi başarı ya da başarısızlıklarını nereye dayandırdığını ölçmektir. Yani gençler kendi başarı ya da başarısızlıklarını kendi hareketlerine ve yeteneklerine mi dayandırıyorlar yoksa şans veya fırsat gibi dışsal faktörlere mi bağlıyorlar?

Aşağılık hislerini yoğun bir biçimde yaşayan gençler, başarısızlıklarını içsel nedenlere dayandırırken, başarılarını ise çoğunlukla dışsal nedenlere bağlarlar. Örneğin bir sınavda başarısız olduklarında nedeni kendilerinin aptal olmalarında bulurken, başka bir sınavda başarılı olduklarında bu defa sınav sorularının fazla kolay olduğunu öne sürebilirler.

Aşağılık hislerinin bir başka göstergesi, kendine güven azlığıdır. Bu durumda olan gençler, istenen bir sonucu gerçekleştirmek için kendilerinden beklenen başarılı davranışı ortaya koymada yetersiz kalırlar, çünkü buna inançları yoktur.

Aşağılık hisleriyle mücadele halinde olan gençler sıklıkla çaresizlik ve güçsüzlük hisleriyle doludurlar. Kendilerini pek çok konuda yetersiz hissederler.

Aşağılık hislerinin bir diğer göstergesi ise, savunmacılıktır. Benlik saygısı yeterli olmayan gençler sürekli olarak kendilerini incinmiş hissederler. Bu incinme duygusundan kurtulmak veya kendilerini acıdan korumak için çevrelerine bariyerler inşa ederler. Orantısız ve yersiz bir biçimde arkadaşlarına ve yakın çevrelerine düşmanlık, aşırı övünme, eleştiri, şüphecilik ve red davranışı gibi davranışlar sergileyebilirler. Bu gençler için içlerinde hissettikleri incinme ve acı duygularına yenilerinin ilave olması büyük bir risk anlamına geldiği için üzerlerine psikolojik bir zırh geçirmek ihtiyacı hissederler. Bununla birlikte, belki de en yaygın savunma davranışlarından birisi, hiçbir şeye aldırış etmiyor gibi görünmektir. Bu taktiği benimseyen gençler sanki duygularını aldırmış gibi hareket ederler. “Ben hiçbir şeyi umursamam” tarzında bir yüz ifadesi takınırlar.

Düşük benlik saygısına sahip olan gençler dalgın, utangaç, çekingen, üretkenlikten uzak veya kaygılı olabilirler. Akranlarına göre daha fazla hayal kurarlar ve genellikle kendilerini daha az rekabetin olduğu bir ortamda hayal ederler. Varsa bile, çok az başarı beklentileri vardır.

 

AŞAĞILIK KOMPLEKSİNİN SEBEPLERİ

 

Aile baskısı: Çocukluk yıllarında ebeveyn tarafından sürekli doğru yapmaya zorlanan ve hata yapmalarına fırsat verilmeyen çocuklar, gelecekte aşağılık kompleksi taşıyabilirler. Bu çocuklar büyüdüklerinde hata yapmaktan kaçındıkları için ürkek ve çekingen olurlar. Bağımsızlıklarını kazanma çabası içine girdiklerinde ise, incinmeye çok açık olurlar ve kendilerini bu yolda uzun süre tutamazlar. Çünkü geçmiş yaşantılarında kendilerine güven duyabilecekleri, kendilerini yeterli hissedebilecekleri bir hatıra veya deneyim yoktur.

 

Modelleme: Ebeveynin aşağılık hisleri taşıması, bu hislerin çocuklara geçmesine yol açabilir. Zira kendileri için hissettikleri aşağılık hisleriyle çocuklarına yaklaşan anne babalar, çocuklarının da benzer hislerle donanmasına zemin hazırlamış olurlar. Bu tip anne babaların çocukları sürekli olarak başka çocukların kendilerinden daha başarılı olduklarına dair yorumlar işitirler. Böylece herhangi bir konuda başarılı olmalarına imkan yokmuş gibi düşünmeye başlayabilirler.

