TR EN

Dil Seçin

Ara

Mantar / Neşeli Öyküler

Evin annesi, harika bir mantar yemeği yapmıştı. Akşam yemeğinin vakti geldiğinde, bütün aile fertleri sofra başında iştahla yemeği bekliyordu. Çorbalar hızlı hızlı içildi ve boşalan tabaklar mantar yemeği ile dolduruldu. Yemek gerçekten de çok güzel olmuştu.

Herkes yiyebildiği kadar yedi mantar yemeğinden. Artık kimsenin tek bir lokma bile yiyecek hali kalmamıştı. Evin annesi tencerenin dibinde kalan yemeği, mutfak penceresinden evin köpeğine verdi. Köpek, kendisine çalınan ıslığı duymuş ve kuyruğunu sallaya sallaya pencerenin dibine gelmişti.

Ancak mantar yemeğinden bir iki lokma almıştı ki, birden yere yıkıldı ve inlemeye başladı.

Köpeğin bu halini gören anne, korkudan bir çığlık atarak yemek odasına gitti ve:

“Eyvahlar olsun! Galiba mantar zehirli. Köpeğe verdim, hayvanın yemesiyle can çekişmeye başlaması bir oldu. Birazdan sıra bize gelir!” diye bağırdı.

Annenin bu felaket haberi karşısında ev halkını telaş, alevin samanı sarması gibi sardı. Bütün aile arabaya binip soluğu en yakın hastanenin acil servisinde aldı.

Görevli doktor, mantar hikâyesini dinleyince:

“Hepinizin midesini yıkayacağız!” dedi.

Can korkusundan kimsenin buna itiraz edecek hali yoktu. Çoluk çocuk, sırayla mideler yıkandı.

Midesi yıkanan aile fertleri, biraz dinlendikten sonra evlerine geri götürüldüler. Ancak evlerine vardıklarında, gördükleri manzara karşısında gözlerine inanamadılar. Çünkü mantardan zehirlenip öldü dedikleri köpek, koynunda beş minik yavrusu ile verandada yatıyor ve bir iki saat önce doğan yavrularını emzirmeye çalışıyordu.