TR EN

Dil Seçin

Ara

Temmuz 2025

post-title

Temmuz 2025, 583

Merhaba değerli dostlarımız,

Peygamber Efendimiz (asm) Mekke’de tebliğe başladığında, insanları Allah’a imana çağırdı ve Allah’ı anlattı. 

Müşriklerin her türlü itirazları karşısında Allah’ı tanıttı.

Onlar her türlü işkence, zulüm ve haksızlığa tevessül ettiklerinde Allah’ı ve zalimlere azabını anlattı.

İnsanlar onu dinlemeye geldiklerinde onlara şah damarlarından daha yakın olan, insanı her umduğuna ulaştırabilecek ve her korktuğundan emin edebilecek Rablerini bildirdi.

O güzide insanlar, Allah’ın Elçisinin dilinden Allah’ı tanıyıp sahabi oldular.

Allah’ın Resulü daima Allah’ı anlattı. Çünkü Allah’ı bilmek her şeyin temeli idi. Her hayrın başı Allah’ı tanımak olduğu gibi, her şerrin başı da Allah’ı unutmaktaydı.

Allah’a itaat etmek için Allah’ı bilmek gerektiği gibi, Allah’ın haram kıldıklarından sakınmak için de Allah’ı bilmek ve tanımak gerekirdi. Hatta insanın, Allah’ı tanıma derecesi neyse, emirlerine itaati de yasaklarından sakınması da o nispettedir. Kulluğumuzdaki eksiğimiz, Rabbimizi yeterince tanıyamadığımız içindir.

Bir mümini sadece cumaya götüren iman ile beş vakte taşıyan iman arasındaki fark, Rabbini tanıma derecesinde gizlidir.

Rabbimizin rızasını kazanmayı, ebedi hayatımızı kurtarmayı, haramlardan sakınmayı ve düşmanlarımıza karşı dimdik durmayı arzuluyorsak, aradığımız o güçlü iman ve hayat ancak, Allah’ı tahkikî bir imanla tanımak, yakînimizi artırmak ve marifetullahta derinleşmekle mümkündür. İşte bu sebeple bizim en önemli, en acil ve en lüzumlu işimiz Rabbimizi tanımaktır. 

Dört bir yanımızın, içimizin dışımızın düşmanlarla sarıldığı, sadece dünya hayatımızın, dinimizin, vatanımızın değil, ebedi hayatlarımızın tehdit altında olduğu şu süreçten sâlimen kurtulabilmemiz, ayakta kalabilmemiz de Rabbimizi hakkıyla tanımamıza bağlı.

Bizler imanımızla varız ve imanımızla yok olmaktan kurtulabiliriz. Şu zor zamanları da Allah’a dayanarak atlatacağız. Yarınlar ve ebedî hayat Rabbimizin lütfuyla bizim olacak.

İşte bu şuurla Zafer Dergisi olarak en başından beri bunu kendimize esas gaye yaptık. Allah’ı, dinini ve Resulünü tanıtmak ve sevdirmek için çabaladık. Zafer, Türkiye’nin en uzun soluklu ve sesini tüm dünyaya duyuran dergisi olarak yolunda yürümeye devam edecek inşaallah. 

Bütün bu süreç bize bu gayemizin önemini ve değerini tekrar tekrar gösterdi. Bu sebeple de her zaman ve her şartta Allah’ı anlatmaya, Onun dinini sevdirmeye gayret edeceğiz. Biliyoruz ki, tüm sesler kesildiğinde kalacak tek hakikat bu olacak.

“Hak geldi batıl zâil oldu.” Yeter ki biz bir yandan İslam âleminin zaferleri için kavlî duamıza devam ederken, diğer yandan araştırarak, öğrenerek, çalışarak, üreterek, bir ve beraber olarak fiili duamızla ‘hakkın alanında’ olalım. Böyle olduktan sonra tüm dünya aleyhimizde bir araya gelse hiçbir zarar veremezler.

...

Gayret, çalışmak, sefer bizim; zafer Allah’ın...

Temmuz sayımızın hazırlığında emeği, yardımı ve duası olan herkese teşekkür ediyoruz.

 

— Editör 

Dergideki Yazılar