 

Fiziksel etkiler: Çocukların ailelerinden aldıkları genetik miras, fiziksel görünüm veya farklı türde bedensel engeller de, onların benlik kavramlarının gelişimine ve bu gelişim sonucunda bir aşağılık kompleksi geliştirmelerine yol açabilir. Bu noktada başka insanların söz konusu fiziksel özelliklerden etkilenmesi ve kendilerinde oluşan olumsuz algıya göre gence davranış sergilemesi önemli bir faktördür. Mesela, fiziksel görünümü çok iyi olmayan bir gence çevresindeki insanlar hoş olmayan yaklaşımlar sergilerlerse, bundan gencin benlik algısının etkilenmesi son derece doğaldır. Bunun yanı sıra yine akranlarından geç olgunlaşan gençler kendilerine çocuk muamelesi yapıldığı için benlik saygılarının yeterli düzeye ulaşamamasıyla aşağılık hisleri yaşayabilirler.

 

Hatalı düşünce: Bazen de gençler kendileriyle ilgili gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan cümleler kurarlar. Hiçbir delil olmadığı halde “Yeterince yakışıklı değilim” “Yeterince zeki değilim” “Başkaları tarafından yeterince sempatik bulunmuyorum” diye düşünürler. Onlar bu yalanları sanki gerçekmiş gibi yaşarlar ve bunun sonucu olarak aşağılık duygusunun acısını hissederler.

Ayrıca gerçekçi olmayan beklentiler de benlik saygısının düşmesine yol açar. Bazı uzmanlar, insanın benlik saygısının düşmanı olan üç ortak beklentiden söz ederler:

(1) Eğer başkaları tarafından kabul edilmek ve sevilmek istiyorsam onların beklentilerini karşılamak zorundayım.

(2) Hedeflerime ulaşamadığım zamanlarda cezalandırılmam gerekir.

(3) Kendi hayatımın efendisi olmak zorundayım.

Bu inançların her biri irrasyoneldir ve benlik saygısının düşmesine yol açar.

 

BU KONUDA NELER YAPILABİLİR?

 

Şimdi bahsedeceğimiz teknikler ancak kişinin kendisini kabul etmesi ve kendisi üzerine samimi bir şekilde düşünme azmi göstermesi sayesinde işe yarayabilir.

Bu teknikler aşağılık kompleksiyle baş etmek isteyen gençlerin önüne farklı alternatifler koyabilmek ve böylece onların tutum ve davranışlarının yerine sağlıklı olanlarını yerleştirebilmek için tasarlanmıştır.

 

1. Samimi olunmalı: Aşağılık hisleriyle baş etmeye çalışan gençlerin içlerinde samimi olan ve olmayan konuşmaları birbirinden ayırd edebilen çok duyarlı radar sistemleri vardır. Araştırmalar bu genç insanların samimi olmayan konuşmalara olumsuz tepki verdiklerini ortaya koymuştur. Dolayısıyla bu gençlere yerli yersiz övgü cümleleri kullanmak hatadır. Bunun yerine, onları kabul etmek, destek vermek, nazikçe teşvik etmek ve başarılarını abartılı olmayan bir şekilde onaylamak çok daha doğrudur. Samimiyetten uzak yavan sözler, bu gençlerin kendilerine saygılarını güçlendirmeyeceği gibi, geriye gitmelerine bile neden olabilir.

 

2. Gençlerin benlik saygılarını nasıl anladıkları araştırılmalı: Gençlerin pek çoğunun kendilerine yönelik ne hissetmeleri gerektiği konusunda kafaları karışıktır.

Söz gelimi, gençlerin hangi ortamlarda, hangi insanlara karşı veya hangi durumlarda kendilerine yönelik duygularında bir çatışma yaşadıkları ortaya çıkarılmalıdır.

