TR EN

Dil Seçin

Ara

3. Düğme / Hayatın İçinden

3. Düğme / Hayatın İçinden

Delikanlı, doktor çıkıp işe başladığında, altına yepyeni bir araba çekmişti. Arabanın içi gibi dışı da harikaydı, kontak anahtarı bile marifetliydi çünkü. En üstteki 2 düğme, kapıları uzaktan açıp kapatsa da, bu özellik neredeyse her arabada vardı. Fakat 3. düğmenin havası bir başkaydı. Biraz uzun basılınca bagaj kapısı ağır ağır açılıyor ve sanki bunu yaptığında: “Emredin efendim!” der gibi oluyordu.

Hastanenin insan kaynayan bahçesinde, doktorlara ayrılan bir park yeri vardı ve burada da garip bir genç çalışıyordu. ‘Özürlü’ kadrosu ile işe alınan ve ne yaptığı pek de anlaşılmayan biri… Bazı doktorlara göre bu genç henüz 20’sinde bile değildi. Bazılarına göre de henüz bir çocuk. Zaten yaşı sorulsa da bilmiyormuş gibi yanakları kızarır, fakat yine de tebessüm etmeye çalışırdı.

Bütün gün boyunca koşuşup ter döken doktorlar, hastaneden çıkıp otoparka geldiklerinde, o gençle sohbet ederek şakalaşırlar; farkına varmasalar da evlerine neşeli bir şekilde dönerlerdi. Genç doktor da bunu âdet haline getirmişti. Bir gün yine aynı şeyi yapmak niyeti ile, onu yanına çağırıp:

“Gel de seni bir imtihan edeyim.” dedi. “Eğer iyi bir insansan arabama yaklaşınca arka kapı otomatik bir şekilde açılır. Yoksa levye kullansan da bu işi yapamazsın.”

Delikanlı, duyduklarına şaşırmıştı. Biraz düşündükten sonra:

“Kapı bana açılmazsa hiç kimseye açılmaz.” diye gülümsedi. “Çünkü ben herkese iyi davranıyorum.”

“Ben anlamam!” diye atıldı doktor. “İyi misin, kötü müsün, bagaj kapısına yanaşınca anlarız.”

Delikanlı o tarafa yöneldiğinde, biraz duraklayarak:

“Sigarayı geçen sene bıraktım.” dedi. “Yani artık kendime de kötülük yapmıyorum.”

“O halde kapıya yaklaş bakalım.” dedi doktor. “Ama şunu unutma ki arka kapı asla yalan söylemez.”

Delikanlı istenilen şeyi yapınca, doktor elini yavaşça cebine soktu ve oradaki anahtarın en alttaki düğmesine dokundu.

3. düğme, doktorun emrini yerine getirmişti.

Bagaj kapısı yavaşça açıldığında, o garip genç sevincinden kollarını kaldırıp:

“Ben size demiştim!” diye bağırdı. “Kapı bana açılmazsa hiç kimseye açılmaz.”

“Gerçekten de iyi bir insanmışsın.” dedi doktor. “İstersen bir daha deneyelim var mısın?”

Delikanlı kendisinden emin görünüyordu. Bu nedenle teklife itiraz etmedi. Birkaç kere deneme yapsalar da, kapı her seferde rahatlıkla açıldı.

Genci aldatmış olsa da doktorun keyfi yerine gelmişti. Arabasına binerken delikanlı ona yavaşça sokularak:

“Doktor Bey!” dedi. “Ben de sizi denemek istiyorum. Bakalım kapı size de açılacak mı?”

“Elbette açılır.” diye güldü genç doktor. “Zaten açılmazsa iğne yaparım ona.”

Doktor bagaj kapısına doğru yanaştığında, cebindeki anahtarın yine 3. düğmesine bastı.

Kapı her nedense açılmamıştı. Bir daha, bir daha bastı aynı düğmeye.

Pili mi bitmişti ne? Kapı yerinden bir milim oynamıyordu. Oysa yaptığı işlemde yanlışlık yoktu. Zaten uykuda da olsa bu işi başarırdı.

Cebindeki anahtarı evirip çevirirken:

“Anlamıyorum!” dedi. “Kesinlikle açılması gerekiyordu. Bunu belki bin kere tekrarladım.”

Delikanlı üzgün görünüyordu. Doktoru teselli etmeye çalışarak:

“Bence siz de iyi bir insansınız.” dedi. “Eminim ki büyük bir suçunuz yok ama, her halde garip biriyle dalga geçtiniz.”