TR EN

Dil Seçin

Ara

Çift Kulaklı / Saadet Asrından

Hz. Enes, çocuk yaşında annesi tarafından Peygamber Aleyhisselam’a hizmet etmesi için verilmişti. Onun yanında büyüdü, onunla yaşadı. On yıl boyunca ona hizmet etti. Peygamber Aleyhisselam’ın onu, “Yâ Büneyye” diye çağırdığı olurdu. Bu, “oğulcuğum” demekti. Ashab arasındaki ünvanı ise Hâdimu’n-Nebî idi. Bu da, “Peygamberin Hizmetkârı” demekti.

Hz. Enes, inatçı ve bir miktar yaramaz bir çocuktu. Ancak Peygamber Aleyhisselam, bu on yıl boyunca ona bir kez olsun bile kızmadı. “Şunu niye böyle yaptın” veyahut “Bunu niye böyle yapmadın” bile demedi.

Hanımlarından biri “Keşke öyle yapmasaydın!” diyecek olsa, Peygamber Aleyhisselam:

“Bırakın çocuğu, o Allah’ın murat ettiği şeyi yapmıştır.” der, Enes’i korurdu.

Bir gün, onu bir işe yollamıştı. Enes ise “Vallahi gitmem!” diye tutturdu. Ancak içinden de, “Allah’ın Resulü’nün dediğini yapmam lazım” diye geçiriyordu.

Yola çıktı, fakat az zaman sonra oyun oynayan çocuklara rastladı ve onlara katıldı kaldı.

Bir ara ensesini bir elin tuttuğunu fark etti. Döndü baktı, bu kimsenin Allah’ın Resulü olduğunu gördü.

Allah’ın Resulü gülerek:

“Ey Enesçik, emrettiğim yere git!” buyurdu.

Enes:

“Pekâlâ!” dedi. “Gidiyorum!”

Hz. Enes, gittiği bir yerden geç döndüğü zaman, Resulullah ona sadece:

“Neredeydin?” diye sorardı. Bu da, onu bütün bütün başıboş bırakmamak ve takip edildiğini hissettirmek içindi.

Peygamber Aleyhisselam, Hz. Hasan’a luka (yaramaz) dediği gibi, Enes’e de zü’l-üzüneyn (çift kulaklı) diyerek takılırdı.

Resulullah vefat ettiğinde Hz. Enes, yirmi yaşındaydı. Allah, ona uzun ve bereketli bir ömür nasip etti. Kendisi, Peygamber Aleyhisselam’dan sonra seksen üç sene daha yaşadı.

Ömrünün son yıllarında dostlarına şöyle derdi:

“Sevgilimden ayrılalı tam seksen sene oldu. Vallahi, onu rüyamda görmediğim tek bir gece bile geçirmedim.”

(Peygamberimizin Hayatından Seçilmiş Öyküler-4 adlı kitabımızdan alınmıştır.)