Ocak 2011
Hayatın şirazesi okumaktır.
Hayatta kolay şeylerin başında ne gelir bilmiyorum ama en zor şeylerin başında herhalde okumak gelir. Okumak, öyle rastgele bir kitabı açıp oradan takip değildir. Okunması gerekeni okumaktır. Bir de Allah için okumaktır onu.
Nüfusumuz artıyor ama okuma oranı gittikçe azalıyor. Basılan kitaplar, mecmualar çoğalıyor ama dünyaya geliş gayemizi anlatan kitaplar, mecmualar, eserler azalıyor. İnsan bir türlü uyanamıyor.
Hani şairin dediği gibi: “Yaşadığınız bunca kıyamet, hâlâ diriltmedi mi sizi?” diyeceği geliyor insanın. Önce kendi nefsimize elbette.
Rüzgâr mumu söndürür; fakat yangını alevlendirir.
Olayların etkileri, eşyanın mahiyetine göre değişir. Onun içindir ki, hayatı alevlendirecek, söndürmeyecek, ateşini yükseltecek, bir yumruk gibi tepemize inecek kitaplara, yazılara, dergilere ihtiyacımız var. Uyandırmalı bizi. O kalın gaflet perdesinden çekip almalı bizi.
Biz, Zafer ailesi olarak, birilikte yaşadığımız otuz beş yılın her ayında böyle kutsî bir mânâyı kucaklayarak geldik bu günlere. Gün geldi, her şeyi kaybeder olduk; gün geldi çıldıracak olduk. Fakat Allah’ın inayetiyle, Onun rahmetiyle en uç noktalarda tekrar bir U dönüşü ile, Rabbimiz “Devam!” dedi, neşriyatımıza izin verdi.
Bu konuda sonsuz rahmet sahibi olan Rabbimize hamd ediyoruz. Bize gönülden desteğini veren siz sevgili okuyucularımıza da, otuz beş yılın her ayı için özel teşekkür ediyoruz.
Bir aile reisine sormuşlar:
“Siz ailece niye berabersiniz ve hiç ayrılmıyorsunuz?” diye. Cevap vermiş:
“Beraber dua eden aileler hiç ayrılmazlar, birlikte kalırlar” demiş.
Duamızı 2011 yılında da beraberliğimizin sürmesi için kalpten yapalım. Gayretlerimizi katlayalım. Yeni okuyuculara ulaşalım inşallah…
İnsanın yaptığı işler arasında en doğru olanı, içinden gelen ve doğruluğuna inandığı sesin gereğini yerine getirmektir.
Evet, herkes bir şeyler alır, götürür hayatımızdan. Ve bir gün ölüm meleği gelir, hayatımızı alıp götürür.
O saat, o vakit gelmeden, ne yapacaksak yapalım. Birbirimize en samimi dualar içerisinde bulunalım. Gayretimizi, şevkimizi artıralım. ‹mitle dopdolu olalım.
Öyle diyor George Eliot:
“Hiçbir zaman gökten gül yağmaz. Daha çok gül istersek, daha çok fidan dikmemiz gerekir.”
Anlıyorsunuz ne demek istediğimizi. Ve bugüne kadar hep anladınız. Allah sizlerden razı olsun. İnsanın bu dünyada anlayışlı bir muhatap bulması ne büyük bir saadet. Sağ olun, var olun.
Dünden bugüne, bu dergide emeği geçen en başta rahmetli hocalarımıza, yazarlarımıza, okuyucularımıza, abonelerimizin yakınlarına ve sevdiklerine rahmet duaları gönderiyoruz. Rabbimden her birerlerinin amel defterlerinin sevap taraflarının açık kalmasını niyaz ediyoruz. Yapılan, işlenen sevaplardan, onları da hissedar etmesini niyaz ediyoruz.
Evet, biz bir aileyiz. İnşallah bu güzel ailenin fertleri, kanatlarını birlikte çırparak ve birbirlerini kucaklayarak uçacaklar.
Bediüzzaman Hazretleri:
“Maksadın büyümesiyle himmet de büyür” diyor.
Hedefimiz, maksadımız Allah rızası olduğuna göre, o uğurda bir kalp fethetmek için yola çıktığımız için himmetimizi, gayretimizi daha da artıralım inşallah.
...
Bu ay da güzel yazılar sizi bekliyor. Zevkle okuyacağınıza inanıyoruz.
Madem kar zamanındayız, demek ki, karlara ibretle bakma durumundayız. Suat Ünsal, "Kar bizim için yağdırılır" deyip bizi karların harika dünyasına götürüyor.
Psikiyatrist Dr. Yusuf Karaçay, çok ilgi gören önerilerini, evlenmeyi düşünenlere bu sayımızda da sürdürüyor.
Pedagog Ali Çankırılı, anne-bebek arası iletişim ve emzirme problemlerini işliyor.
Prof. Dr. Yunus «engel ise, iş hayatında kadın ve erkeğin rolleri konusuna değiniyor; bu bağlamda kadınlara meslek seçimi konusunda yol gösterici araştırmaları aktarıyor.
İsmail Tezer, bilimin tabusunu yıkan keşif vesilesiyle, bilim, tabular ve iman konularını yazıyor.
Prof. Dr. Alaaddin Başar, bu ay da güzel yazısıyla insanı diğer canlılarla kıyaslayıp, bizi Allah'ın üzerimizdeki çok özel nimetlerini görmeye çağırıyor.
Ve burada isim ve yazılarını zikredemediğimiz, herbiri güzel ve dopdolu yazılarıyla bizlere seslenen bütün yazarlarımıza en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.
— Selim Gündüzalp

