Mesleğinin zirvesinde bir marangozun bulunduğu şehre büyük bir sirk gelmiş. Fakat çadır direğini dikmek için de usta bir marangoza ihtiyaç olmuş. Arayıp soruşturmuşlar, en iyi usta olarak onu bulmuşlar.
Usta, sirk çadırında ne iş yapılacağına bakmış, takımlarını alıp gelmiş ve direğin üstüne çıkıp başlamış direği yerine çakmaya.
Bu sırada sirkin patronu da aşağıdan onu seyrediyormuş.
Direğin tepesinde çalışan marangoz, aniden havada iki perende, üç salto atarak, iki ayağının üstüne sağlam bir şekilde inmiş.
Bunu gören patron hemen marangozun yanına koşmuş. Aynı hareketi yaparsa karşılığında çok büyük para vereceğini söylemiş, ikna etmeye çalışmış.
Marangoz ise:
“Kesinlikle olmaz” demiş.
Patron ısrar etmiş, aynı hareketi yirmi senelik ip cambazlarının bile yapamadığını anlatarak kabul etmesini istemiş.
Bunun üzerine marangoz son sözünü söylemiş:
“Yahu benim her seferinde aynı hareketi yapmam için direğin tepesinde çekici elime vurmam lazım.”