TR EN

Dil Seçin

Ara

Temmuz 2006

post-title

Temmuz 2006, 355

BİZDE REKLÂM YOK!

Sevgili gönül dostlarımız!

Bildiğiniz gibi dergimiz otuz küsur yıldır çıkma başarısı göstermiş olan bir dergi. Gerek yazı yazarak, gerek araştırma yaparak pek çok yazarın, araştırmacının gayretiyle beraber siz değerli okuyucu dostlarımızın da desteği ve dualarıyla bugüne kadar geldi Zafer. Ta en başından beri bilimi, dini çürütmek için kullanmaya, kendi kötü emelleri için bilimi manipüle etmeye çalışanlara karşı set olmaya çalıştı. Bilimin de hakkı hakikati en gür bir sesle haykırdığını en inatçı olanlara dahi gösterdi. Bunun yanında Zafer dergisi, içinde Allah sevgisi olan, ahlâkını dinimizin kendisine sunduğu faziletler üzerine kurmaya çalışan dindar insanların yanında oldu hep. Onların acılarını, sorunlarını kendi sorunu diye bildi. Önce kendi nefislerine, sonra onlara yol gösterdi, rehber olmaya çalıştı.

Onca yıldır bu çizgisi hiç değişmedi Zafer’in. “Peki bu nasıl mümkün oldu?” diye bir soru sorduğumuzda, kuşkusuz önce ihlas, iman, şevk ve gayretle mümkün oldu. Ama bunu mümkün kılan bir başka husus da, yaptığı işi halis bir niyetle yapma kaygısını yansıtan bir dergi politikası olarak, hiçbir zaman reklâma teveccüh etmememizdi. Nitekim bu ısrarımızda ne kadar haklı olduğumuzu şimdi biz de daha iyi anlıyoruz.

Önce finans desteği bakımından masum, hatta faydalı görülen reklâmların zaman içinde bir işletmeyi ne kadar ticarileştirdiğinin pek çok örneğini hep beraber gördük. Gerçekten reklâmlar, içine zekice esprilerin serpiştirildiği, ama ona rağmen sık tekrarlarıyla insanı bıktırmayı başaran bir şey değildi sadece. Ondan daha fazlasıydı. O sebeple biz de bu sayıda reklâmın görünen yüzünün arkasında neler sakladığını sizler için araştırdık.

“Reklâm ne işe yarar?” başlığıyla kapak yazımız Ümit Şimşek’e ait. Reklâmlar, tüketim toplumu ve buna bir çözüm olarak sade hayat üzerine araştırmaları bulunan Şimşek, yazısında reklâmların nasıl bir tüketici yetiştirme okulu olduğunu anlatıyor.

Ardından, ilginç bulacağınızı ve zevkle okuyacağınızı umduğumuz Psikiyatrist Dr. Yusuf Karaçay ile yaptığımız reklâmlar üzerine söyleşiyi sakın atlamayın. Karaçay, hakikaten reklâmla ilgili merak edilebilebilecek pek çok soruya doyurucu ve bir o kadar da eğlenceli cevaplar veriyor.

Veli Sırım, konunun bir başka yönüne, aşırı üretime bakan yazısında Fordizm’i ele alıyor. 

Yine kapak konusuna destek olarak, Ahmet Kurt’un televizyonun beyin üzerine yaptığı tahribatı ele alan çalışmasını ve televizyondan korunmanın yollarını izah eden Dr. Senai Demirci’nin yazısını dikkatinize sunuyoruz.

Ömer Baldık ise, bu sayıda çok önemli bir konuyu, gençliğin cinsellikle imtihanını ele alıyor. Sıcaklığın ve çıplaklığın arttığı şu yaz günlerinde gençlerin bu yazıyı okumasını şiddetle tavsiye ediyoruz.

Kalp ve edebiyatı buluşturan yazılarıyla tanıdığımız Selim Gündüzalp’in bu ay ele aldığı konu ise Hz. Bilal-i Habeşi. Hz. Bilal’i bir de onun gönül penceresinden izlemenin size coşku katacağına inanıyoruz.

Sevgili dostlar, anlayacağınız Zafer dergisi yine dopdolu. Sizinle buluşmayı ve derlediği gülleri heyecanla size sunmayı bekliyor.

Muhabbetle...

— Editör

Dergideki Yazılar