TR EN

Dil Seçin

Ara

Muhabbet Nedir? Muhammed!

Muhabbet Nedir? Muhammed!

Sevmenin yolu tanımaktan geçiyor. Peygamber Efendimizi daha çok sevmek istiyorsan daha iyi tanımalısın.

Evet, sevmenin yolu tanımaktan geçiyor. Peygamber Efendimizi daha çok sevmek istiyorsan daha iyi tanımalısın. ‘Kâmil insan’ odur. Biz ona benzediğimiz oranda insan oluruz. Onun faziletlerini tarife benim gücüm yetmez. Denizden bir damla say şu söyleyeceklerimi:

Rahman, ezeli rahmeti sebebiyle kâinatı yarattı. Sınırsız ilmiyle semayı bir tavan, arzı bir mekân yaptı. Sermedi hitabına şuurlu bir muhatap olsun diye insanı var etti.

Zahirini göz, kulak, burun, el, ayak gibi organlarla bezedi. Batınını akıl, kalp, hayal, irade, ruh gibi cihazlarla donattı. En güzel sureti verip yeryüzüne gönderdi.

Rab ismiyle mahlûkatını terbiye etti, yani noksan bir hâlden alıp kemâle erdirdi. İhtimamla korudu, gözetti, besledi, büyüttü.   

Hak yolda yürüsünler diye akıl sahiplerine peygamberler gönderdi. Hakikati bilsinler diye kitaplar indirdi. Hidayet ve dalalet yollarını gösterdi.

Ruhlarına irade, iradelerine hürriyet verdi, tercihi kendilerine bıraktı. İnkâr da etseler rızıklarını kesmedi. Çünkü dünya bir imtihan yeriydi ve asıl ceza da, ödül de ahirette verilecekti.

Zaman yürüdü. Dünya ihtiyarladı. İnsan nevi kemale erdi. Bir tek hocadan ders alabilecek düzeye erişti. Allah da son nebisini gönderdi. Eline en kâmil kitabı verdi. Bütün nebilerin ilmine vâris kıldı.

Onun izini yegâne felah yolu tayin etti. Dilini hidayete vesile eyledi. Yaşantısını insanlara örnek yaptı. Resulüne tabi olsunlar diye kullarına emirler verdi.

‘Resul size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının!’ buyurdu.

Hikmet sarayına onun kapısından girilir. Teslimiyet bahçesine onun yolundan gidilir. Rıza mertebesine onun miracıyla çıkılır. Hakikat ilmi onunla elde edilir. Hakiki iman onun sayesinde kazanılır. Allah onunla tanınır. Muhabbet nuru onunla parlar. Kendi akıllarına güvenip onun nurundan mahrum kalanlar ise dalalet bataklıklarında debelenir dururlar.

Evet, onun yolunu yol edinen kurtuldu. Zira o yaşayan Kur'an idi. Vahyin birinci muhatabıydı. Müfessirlerin ilkiydi. İbadetin zirvesindeydi. Takvada en ileriydi, ahlakın en güzeline sahipti.

Bizzat Rabbi tarafından terbiye edilmişti. Emsalsiz ilmi sadece Hak’tandı. Kendisi de halka eşsiz bir mürebbi oldu.

İnsanlık amellerin en mutedilini onda gördü. Hakiki fazileti onunla anladı. Merhameti, şefkati, feragati onunla tanıdı. İhlası, sabrı, şükrü ondan öğrendi.

Cehalet zulmetleri içinde bunalanlar onun getirdiği nur ile nurlandılar. Karanlık iklimlerde hidayet kandilleri oldular. Medeni milletlere üstatlık ettiler.

Ve ondan bize iki şey kaldı: Kitap ve Sünnet. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bunların önemini bildirmek üzere ‘Şüphesiz, en güzel söz kitabullahtır. En güzel yol da benim yolumdur.’ buyurdu.