TR EN

Dil Seçin

Ara

Bir Yıl Sonra / Kıs(s)a Öykü

Ağustostu. Hava çok sıcaktı. Sevgili dayım gurbetten yeni dönmüştü. Birlikte evinin çatısını kuruyorduk. Yorulduk, çalışmaya ara verdik. Dayım ne zamandır dertli ve suskundu. Sessizliği bozmaya korkuyordum. Acaba ne sıkıntısı vardı?

Dalgın gözlerini uzaklarda öylece bekletiyordu. Sonra hüzün dolu bir yüzle bana baktı. Göz göze olduk.

Baktı.

Ah be yeğenim” dedi. Neden bu insanlar bir araya gelemezler? Neyi paylaşamıyorlar? Neden hep kavga, hep gürültü, hep dedikodu?..

Neden küsülüyor?

Dünya üç günlükken, değer mi?..

Ne zaman vatanıma dönsem, hep aynı manzara ile karşılaşıyorum. Şu insanları huzurlu ve kavgasız bir arada bir görsem; yetecek bana. Bu paylaşamadıkları nedir ki?! Allah hepimizi affetsin.”

İnce yüzünden incecik gözyaşları süzüldü. Ben sustum. Hiçbir şey diyemedim.

Şimdi...

Bir yıl sonra...

Konuşuyorum dayıcığım. Müjdeler olsun küsler barıştı. Dedikodular, kavgalar bitti. Tam senin hayalini kurduğun, duasını ettiğin gibi. Herkes sarmaş dolaş. Hepimiz bir aradayız. Hiç çözülmeyecek gibi duruyor birbirini kucaklayan kollar. Öyle sıkı, öyle sıcak ve paylaşan...

Hepimiz buradayız bak! Hepimiz yan yanayız, istediğin gibi. Hepimiz aynı yöne bakıyoruz. Hepimizin yüreğinde aynı hisler çalkalanıyor.

Buradayız..

Seninle...

Cenazende...

Bugün...