Bu amaçla şu sorulara cevap bulunmalıdır:

- Alçak gönüllü olmak ile aşağılık (rezil) olmayı birbirine karıştırıyor muyum?

- Kendi nefsimin isteklerini değersiz görmek ile kendimi değersiz görmeyi birbirine karıştırıyor muyum ya da ne kadar karıştırıyorum?

- Kendimi düşük bir yerde görmek ile kendimi tamamen reddetmek arasında bir kafa karışıklığı yaşıyor muyum ya da ne kadar yaşıyorum?

Eğer bu başarılabilirse, gencin kendine ne ölçüde saygı duyduğunu kavranmasına yardımcı olunabilir.

 

3. Aşağılık duygusu sınırlandırılmalı: Gençlerin aşağılık hislerine hayatlarının dar alanlarında bakmak ve incelemek çoğu zaman işe yarar. Böylece gencin genel bir aşağılık hissine mi sahip olduğu yoksa sadece belli alanlarda mı kendisini aşağılık hissettiği ortaya çıkartılabilir.

Sosyal: Gençler başkalarının arkadaşı olarak kendilerini nasıl hissediyorlar? Arkadaşlık ilişkilerinin üstesinden gelmelerini sağlayacak sosyal yeteneklere sahip olduklarını düşünüyorlar mı? Mevcut arkadaşlıklarının sayısı ve niteliğinden memnunlar mı?

Akademik: Kendilerini iyi hissediyorlar mı? Okuldaki akademik performanslarından memnunlar mı? Başarıya ulaşmak için kendilerine mantıklı standartlar belirliyorlar mı?

Fiziksel görünüm: Görünümlerinden memnunlar mı? Arkadaşları onların fiziksel görünümlerini ve yeteneklerini kabul ediyorlar mı?

Genel: Yeni durumlara güvenle yaklaşabiliyorlar mı? Genellikle kendilerini eleştiren cümleler kurmaktan kaçınabiliyorlar mı?

 

4. Olumlu benlik ifadeleri kullanılmalı: Genç insanların olumsuz benlik imajları kırmak için kendi iç dünyalarında özel konuşmalar yapıp yapmadıklarını tespit etmek önemlidir.

Bunu anlamanın yollarından biri, gençlere nasıl bir insan olduklarını düşündüklerini açık uçlu bir şekilde sormaktır.

Ardından, okulda, sporda ya da başka çocuklarla birlikte nasıl biri olduklarını sorabiliriz.

Bu araştırmaların sonucunda gencin kendi iç konuşmalarıyla benlik saygısını aşağıya çektiğini tespit edersek, şimdi bahsedeceğimiz uygulama işe yarayacaktır:

Öncelikle bir insanın kendisiyle konuşmasının ne anlama geldiğini açıklayın.

Her insanın beyninde otomatik olarak çalışan ve sürekli bir şeyler anlatan bir teybin bulunduğunu ifade edin. Bu teybin bazen “Ben aptalım!” “Ne kadar salağım!” gibi cümleleri tekrar tekrar bize hatırlattığını anlatın. Sonra onların beynindeki teybin kendilerine neler söylediğini ortaya çıkarmaya gayret edin.

 

5. Gerçekçi olmayan standartları dönüştürün: Gençler bir başarı ya da başarısızlık yaşadıkları zaman kendilerini içsel standartlarına göre değerlendirirler. Bazen bu standartlar açık ve mantıklı iken, bazen oldukça bulanık ve bilinçaltı düzeyinde oluşturulmuş olabilmektedir.

İkinci durumda gencin kendisinden memnuniyetsiz olması ve kendisini kınaması potansiyel olarak çok daha muhtemeldir.

Böyle bir durumda bazı sorular sorarak karşımızdaki kişinin standartlarını netleştirmeye çalışabiliriz. En azından standartları üzerinde düşünme fırsatı bulan genç, ileriki dönemde kendisine karşı daha esnek bir değerlendirme tarzı belirleyecektir.