“Bu dünyadaki görevinin bitip bitmediğini anlaman için işte bir ölçüt: Yaşıyorsan bitmemiştir.”
— Richard Bach
***
“KALBİM DE SİZİ SEVİYOR”
Hicret günleriydi ve Hz. Peygamber, Medine’ye yaklaşmak üzereydi. Medineli genç kızlar ve çocuklar, Arap âdetince def çalıp şenlik yapıyorlardı. Allah Resûlü onlara sordu:
“Beni seviyor musunuz?”
Hep beraber:
“Evet ey Allah’ın Resûlü seviyoruz.” dediler.
Hz. Peygamber gülümsedi ve:
“Benim kalbim de sizi seviyor.” buyurdu.
***
“Toprağın neresini kazarsan kaz, bir define bulursun! Ancak bir çiftçinin inancıyla kazmalısın.”
— Halil Cibran
***
Çiğdem Olmak
Bana bak çocuk, sen çiğdem olmak nedir bilir misin? Çalı dibinde çıralanan tek çiğdem, yürekte serpilen sevdaya benzer. Yalnız su ve toprakla yetişmez. Güneş ana olup ısıtacak, her gün sevip okşayacaksın. Yapraklarını dokunmadan koklayacaksın. Esen yellerden, hoyrat ellerden koruyacaksın. Ah o çiğdem var ya, ömür gibi nazik bir çiçektir. Dahası çiçek değil UMUTTUR. UMUT ÇİÇEĞİDİR. Çiğdeme UMUT ÇİÇEĞİ DENMESİ BOŞA DEĞİLDİR...
— Hasan Kıyafet
***
ZAMAN GEÇERKEN, BİZ DE GEÇERİZ...
İnsanlar genellikle zamanın geçtiğini fark etmezler. Gerçi bir rahatlık içinde yaşarlar; ama, varacağımız yere varıp da sıcak meltemlerin ağırlığı üzerimize çöktü mü, zamanın geçip gitmekte olduğunu anlarız. Bizler, kulakları gecenin sessizliği içinde dingil gürültüleriyle dolu, camın dışındaki ışık kümelerine bakıp, tarlalarının, köylerinin o güzelim topraklarının geçip gittiğini düşünen, ama, yolda olduğu için aklında hiçbir şey kalmayan tren yolcularına benzeriz. Biz de, varılan uğrağın sessizliğine rağmen, hafif ateşli, hâlâ uçak motorunun uğultusu kulaklarımızda, kendimizi gezide sanırız. Biz de, belirsiz bir geleceğe doğru sürüklenirken, rüzgârların baskısı altında, yüreğimizin atışlarında varlığımızın bilincine varırız.
— A. de Saint-Exupery
***
BİR TEK HADİS
Ebu Hafs-ı Haddad’a:
“Seni en çok hangi hadis seni etkiledi?” diye sordular.
Dedi ki:
“Otuz yıl önce bir hadis işitmiştim. Kafam hâlâ o hadisle meşgul.”
“Nedir o hadis?”
“‘İnsanın Müslümanlığı, güzelliği, faydasız sözler söylememektir.’ İşte bu hadisin anlamı beni otuz yıldır meşgul ediyor.”
***
SARI
“Geçer, gider de bahar.
Yaprak; sararır solar
Her şey, her şey sararır.
Sarı ile baş başa
Neler konuşmam ki ben...”
— Ali Nihat Tarlan
***
“Düşmanın seni incitecek söz söylediği zaman, sen de onun hatırını okşayacak şeyler söyleyerek kendisini utandırmaya çalış.”
— Hz. Ali (ra)
***
YAZI-TURA
Bir okulda kimyadan geçme notu yüzde elliydi. Bir çocuk bu notu tutturmak için şaşmaz bir sistem bulduğunu iddia ediyordu. İmtihanda, her sorunun cevabını işaretlemeden önce, bir parayı havaya fırlatıyor ve yakaladıktan sonra cevabı işaretliyordu.
Ertesi günü cesaretle profesöre giderek, notunu öğrenmek istediğini bildirdi. Profesör çocuğa baktı ve “Ha, sen misin..” dedi sonra bir parayı havaya fırlattı, yakaladı ve “Kaldın!” dedi.
***
“Ey gönül madenin ne kadar yufka, yeter ağlamana bir kuş ötüşü.”
— Necip Fazıl Kısakürek
***
YA DAHA ÖNCE DOĞSAYDI?
Einstein üç yaşına kadar konuşamamış ve bu nedenle zekâsından şüphe edilmişti. Onun yüzüncü doğum yılı dolayısıyla düzenlenen törenlerden birinde konuşan bir psikiyatrist, ‘Einstein’ın yüz yıl önce doğmuş olması büyük bir talih eseridir.’ diyordu. ‘Eğer bizim elimize düşecek olsaydı, hemen özel bir eğitime tâbi tutar ve onu sıradan bir insan hâline getirirdik.’
***
MASAL ÜZERİNE...
Muhakkak ki benim çocukluğum çok güzel masalların söylendiği bir devirdi. Bunda biraz da benim hayatımdaki tesadüf ve imkânların da tesiri olmuştu. Çocukluğumun yapısında mühim tesiri olan bu masalların bu tesirlerini ben bugün bile kaybetmediğimi görürdüm. Şiirlerimin çoğunun nescini bile bu masal motifi teşkil eder.
Bana göre masal dinlemeyen bir çocuk çok bedbaht bir insan olmaya namzet bir insandır. Millî şuur ve kültür yapan bütün folklor an’anelerinin içinde bence masal en büyük rolü oynar. Zaten bir masaldan ibaret olan hayatımızın bir nevi sembolleşmesini biz ilk defa bize anlatılan bu masallarda görmez miyiz?.. Hangi çocuk, masalları sevmez? Hangi çocuk o ilk şiir bahçesinin büyüleri içinde kendini unutmaz?.. Çocuklarını masalsız büyüten hangi millet vardır?..
— Asaf Halet Çelebi
***
YAZI NEDİR?
Yazıyorum çünkü “Önce söz vardı.” ve çünkü Shakespeare’in dediği gibi, başkalarına karşı namuslu olmak için, önce kendine karşı namuslu olmak gerekir.
Çünkü daha Polonya’da okuldayken herkesin Joseph Conrad adıyla tanıdığı Josef Korzeniowski’nin izinde gitmek istiyordum.
Çünkü “yazı kurtuluştur.”
— Jerzy Kosinsky