Ülkemizin her köşesinde nice güzellikler var. Ancak gezilecek yer dediğimizde ne hikmetse hep İstanbul, Ege ve Akdeniz sahilleri gelir. Oysa ki bu ülkenin doğusu, güneydoğusu da vardır.
Bizler bu vatan topraklarından korkularla uzak kalan insanlarız. Oradaki kardeşlerimizle ayrı düşmüşüz. Bu eksiğimizi giderip, ülkemizin güney doğusunu ailelerimizle şöyle bir gezmeye karar verdik.
Önce Diyarbakır, ardından Mardin, Nusaybin, Midyat ve Batman’a gitmeyi planlayıp yola koyulduk.
…
Diyarbakır ve Mardin ziyaretlerini tamamlayıp Nusaybin’e doğru yola çıktık. Doğrusu hem heyecan hem de endişeli bir yolculuktu bu… Dedim ya korkudan sınırlar çizilmişti zihinlerimize…
Nusaybin’e doğru ilerlerken, bizim aksimize çok sakin ve rahat olan rehberimiz, Nusaybin’deki bir arkadaşını aradı ve bir otobüs geldiğimizi söyledi. Rehber, telefonu kapatınca bana bıyık altı bir gülüş atarak “Nusaybin’de size bir sürpriz varmış…” dedi. Doğrusu az sonra varacağımız Nusaybin’deki sürprizi oldukça merak ediyor ama kimseye bir şey diyemiyordum.
Şehir girişinden merak ve heyecanla ana caddeye döndüğümüzde uzaktan büyük bir kalabalık görünüyordu. Yaklaştıkça şaşkınlığımız arttı, gözlerimize inanamadık. Yöre halkı ilçelerine gelen bir otobüs ziyaretçiyi davul zurna eşliğinde yollara dökülmüş karşılıyordu. Otobüsümüz kalabalığın önünde durdu. Cadde ortasında davullar çalıyor, oradaki herkes bizi selamlıyordu. Otobüsün kapıları açıldığında ise sürprizlerin bitmediğini gördük… Nusaybin esnafı otobüsten inen kadınlara başörtüsü, erkeklere de farklı hediyeler takdim ettiler.
Yöre halkı ile yıllar sonra buluşan kardeşler gibi kucaklaştık… Ne zamandır hasret duyulan bir tabloydu bu…
Ardından Zeynel Abidin Camii’nde Cuma namazının saflarında kenetlendik, kardeşliğimiz taçlandı…
…
Niyet iyi oldu mu Allah hep iyi şeyleri ve iyi insanları karşınıza çıkartıyor.
Ümmet-i Muhammed nerede, ne şartta olursa olsun birbirini unutmamalı. Allah (cc), kardeşlik duygularımızı artırsın.