Neyin Zaferi?
Almanya, 1. Dünya Harbi’nde İngiliz esirleri arasında bulunan Müslümanlarla iletişim kurmak için Mehmed Akif Ersoy Bey’i (1873-1936) davet etmişti. Fakat Mehmet Akif, Berlin'de iken hiç ummadığı bir olaya şahit oldu...

Kar Taneleri
Yeryüzünü baharda çiçek çiçek süsleyen, kara toprağa çiçeklerle tebessüm ettiren, her yarattığını sanatlı yaratan Allah, kış mevsimini de kar tanelerinin baharı yapar.

Hücrelerimizdeki Emniyet Kemerleri
Emniyet kemeri araç ani fren yapınca kilitlenir ve yolcunun öne fırlamasına bu şekilde engel olur. İşte bu emniyet kemeri sisteminin çok benzeri bizzat kendi hücrelerimizde de bulunan kinetekorlarda mevcuttur.

Altın Oran
Tabiatın matematiği üzerinde konuşmak, ciltler dolusu bilgiyi bir araya getirmeyi gerektiriyor.

Evlilik Düşünenlere Öneriler / Flört Ne İşe Yarar?
İnsanların birbirlerini tanımak istemeleri çok normal. Ama flört dönemi, gerçek beraberliği aksettirmez çoğu zaman.

Ten Ve Sen
Biliyorum, ellerin var ve o eller senin. Parmakların var! Ayrımına varmak, dokunmak ve hissetmek için.

Bir Gece Yolculuğu
Bir gece vakti, rüya mıydı neydi bilmiyorum, “Kalk!” dediler şaşkın bakışlarımın arasında. Çekip çıkardılar yatağımdan.

Tırnaklar Niçin Uzuyor?
Tırnakların uzaması ile alâkalı olarak ilk akla gelen, insanın kendi vücudundaki değişikliği hissetmesi, her an organlarının yenilendiğini, her şeye gücü yeten bir yaratıcı tarafından her an kontrol altında olduğunu hatırlatmasıdır.

Mesnevî Dersleri
Aynı türün fertleri olarak birbirimize benzeyişimiz Allah’ın birliğini, benzemeyişimiz de Onun iradesini gösteriyor

Rumman
Rumman, nar demektir… Nar, Rahman sûresinin 68. âyetinde hem cennet meyveleri arasında, hem de En’am sûresinin 99. ve 141. âyetlerinde dünya meyveleri ve nimetleri arasında zikredilerek Kur’an-ı Kerîm’de şerefli bir makam kazanmıştır.

Kadın Ve Erkeğin İş Hayatındaki Rolleri
Çağımız hürriyet çağıdır ve kadın erkek herkesin aynı haklara ve fırsat eşitliğine sahip olması zamanın bir gereğidir.

Yemin Dindir
Sözlüklerde yemin şöyle tarif edilir: Allah’ı veya mukaddes bir varlığı şahit tutarak verilen söz, ant, kasem.

Önlemleri Ve Tedavisiyle Hemoroit
Halk arasında Basur veya Mayasıl olarak adlandırılan Hemoroit, makat etrafındaki toplardamar ağının gevşemesi ve meme tarzında aşağı sarkmasıdır. Tamamen sağlıklı insanların fizik muayenelerinde her üç kişiden ikisinde hemoroit saptanmıştır.

Hayvanlar Kış Soğuğunda Ne Yapar?
Hayvanlardan bazılarının, soğuk hava şartlarına göre hem vücutlarında hem de davranışlarında değişiklikler olur.