Nostradamus Kimdir?
Tarihte birçok kimsenin gelecekle alâkalı beyanda bulunduğu görülür. Bunları iki sınıfa ayırabiliriz: Peygamberler ve kâhinler.
Ara
Tarihte birçok kimsenin gelecekle alâkalı beyanda bulunduğu görülür. Bunları iki sınıfa ayırabiliriz: Peygamberler ve kâhinler.
Nostradamus, Onaltıncı yüzyılda yaşamış bir astrolog. Kâhin, müneccim veya falcı da diyebiliriz. Savunucularından Charles Ward’in tabiriyle “gelecekteki kötülüklerden” haber veriyor.
Tarihte birçok kimsenin gelecekle alâkalı beyanda bulunduğu görülür. Bunları iki sınıfa ayırabiliriz: Peygamberler ve kâhinler. Peygamberler, bir mûcize olarak istikbâlden haber vermişlerdir ve söyledikleri aynen doğru çıkmıştır. Kaynakları vahiy, yani İlâhî ilimdir. Zamanı yaratan Allah, gönderdiği peygamberlerini tasdik etmek için, onlara gelecekle ilgili bazı hâdiseleri bildirmiştir.
Kâhinler ise, bu işi meslek edinmişlerdir. Vahye dayanmayan kişilerin geleceği bilmelerine imkân yoktur. Bu apaçık bir gerçekken, bazı kimseler, insanların zaafından faydalanıp şöhret ve para sahibi olabilmişlerdir. Kehaneti bir kazanç vasıtası olarak kullananların sözüne, ne derece inanılabilir?
Asrımızın insanı, maddeciliğin bunaltıcı karanlığından kurtulmanın yollarını aramakta, ölçüsüz ve rehbersiz olduğu için de bazı şarlatanlarca istismar edilmektedir. Astrolojiye ilgisini de bu sebepte aramak gerek. Ünlü ilim adamı P.Whitmore, “Astroloji hem geçmişte, hem de günümüzde bâtıl inançların en derin köke sahip olanıdır,” diyor. Amerika’da her dört kişiden birinin astroloji ile ilgilenmesi de bu gerçeği gösteriyor. Nostradamus gibilerin hâlâ gündemde kalması bu yüzdendir.
Bu konuda ciddî araştırmalarıyla tanınan Eric Russel, bir kehânetten bahseder: Avrupalı astrologlar, müstakbel bir su baskınından haber verirler. “Gezegenler balık burcunda bir araya geldiği zaman dünyayı su istilâ edecek,” derler. Herkes korkmaya başlar. Bazı kimseler, güya baskından kurtulmak için kayıklar satın alırlar. Belirtilen zaman gelir ama baskın falan olmaz. Fakat ne yazık ki, zaman süngeri bu aşikar yalanı da siler ve unutturur. Daha sonra, astronomi âlimleri bu konuyu tekrar ele alır, incelerler. “Gezegenlerin balık burcunda bir araya geleceği” sözünün ilmen mümkün olmadığı kanaatına varırlar.
Nostradamus gibilerin en iyi dostu, yalanları unutturan zamandır. Meselâ, falan tarihte filan adam öldürülecek, derler. Adam gerçekten öldürülürse, bu iyi bir reklâm olur. Hâdise gerçekleşmediği takdirde, bu yalan kısa sürede unutulur, gider.
Nostradamus’un 946 kehânetinden ancak 70 tanesi bir bakıma gerçekleşmiştir. Buradaki başarı nispeti yüzde 7’dir. Bunların da büyük bir ekseriyeti hemen herkesin yapabileceği, gerçekleşmesi muhtemel tahminlerdir. Nostradamus, kehânetlerinde “mukaddes yazıları rehber tutup, astronomik hesaplarla sonuca gittiğini” itiraf etmektedir. Bu meseleyi araştırdığımızda, onun, “Muhyiddin-i Arabi’nin eserlerinden de bazı haberleri aşırdığını görüyoruz.” O büyük velinin, geleceğe dair çeşitli işaretlerini kendi kafasına göre yorumlayarak düzmeceler ortaya çıkarmıştır.
Charles Ward onun hakkında şöyle der: “Bilmecelerle konuşan biridir. Sathî bir hıristiyan, samimi bir putperesttir. Önceden yanacağını haber verdiği Pouzin şehrini kendisi yakmıştır!”
Nostradamus belirsiz, çift mânâlı, her tevile açık sözler söylemekte ustadır. İşte Bernard Capp’ın tespiti: “O, sözlerini dramatik bir belirsizliğe büründürmekte mahirdi. Bu yüzden de kehânetleri çağımıza kadar canlıf!) kaldı.” Meşhur araştırmacılardan James Laver’in ifadeleri daha da enteresandır: “Yazıları, şiir ve edebiyat kaidelerine uymaz; düzensiz, uydurulmuş kelimelerle dolu birer lâf yığınıdır. Şiirlerinden doğru dürüst bir mânâ çıkarmak mümkün değildir. Sözlerinin çoğu anlamsız bir kelime yığınıdır.” Kısacası, Nostradamus, bazı çevrelerce kasıtlı olarak şişirilmiş bir şarlatandır. İşin garip tarafı, Allah, âhiret ve kader gibi bedihî hakikatlara inanmakta güçlük çeken maddeci kafaların, bu tür fırsatçıların saçma sapan sözlerine ilgi duymaları, hatta inanmalarıdır.
Konuyu Peygamberimizin bir hadîs-i şerifi ile noktalayalım: “Bütün müneccimler yalancıdır.”
İyi bir insan olmanın ölçüsü, Efendimizin (asm) gösterdiği güzel ahlâkın şubelerini kendine…
Asıl ismi Hüseyin Adnan Şengörür olan Selim Gündüzalp, 1954 yılında Adapazarı’nda dünyaya…