TR EN

Dil Seçin

Ara

Hayvanlar Kış Soğuğunda Ne Yapar?

Üç beş gün öncesine kadar her sabah, okula giderken bindiğim vapurun üst katına çıkıp en arkasına geçtiğimde, bizi yakından takip eden martılarla hasbihal ediyorduk. Hem birlikte kahvaltımızı yaparken, “Havaya atılan simidi kim kapacak?” yarışması yapıyorduk.

Derken kış mevsimi geldi çattı…

Birkaç gün önce gene her zamanki gibi, sabah evden çıktım. Yanımda bir poşette yine simidim ve bu sefer üzerimde oldukça kalın kıyafetler… İskeleye vardım, vapura bindim. Tam vapurun teras kısmına çıkacaktım ki, dondurucu soğuktan dolayı bir an duraksadım. Vapurun iç kısmının sıcaklığı beni içeri çağırırken, dışarıdaki martılar da beni terasa çekiyordu. Sonunda dayanamadım ve içeri girdim. “Ohhh, sıcacıkmış.” dedim. Ama bir taraftan da düşünmeye başladım:

“Ben vapurun iç kısmına girdim ve artık üşümüyorum. Peki, martılar ne yapacak? Onların da böyle kalorifer yanan sıcacık evleri yok ya… Hadi, evcil hayvanlar bir şekilde kurtuldu soğuktan. Peki ya diğer hayvanlar ne yapacak?” 

 

Kışa uyum hazırlığı 

Hayvanlardan bazılarının, soğuk hava şartlarına göre hem vücutlarında hem de davranışlarında değişiklikler olur. Yaz sonunda gürleşen yünleri kışın onları soğuktan korur. Örneğin bazı tavşanların rengi, kışta beyaza dönüşerek karda saklanmalarına yardımcı olur.

Kışın yiyecek bulmak da zordur. Sincap, fare ve kunduz gibi hayvanlar yazdan, fındık ve ceviz gibi kabuklu yemişleri ya da meşe palamudu gibi şeyleri depolayıp kışın yerler. Böylece kış hazırlıklarını yapmış olurlar. Tavşan ve geyik gibi hayvanlar ise kışı yosun, ağaç dalları, ağaç kabuğu ve yaprak gibi yiyecekleri aramakla geçirirler. Kırmızı tilkiler ilkbahar, yaz ve sonbaharda meyve ve böcek yerler. Kışın bunları bulamadıkları zaman ise, küçük kemirgenleri yerler.

Hayvanlar kışın yuvalarını ağaç ve kütük kabuklarına, kaya ve yaprak altlarına veya yeraltına yaparlar. Bazı fareler karın altında tünel bile yaparlar. Fareler ve sincaplar ısınmak amacıyla yuvalarında birbirine iyice yaklaşırlar.

Su birçok hayvan için iyi bir sığınaktır. Hava soğuduğunda bu hayvanlar göl ve havuzların daha ılık olan derin yerlerine giderler. Burada birçok balık, kurbağa ve kaplumbağa taş, kütük ve yaprakların altında saklanırlar. Hatta kendilerini çamura bile gömerler. Böylece hareketsiz kalırlar. Kurbağalar ve kaplumbağalar kendilerini çamura gömdüklerinde derileri ile solunum yaparlar.

Bal arıları soğuklar başladığında birbirine yapışıp bir üzüm salkımı gibi bir salkım oluştururlar. Bu şekilde sıcak kalmaya çalışırlar. Yazın hazırladıkları balların yaklaşık onda sekizini bize verip, onda iki gibi az bir kısmı ile kışın kendileri beslenirler.

Her böcek çeşidinin kendine özgü hayat tarzı vardır. Birçok böcek kışı hareketsiz olarak geçirir. Bu hareketsizlik kış uykusu gibi bir şeydir. Böceğin kalp atışları, solunumu ve sıcaklığı düşer. Bazı böcekler de son baharda yumurtalarını bırakıp vazifeleri bittikten sonra ölürler. O yumurtalardan ilkbaharda yeni böcekler yaratılır ve görev başına geçerler... 

 

Hicret

Her yarattığını binbir hikmetle yaratan Âlemlerin Rabbi, sonbaharda bazı canlıları yaşamaya daha elverişli topraklara yönlendirir. Hayvanların bazıları kış yaklaştığında daha sıcak bölgelere ya da yiyecek bulabilecekleri yerlere göç ederler. Acaba bu hayvanlar göç zamanının geldiğini nereden anlıyorlar? Bu, bilim adamlarının açıklayamadıkları konulardan biri.

Kuşlar çok uzak mesafelere göç edebilirler. Örneğin kuzey deniz kırlangıçları, yazın kuzey kutbuna yakın yerde yaşarlar. Kış geldiğinde güneye seyahat edip Antarktika’yı boydan boya geçerler. Mevsim değiştiğinde yine eski yerlerine geri gelirler. Koskoca kıtayı ellerinde pusulaları bile olmadan nasıl aşıyorlar dersiniz?

Kuşların göç zamanlarını bilmeleri ilginçtir. Fakat her yıl aynı yerlerine gelirken yollarını şaşırmamaları daha ilginçtir. Bazı bilim adamlarına göre kuşlar güneş, ay ve yıldızlara bakarak yolarını bulurlar. Bazılarına göre de beyinlerindeki “pusula” sayesinde, dünyanın manyetik alanından istifade ederek yolarını bulurlar.

Başka hayvanlar da göç ederler. Bazı memeliler, yarasalar, ren geyikleri, yılan balıkları ve balinalar gibi hayvanlar kışın yiyecek için başka yerlere göç ederler. Birçok balık kış geldiğinde güneydeki sulara ya da daha ılık olan derin bölgelere göç ederler.

Böcekler bile göç ederler. Bazı kelebekler ve pulkanatlılar çok uzak mesafelere göç ederler. Örneğin hükümdar kelebekleri yazı Kanada ve Kuzey Amerika’da geçirirler. Kışı ise güneye göç edip Meksika’da geçirirler. Elbette onlara “pasaportos” diyen olmadığı için özgürce gezerler Rablerinin memleketinde…

Böceklerin çoğu kısa mesafelere göç ederler. Beyaz karınca ve uğur böcekleri gibi böcekler, bazı kurtlar ve solucanlar, toprağın derinliklerine göç ederler. Öyle ki, bazıları iki metreden fazla derinliğe inerler. 

 

Kış uykusu 

Bazı hayvanlar kışın bir kısmını, bazıları da tamamını uykuda geçirirler. Kış uykusuna yatan hayvanların vücut ısıları düşer, kalp atışları ve solunumları azalır. Örneğin dağsıçanı kış uykusuna yattığında kalp atışları dakikada 80’den 4’e düşer. Ayılarınki 45’ten 10’a düşer. Bundan dolayı çok az enerji tüketirler. Hatta kışın kalp atışı ve solunumu duran hayvanlar bile vardır.

Kış uykusuna yatan hayvanlar, sonbaharda fazla beslenip vücutlarında yağ depolar ve kışa hazırlık yaparlar. Uyku esnasında, bu yağlar hem enerjiye hem de suya dönüşür. Bu sayede hayvan, hayatını sürdürür. Ayılar, kokarcalar, sincaplar ve bazı yarasalar kış uykusuna yatan hayvanlardan bazılarıdır. 

Yani, kışı getiren Âlemlerin Rabbi, yarattığı her canlı için değişik soğuktan korunma şekilleri de takdir etmiştir.