ÜÇ
Uğrunda savaşılacak üç şey:
Şerefimiz, evimiz, memleketimiz.
İstediğin kadar yaşa, elbet bir gün öleceksin.
Dilediğini sev, elbet bir gün ondan ayrılacaksın.
Dilediğin işi yap, karşılığını muhakkak göreceksin.
*****
DÖRT
Dört şey akılsızlığın delilidir:
• Kendi ayıbına kör iken, başkalarının ayıbını görmek
• Kendisi cimrilik ederken, başkalarından cömertlik beklemek
• İnsanları hoşnut edememişken, Allah’ın hoşnutluğunu beklemek
• Kötülüğü kendine huy edinmişken, başkalarından iyilik beklemek
Kime dört şey verilmişse, o, dört şeyden mahrum olmaz:
1- Kim dua ederse icabetten mahrum edilmez.
2- Kim tövbe ederse kabulden mahrum edilmez.
3- Kim affedilmeyi elde ederse mağfiretten mahrum edilmez.
4- Kim şükretmeyi elde ederse nimetin artırılmasından mahrum edilmez.
Dört şey bedbahtlık sebebidir:
Cahillik, tembellik, kimsesizlik, bayağılık.
— Feridüddin Attar
*****
BEŞ
Mümin beş bela arasındadır:
• Mümin kardeşi ona haset eder.
• Münafıklar ondan nefret eder.
• Kâfirler yaşamasını istemez.
• Şeytan saptırmaya çalışır.
• Nefsi çelme takar.
*****
SEKİZ
Ariflerin sekiz alameti vardır:
Kalbi, korku ve ümitle meşguldür.
Dili, hamd ve sena ile meşguldür.
Gözleri, mahcubiyet ve ağlamakla meşguldür.
İradesi, haramları terk ve Allah’tan razı olmakla meşguldür.
— Hz. Osman [ra]
*****
ON
- Dünya madem fânidir.
- Hem madem ömür kısadır.
- Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur.
- Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır.
- Hem madem dünya sahipsiz değil.
- Hem madem şu misafirhane-i dünyanın gayet Hakîm ve Kerîm bir müdebbiri var.
- Hem madem ne iyilik ve ne fenalık cezasız kalmayacaktır.
- Hem madem ‘Allah kimseye gücünden fazlasını yüklemez’ sırrınca teklif-i mâlâyutak yoktur.
- Hem madem zararsız yol, zararlı yola müreccahtır.
- Hem madem dünyevî dostlar ve rütbeler kabir kapısına kadardır.
Elbette, en bahtiyar odur ki, dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, mâlâyâni şeylerle ömrünü telef etmesin, kendini misafir telâkki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin, selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin.
— Bediüzzaman Said Nursî